11 stories
KUTSAL DENİZ  by Luliyvell
Luliyvell
  • WpView
    Reads 31,068
  • WpVote
    Votes 2,733
  • WpPart
    Parts 20
"Kalbin çağrısı, en derin denizlerin bile susturamayacağı bir fısıltıdır." Takıntı yapmış bir denizkızı ve her şeyden habersiz, normal bir inzivada olduğunu düşünen deniz subayı... Kalp yetmezliğinden dolayı görevden uzaklaştırılan deniz subayı Alp Sungur, kıyı evinde inzivaya çekilir. Deniz kenarında dolaştığı sırada, ormanın içinde onu izleyen kızı görür ve daha sonrasında tanışırlar... Liya Mauren, aslında yüzbaşıya aylardır takıntılı âşık bir denizkızıdır. Yüzbaşı, denizkızı olduğunu bilmediği kıza âşık olur. Liya, yüzbaşının geceleri evine girer, oyunlar oynar, onu her yerde takip eder; yanına yaklaşan her kızı kıskanır ve onlara zarar verir. Alp, gecenin uğursuz saatlerinde duyduğu sesle etrafta gezinirken, kayalıklarda oturan denizkızını görür; ancak onun Liya olduğunu anlayamaz. Bu denizkızı, masallarda anlatılanlardan daha korkunçtur. Sevdiği kadının bir denizkızı olduğunu öğrenince neler olacak? Aralarındaki sırlar bu aşka engel mi? Olmalı mı? --- BU İSİMDE YAZILMIŞ İLK KURGU/ESERDİR. Bu hikâye tamamen bana aittir ve ilk kez benim tarafımdan yazılmaktadır. Özgün bir eser olup, tüm hakları bana aittir. İzinsiz kopyalanması, paylaşılması veya başka platformlarda yayımlanması kesinlikle yasaktır. Bunları dikkate almayanlara ise gerekli işlemler yapılacaktır.
BÜLBÜL KAPANI  by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 19,418,371
  • WpVote
    Votes 1,254,232
  • WpPart
    Parts 41
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,022,343
  • WpVote
    Votes 2,066,806
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
ATEŞPARE (+18) by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 50,814,417
  • WpVote
    Votes 2,299,988
  • WpPart
    Parts 97
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi. 🔥 Yayınlanma Tarihi: 12.04.2020 Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Uyarı: Eğer kurguyu spoi almadan okumak istiyorsanız, yorumları okumamanızı tavsiye ediyorum.
Deliler Ağlamaz KİTAP OLUYOR by ilmelistan
ilmelistan
  • WpView
    Reads 4,886,840
  • WpVote
    Votes 15,660
  • WpPart
    Parts 3
"Soyun!" dedi ve dudaklarındaki o histerik, şeytani gülümseme yeniden kendisini gösterdi. "Bunu yapamam." dedim korku, bedenime hükmetmeye yüz tutmuşken. Umursamadı. Bakışları, bir psikopat kadar anlamlı, bir deli kadarsa ardı görülemez şekilde parıldıyordu. "Sana yapabilir misin diye sormuyorum. Kıyafetlerini çıkar ve buraya gel. " Bir psikopatla nasıl başa çıkacağınızı bilirdiniz. Ardında yapacağı hamleler, kafasındaki kurduğu dünyadan nefes alırdı. Ama o, ardı arkası kesilmeyen bir dehşetin yüzüydü ve bunun farkındaydı. Çünkü tam olarak bu olmak istiyordu. O psikopatla taçlandırılamayacak kadar deliydi. Ve istediklerini yapmazsam, zelzelesi dünyama kıyameti yaşatmaya ant içmişti. Onu tanımak, sokakta yaşayan bir adamı yaşamak kadar korkutucuydu. Onu hatırlamak, damarlarımda dolanan kanı donduracak kadar soğuktu. Onu yaşamak, gökyüzü gibiydi. Günün her saatinde, değişebilecek milyonlarca mucizeyi ellerine verecek kadar kudretli ve ulaşması imkânsız olandı. Onu bilmek ise imkânsızdı. Çünkü o var olanı, var olmayanlarla süsleyecek tek insandı. O, Bir deliydi.
Söyle Bana Demonio by EceHilal123
EceHilal123
  • WpView
    Reads 4,977,472
  • WpVote
    Votes 244,827
  • WpPart
    Parts 36
Kitabın tüm hakları şahsıma aittir, en ufak bir çalıntı söz konusu olduğunda derhal yasal işlem başlatılacaktır!! 🕷🕊 İspanyol bir mafyanın, masum bir Türk kızına bağımlı olma hikayesi. 🇹🇷🇪🇸 Una Turco hizo lo que el Demonio no pudo. +18 sahneler vardır
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,272,442
  • WpVote
    Votes 692,577
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,796,089
  • WpVote
    Votes 192,298
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,401,215
  • WpVote
    Votes 1,591,152
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
SARKAÇ by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 15,330,190
  • WpVote
    Votes 594,082
  • WpPart
    Parts 30
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına sokulur." Saka ve Sanrı'da tanıdığımız Gurur ve Farah'ın hikayesi. SVS'den bağımsız bir kurgu olduğu için Sarkaç'a başlamak için önce Saka ve Sanrı'yı okumanıza gerek yoktur.