suhedakatt
Bazı kayıplar, sadece bir kişiyi değil, bir gerçeği de götürür.
İnci, cevapsız soruların, yarım kalmış cümlelerin ve acı verici anıların gölgesinde büyüdü. Geçmiş susuyordu. Ancak kardeşinin kaybı, sessizliğin içindeki çığlığı uyandırdı.
İnci'nin arayışı bir kaybın peşinden değil, bir gerçeğin içinden geçiyordu. Her şey bir kayıpla başlamamıştı belki...Ama her şey, bir kaybın içine gömülmüştü.
Halbuki anlamadı. Bazı cevaplar bulunmak için değil, gömülmek içindi.
Ama o durmadı.
Kazdı.
Kazdı.
Kazdı.
Ve kazarken, üzerine yavaşça toprak atıldığını fark etmedi. Geçmişin küllerinden doğan o sır, sonunda onun hayatını da yakacaktı.
Şimdi İnci, sadece kardeşini değil, kendisini de arıyor. Ve her cevap, yeni bir sorunun kapısını aralıyor. Her ipucu, başka bir yalanın anahtarı oluyor.
Geleceğe varmak için, geçmişin kapısını aralayabilecek mi? Çığlık atan gerçeklerin sesini, yalanların uğultusunda duyabilecek mi?
Onca acıya göğüs geren kalbi, bir aşkın yükünü kaldırabilecek mi?
Bu, bir kaybın hikayesi değil yalnıcza...
Bu, kendi sesini bulmaya çalışan bir kadının, sessizliğe karşı savaşı.
Aşkın, dostluğun, ihanetin ve oyunların kördüğüm olduğu bir savaş...
Peki son ilmek kalbine atıldığında, kuşandığı silahların bir önemi kalacak mı?