..
6 stories
Yüzbaşının Kızı by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 6,273
  • WpVote
    Votes 259
  • WpPart
    Parts 14
18. Yüzyıl Rusya'sında, rejimin çalkantılı ve belirsiz olduğu bir dönemde orduya katılan genç asilzade Pyotr Andreyiç Grinyov ile taşralı Maşa arasındaki aşkın geri planında, söz konusu yıllara damgasını vuran "Pugaçov Ayaklanması" yer almaktadır. Yüzbaşının Kızı, geleneğin erken döneminde Aleksandr Puşkin'in tarihsel romana kattığı ikna edicilik ilkelerinin kaleme alındığı Rus Edebiyatının başyapıtları arasında ilk sırada yer almaktadır. Sadece ülkemizde değil, Rusya dışında da şiirleriyle bilinen ve Rus dilinin ve edebiyatının yepyeni bir aşamaya geçmesinde önayak olan Puşkin, isyancı Pugaçov ile soylu sınıf üyesi genç bir subayın kaderlerini bu tarihsel fonda birbirine düğümlerken, Rus edebiyatının en iyi tarihsel romanlarından birini dünya okuruna armağan etmiştir. Yayınevi: İş Bankası Yayınları Çevirmen: Ataol Behramoğlu Yılı: 2006
Üç Silahşörler by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 8,948
  • WpVote
    Votes 309
  • WpPart
    Parts 48
On dokuzuncu yüzyılda bütün Avrupa'yı saran siyasal ve sosyal çalkantılar içinde yaşamasına rağmen, daha çok 16. ve 17. yüzyılın tarihsel olaylarını konu alan üç yüzden fazla roman yazdı. Döneminin sevilen ve çok okunan romantik yazarları arasında yer aldı. Üç Silahşor, Monte Kristo Kontu, Demir Maske ve Siyah Lale en tanınmış eserlerindendir. Üç Silahşor iki yüzyıl sonra bile hâlâ keyifle okunan sürükleyici bir aşk ve macera romanıdır. Çeviri: Volkan Yalçıntoklu
Notre Dame'ın Kamburu by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 19,880
  • WpVote
    Votes 777
  • WpPart
    Parts 53
"Quasimodo", Paskalya'dan sonraki ilk pazara verilen addır aslında. XX. yüzyıl Parisi'nde Notre-Dame Kilisesi'nin ön avlusundaki kerevete, kimsesiz bebekler bırakılırdı. Başrahip Frollo, böyle bir günde bulduğu sakat bebeği himayesine aldı ve ona Quasimodo adını verdi. Onu büyüttü ve zangoçluk işini verdi; ancak çanın sesi altın kalpli Quasimodo'nun giderek sağır olmasına yol açacaktı. Quasimodo, koruyucusu kabul ettiği Frollo'ya büyük bir sevgi ve bağlılık duyarak büyür. Oysa başrahip karanlık içdünyasına hapsolmuş, dizginleyemediği nefretinin pençesinde kıvranan biridir. Hayatı, çanlar ve Notre-Dame Kilisesi'nden ibaret olan Quasimodo, güzeller güzeli çingene kızı Esmeralda'ya, ilk görüşte büyük bir aşkla vurulur. Ne var ki başrahibin gözü de Esmeralda'dadır. Esmeralda'nın dünyasındaysa Yüzbaşı Phœbus'ten başka hiç kimseye yer yoktur. Artık sevgi ile nefretin, iyilik ile kötülüğün kıyasıya mücadelesidir yaşanan. Victor Hugo, olayları ince ince ördüğü Notre-Dame'ın Kamburu adlı ünlü eserinde, insan hayatında kaderin yerini de sorgulamış, kaleme alındığından bu yana birçok sanat eserine, özellikle de filmlere esin kaynağı olan muhteşem bir roman çıkarmıştır ortaya. Notre-Dame'ın Kamburu aynı zamanda Paris kentinin romanıdır. Hugo, şehrin o dönemini adım adım, duvar duvar, tarih tarih, o olağanüstü zengin diliyle anlatmış, Paris'in, diğer karakterlerden rol çalmasına yol açmıştır. Yayınevi: Can Yayınları Yılı: 2012 Çeviren: İsmet Birkan
Morgue Sokağı Cinayeti by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 8,066
  • WpVote
    Votes 353
  • WpPart
    Parts 5
Saat üç dolaylarında, St. Rock semti sakinleri Madam L'Espanaye ile kızı Matbazel Camille L'Espanaye'nin tek başlarına oturdukları bilinen, Morgue Sokağı'ndaki bir evin dördüncü katından gelen korkunç çığlıklarla uykularından uyandılar. Böyle başlar Edgar Allan Poe'nin Morgue Sokağı Cinayeti romanı... Dünya edebiyatında yazdığı korku ve polisiye eserlerle bu türün önde gelen kalemlerinden olan Poe, adını polisiye edebiyata tabiri caizse "kanlı" harflerle yazdırmıştır. İlk defa 1841'de Graham's Magazine'de yayımlanan kitap, Poe'ye uluslararası bir işlevlik kazandırdı. Şair, yazar ve eleştirmen, gizem ile macera içeren şiir ve öyküleriyle tanınmakta ve Amerikan romantizmi ile Amerikan öykücülüğünü öncüleri arasında yer alıyor. Yayınevi: Notos Kitap Yayınevi Yıl: 2008 Çeviren: Memet Fuat
Bir İdam Mahkumunun Son Günü by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 44,409
  • WpVote
    Votes 1,623
  • WpPart
    Parts 10
Victor Hugo, 1829 yılında yayımlanan Bir İdam Mahkûmunun Son Günü'nü yazdığında 26 yaşındaydı. Genç yazar, ölüme mahkûm edilen bir insanın son gününü büyük bir ustalıkla anlatarak kamu vicdanını etkilemeyi ve idam cezasına karşı bir protesto hareketi başlatmayı amaçlamış, başarılı da olmuştur. Bugün dünyanın birçok ülkesinde idam cezası yürürlükten kaldırılmışsa, böylesi bir cezanın hem trajik hem de insanlık dışı yanını daha XIX. yüzyılın ilk yarısında gözler önüne seren Hugo'nun bunda hiç de azımsanmayacak bir payı olsa gerek. Şiirleri, oyunları, Sefiller ve Notre-Dame'ın Kamburu gibi yapıtlarıyla Romantik dönem Fransız edebiyatının en saygın yazarlarından biri olan Victor Hugo'nun bu romanının bir başka önemli özelliği de, bir tür "zihinsel otopsi" niteliği taşımasıdır. Can Yayınları Çeviri: Erhan Büyükakıncı
Çalıkuşu by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 141,226
  • WpVote
    Votes 6,677
  • WpPart
    Parts 24
"Dördüncü sınıftayım. Yaşım on iki kadar olmalıydı. Fransızca muallimimiz Sör Aleksi bir gün bize yazı vazifesi vermişti. "Hayattaki ilk hatıralarınızı yazmaya çalışın. Bakalım neler bulacaksınız? Sizin için güzel bir hayat temrini olur" demişti. Hiç unutmam; yaramazlığımdan, gevezeliğimden bıkan sörler o sınıfta beni arkadaşlarımdan ayırmışlar, bir köşede tek kişilik bir küçük sıraya oturtmuşlardı"