..."𝐈𝐧 𝐌𝐨𝐬𝐜𝐨𝐰'𝐬 𝐬𝐡𝐚𝐝𝐨𝐰𝐞𝐝 𝐜𝐨𝐫𝐧𝐞𝐫𝐬, 𝐎𝐬𝐚𝐦𝐮 𝐃𝐚𝐳𝐚𝐢 𝐚𝐧𝐝 𝐅𝐲𝐨𝐝𝐨𝐫 𝐃𝐨𝐬𝐭𝐨𝐞𝐯𝐬𝐤𝐲 𝐰𝐚𝐠𝐞 𝐚 𝐰𝐚𝐫 𝐨𝐟 𝐰𝐢𝐭𝐬 𝐚𝐧𝐝 𝐝𝐞𝐬𝐢𝐫𝐞𝐬, 𝐰𝐡𝐞𝐫𝐞 𝐞𝐯𝐞𝐫𝐲 𝐤𝐢𝐬𝐬 𝐢𝐬 𝐚 𝐜𝐨𝐧𝐟𝐞𝐬𝐬𝐢𝐨𝐧 𝐚𝐧𝐝 𝐞𝐯𝐞𝐫𝐲 𝐭𝐨𝐮𝐜𝐡 𝐚 𝐛𝐞𝐭𝐫𝐚𝐲𝐚𝐥. 𝐀𝐬 𝐃𝐚𝐳𝐚𝐢'𝐬 𝐬𝐜𝐚𝐫𝐬 𝐚𝐫𝐞 𝐛𝐚𝐫𝐞𝐝 𝐮𝐧𝐝𝐞𝐫 𝐅𝐲𝐨𝐝𝐨𝐫'𝐬 𝐫𝐞𝐯𝐞𝐫𝐞𝐧𝐭 𝐥𝐢𝐩𝐬 𝐚𝐧𝐝 𝐭𝐡𝐞𝐢𝐫 𝐩𝐚𝐬𝐬𝐢𝐨𝐧 𝐢𝐠𝐧𝐢𝐭𝐞𝐬 𝐢𝐧 𝐚 𝐝𝐞𝐬𝐨𝐥𝐚𝐭𝐞 𝐠𝐫𝐚𝐯𝐞𝐲𝐚𝐫𝐝, 𝐭𝐡𝐞𝐢𝐫 𝐛𝐨𝐧𝐝 𝐛𝐞𝐜𝐨𝐦𝐞𝐬 𝐚 𝐡𝐚𝐮𝐧𝐭𝐢𝐧𝐠 𝐝𝐚𝐧𝐜𝐞 𝐨𝐟 𝐥𝐨𝐯𝐞 𝐚𝐧𝐝 𝐝𝐞𝐬𝐭𝐫𝐮𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧, 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐚𝐭𝐞𝐧𝐢𝐧𝐠 𝐭𝐨 𝐮𝐧𝐫𝐚𝐯𝐞𝐥 𝐭𝐡𝐞𝐦 𝐛𝐨𝐭𝐡".. 𝐅𝐲𝐨𝐳𝐚𝐢 𝟏𝟖+ 𝐄𝐧𝐠𝐥𝐢𝐬𝐡 𝐢𝐬𝐧'𝐭 𝐦𝐲 𝐟𝐢𝐫𝐬𝐭 𝐥𝐚𝐧𝐠𝐮𝐚𝐠𝐞. 𝐓𝐡𝐞 𝐀𝐮𝐭𝐡𝐨𝐫 𝐨𝐟 𝐭𝐡𝐢𝐬 𝐬𝐭𝐨𝐫𝐲'𝐬 𝐀𝐫𝐭𝐞𝐦𝐢𝐬. 𝐈𝐧𝐬𝐭𝐚: @/𝐚𝐧𝐠𝐞𝐥𝐱𝐬𝐮𝐢𝐜𝐢𝐝𝐞 𝐨𝐫 @/𝐠𝐨𝐝𝐬𝐟𝟒𝐯𝐤𝟏𝐝

TAMAMLANDI KARAYILANLAR serisi 2. kitap Bir yılan, bir sırtlan; bir aslan, bir kaplan; bir nefes, bir ölüm. Kararlar, yoğrulmuş duygulardan meydana gelirdi. Her karar hiç şüphesiz ki duygularla verilirdi. Bende hiçbir duygu yoktu ama kararımı vermiştim; onu istiyordum ve alacaktım. "Seç, moya kroshka; Dikişli yara mı yoksa dikişsiz yara mı?"

TAMAMLANDI KARAYILANLAR serisi 1. kitap Kumar sever miydim? Hayır, bilakis nefret ederim. Oyunların adını bile bilmezdim. Fakat şu an oynadığım bir kumardı, evet. Öleceğim ya da öldüreceğim bir kumar. Canımın kumarı. "Seç, Sarı'm; Dikiş mi yoksa yara mı?"

Starliçe çiçeği gibiydi isteklerimiz. Ortaktı, nihai amaç aynıydı. En başta eşitlikti; ötekileştirilmek ve sınıflara ayrıştırılmak istemiyorduk. Daha sonra sevgi bekliyorduk; ailemizden, arkadaşımızdan, eşimizden, çocuğumuzdan ve akranlarımızdan. Sadakat gerekiyordu, kim olduğu bilinmeyen insanların ailelerimizi katletmemesi için. Şu an hiçbirine sahip değildik. Ama Starliçe çiçeği uzun bir süre ölmeden susuz kalabiliyordu. Biz de şu an susuzduk, bizi canlandıracak kişiyi bekliyorduk. O kişiyse bendim. Zehir'di. "Zehrini usul usul salan yılan misali çekinmeden girdin kalbime; uğruna öldüm de, öldürdüm de."