Abartılması Gerekenler
4 stories
ONU GÖR | yarı texting by shkazzy
shkazzy
  • WpView
    Reads 2,284
  • WpVote
    Votes 233
  • WpPart
    Parts 25
Bilinmeyen numara: Söylesene Bilinmeyen numara: Ne zaman geçer? Bilinmeyen numara: Ne zaman hafızamdan silinir elime bulaşan kırmızı lekeler?   __________ "Ben sana baktığımda o günlüğe yazılı içi boş cümlelerden başka bir şey göremiyorum. Defalarca okuduğum, ezberlediğim, ama bir türlü kabullenemediğim... Üzgünüm İzak, gerçekten. Ama artık bir hayalkırıklığı bile değilsin benim için." Gerçekten canı yanıyormuş gibi bir acıyla gülümsedi, son kelimelerini etmeden önce. Onun da gözlerinin dolduğunu farkettiğimde, tek bir damla sağ yanağı boyunca süzüldü. Fısıldarken sesindeki çaresizliği duymama izin vermesi bilinçli miydi bilmiyordum, ama yemin ederim o an elinde olmayan bir şeyden bahsediyormuş gibi kederliydi dudaklarından çıkan o iki kelime, öyle muhtaç sesleniyordu. "Keşke olsan." Çoktan kül olmuş bir ruhu sevmek bu, diye düşündüm. Yanmış, geriye sadece külleri kalmış ve artık buz tutmuş bir ruha aşık olmak, benim yaptığım. Bu en korkuncu değil de neydi? ------- "Senden tek bir şey isteyeceğim." Soluklandığında nefesi titredi. "Bana kördün diyordun ya hani, onu gör."
Aşka Haber Kala by zihnimdenkelimeler
zihnimdenkelimeler
  • WpView
    Reads 11,511
  • WpVote
    Votes 446
  • WpPart
    Parts 11
Ve aynı hikaye ana haber bültenlerinde aylarca konuşulan, ülke gündemine aylarca oturan bir haberle başlayıp seneler sonra aynı gündemde yer eden birkaç saniyeye sığdırılan acı bir haberle bitecekti. Bazı insanlar görünen, diğerleri ise görünmeyen kahramanlar olurdu. Görünmeyenlerin yarası daha çok olsa da her daim görünenler konuşulurdu. Bir vardı bin yoktu. Bir hikaye daha, henüz başlayamadan aynı noktada son bulurdu. * "Değer vaktinde bilinmeli." dedi yaşlardan dolayı buğulanmış gözlerini gözlerime dikerek. Zar zor konuşuyordu. "Mezar ne anlar ki çiçekten."
BEYZADE by sickmundfreud
sickmundfreud
  • WpView
    Reads 197,238
  • WpVote
    Votes 506
  • WpPart
    Parts 1
20. yüzyılın ilk yarısında, Büyükada'nın meşhur konaklarının birinde filizlenen gizli saklı bir aşkın hikayesi. (...) "Ne yapıyorsunuz?" "Aşekayı söküyorum." Bakışları eldivenli ellerin söktüğü uzun sarmaşıklara yöneldi. "Fakat çok güzel görünmüyorlar mı?" diye sordu merakla. "Ne zararı var ki?" "Olmaz mı?" dedi adam abartılı bir tavırla. Müteakiben kovası dolunca alıp iki metre ötedeki bir diğer ağacın dibine geçti, Hülya da onu takip etmişti. "Güzelliğe aldanmamak gerek hanımefendi, güzellik yanıltıcıdır." "Doğru." diye onayladı onu genç kız dalgınca. "Aldanmamak gerek." "Bu sarmaşıklar ağaçların gövdelerine usulca dolanır. Pek de güzel dururlar ha. Lâkin bir bakarsınız mendeburlar iliğini kemiğini kurutmuş koskocaman çınarın. Geriye kof bir kabuktan ötesini de bırakmamış, her bir nimeti kendisine almış."