- anor ney - an-or-ek-siya - o ne? -yeme bozukluğu minho

Butterfly serisi...1 Anoreksiya hastalığıya boğuşan Felix, kalmaya başladığı ruh sağlığı hastanesinde, hayatı değişecek kişinin sadece kendisi olmadığını bilmiyordu. ~Birbirimizin elini tutmaya devam ettikçe her şey çok daha güzel olacak kelebek... Tw: Kendine zarar verme, psikolojik şiddet, intihar vb. şeyler içerir. Etkilenecek biriysen okumanı tavsiye etmiyorum.

2 yıldan beri anoreksiya hastalığı yüzünden hastanede kalan Jeongyeon ve astım hastalığı yüzünden 5 ay hastanede kalması gereken Jimin'in aşk hikayesi.

Yaralarımı sarar mısın. Unholy: Kutsal olmayan, dine aykırı. -

Kimin gücü yeterdi 37 kilo olan bir gence nefes almayı öğretmeye?

tetikleyici uyarısı: depresyon, cinsel istismar, mental bozukluklar. ya bizi böyle yakalarlarsa, kapının ardında sevişirken? ya bizi böyle gören olursa, koridorda sessizce öpüşürken? anamız babamız yok deriz. evimiz yurdumuz yok deriz.

Bütün düzen bir anda alt üst olabilir mi? Belki de ortada düzen yoktur. Bu gün ve yarın, belki diğer gün. Birbirinin aynısı. Hiçlikte geçen boş dakikalar, saatler, günler. Tesadüfler gerçek mi? Uzatılan her el tutulmalı mı? Yarın ne olacağını artık bilmiyorum... Bu hikaye, Gece ve Güneş'in hikayesi... Tw:Kendine zarar verme, anksiyete, kan, silah ve yaralanma gibi unsurlar içerir. Eğer etkilenecek biriysen okumanı tavsiye etmem...

"sıçayım yanlış numara" all credit goes to @-svshiroll

Selin'in hayatı ailesinin onu bir mafya ile zorla evlendirme çabalarıyla değişmişti. Bu evliliği istemediği için yuvasından kaçıp İzmir'e gelmişti. Geçmişinden kopup geldiği bu şehirde geçim sıkıntıları yaşıyordu Selin. Dört bir yanı sarışın kaltaklar ve onu fuhuşa yönlendirmek amacı güden bad boy holding sahipleri ile çevriliydi. Fakat kaçmak sandığı kadar kolay mıydı? ---- Takım elbiseli adamlardan birisi beni tutup onun yanına getirdi. Ardından odayı terk etti. Karşımdaki yapılı adam adam ağzımdaki bandı yavaşça açtı. Gözlerimden akan yaşlar her şeyi bulanıklaştırıyordu. Beni kaçırdığına inanamıyordum. "Bırak beni! Ne istiyorsun benden?!" diye bağırdım. Aramızda birkaç santim mesafe bırakacak kadar yaklaştı bana. Sıcak nefesini yüzümde hissederken ürkek gözlerle bakıyordum ona. Bir anda beni belimden kaldırıp duvara vurdu. Sonra kaldırıp bir daha, bir daha, bir daha... Gövdem "z" şeklini almıştı. Bana sertçe baktı. O... Ertan Altan SERTBAKAN'dı...