Yoksul bir ailenin iyi bir öğrenci olan kızı, liseyi birincilikle bitirince ödül olarak yaşamında ilk kez tatile gönderilir. Tatil denilen de babasının Ege'nin bir sahil kasabasında yaşayan bir arkadaşının yanında bakıcı olarak kalmaktır. Genç kız üç aylık yaz tatili boyunca ailenin bebeğine bakacak, aile de buna karşılık olarak onun evlerinde misafir edecektir. O yaşına dek hiç tatil yapmamış, hiç deniz görmemiş genç kız için bu tatil büyük bir ödül gibidir. Ama genç kızın varlığı da başka biri için büyük bir ödüldür.

"Karanlık onun eviydi, ama ben ışığımı onun içinde buldum". Bir ses çıkardım... Ya da çıkarmadım. Ellerim ağzımın üstünde, irice açılmış gözlerimle oradan kaçmanın yolunu ararken namlunun ucundaki adamın buz mavisi gözleri bana döndü. Hasta olmalıydım. Hastalığın çöktüğü evimde yaşarken, benim de aklımda eksik bir şeyler oluşmuş olmalıydı. Başka türlü o anda, silahların ve cesetlerin olduğu sokakta kendi kara gözlerime değen mavi gözlere hayran kalamazdım.

Valinin Oğlu| TAMAMLANDI Odunculuk işi yapan Veysel bir gün küçük kızının ısrarlarına dayanamayarak onu da yanında götürür ve askerlerin önünü kesip Vali'nin kaybolduğunu söylemesiyle tedirgin bir güne başlar.. Günün devamında odun için gittiği yerde Vali'yi bulur ve onu evine götürerek iyileştirir.. Hesapta olmayan bir şekilde Vali kendisinin bir oğlu olduğunu söyler ve oduncunun küçük kızı Nazlı'yı büyüyünce gelini olması için ister.. Oduncu ise bu teklifi kabul eder... Bu olaydan yıllar sonra Nazlı ve Ali Merdan kim olduklarından habersiz bir çeşme başında karşılaşırlar... Hikaye 1600-1700 yıllarında Osmanlı' da geçer. Gerçek kişiler, isimler ve olaylarla bir bağlantısı yoktur.. #Yetişkin içerik barındırır.

genç kız yıllar sonra kendini Adanalı bir aşiretin kızı olarak bulur. deli dolu olan genç kız aşirete alışacak mıydı... REKLAM YASAK! #bela - 1