Zaman yılları kovalarken, Fadime hâlâ aynı on saniyenin içinde yaşıyor. Bir çocuk, bir urgan, bir sessizlik... Her sabah kabusla uyanıyor, her gün geçmişiyle hesaplaşıyor. Fadime Koçari için hayat, bir intikam hikayesinden çok daha fazlası: kim olduğunu, neye dönüşeceğini, babasının sessizliğinde hangi cevabı aradığını anlamaya çalışan bir genç kadının hikayesi. Ve belki de en büyük savaş, düşman aileyle değil, kendi kalbiyle olacaktı. Furtunalar'la Koçariler arasındaki kan davası, onun kaderini doğmadan çizmişti çünkü. Ama o kader, bir gün okulun kapısında İso Furtuna'nın gözleriyle yeniden yazıldı. İso'nun alaycı gülüşü, Fadime'nin yanan öfkesine çarptığında yeni bir savaş başladı - ve bu savaşta mermiler değil, kalpler hedef olacaktı. "Ölümün benim elimden olmayacakmış, Fadime Koçari..." "Olmaz, çünkü senin kalbini ben durduracağım." Bu hikâye, [Taşacak Bu Deniz] evrenine ait karakterlerle yazılmış bir hayran kurgusudur. Karakterler bana ait değildir, hiçbir ticari amaç güdülmemektedir. Hikâye tamamen kurgusaldır, gerçek kişilerle bağlantısı yoktur. [Spoiler/duygusal içerik] Lütfen izinsiz paylaşmayın 💫

27.10.2025 ★꙳𑁍꙳𑁍꙳★ Silahlar patladı... Kanlar döküldü... Yaralar açıldı. Bir zamanlar umutla kurulan hayatlar, bir anda enkaza dönüştü. Hırsın, nefretin ve intikamın ateşi, kaç kalbi cehenneme sürükledi? Peki ya bizim hikâyemiz... Biz de o ateşte yanmaya mahkûm muyduk? Kalplerimiz, ebedi bir düşmanlığın zincirine mi vurulacaktı? Yoksa tüm kavgalara, tüm yaralara rağmen kavuşacak mıydık, kalp hırsızı?