Kore'de dışında bile aranan bir seri katil olan big wolf psikolojik olarak sorunlu biridir . Jungkook ise çok tatlı ve kibar bir lise öğrencisidir. Ailesi zengin olan bu çocuk tek başına yaşamaktadır. Bir gün big wolf polisten kaçarken vurulur . Jungkook onu evine alıp yarasını sarar çünkü ondan hoşlanmıştı. Bu tatlı çocuk big wolf'un yanında olmak istiyordur ama big wolf ona çok zarar verecektir.

şairin kayıp ilhamıyım, bir bacağı yaralı kuşum, dingin nehirim, göze kaçan o tozum, içilmemiş o şarap, okşanmayan o saç, hiç öpülmemiş o adam, saksıya ters ters bakan yoğurt kabıyım. kuş seslerinin, güneş hüzmelerinin uğramadığı odayım. kendimin etmediği en büyük intiharım.

taehyung hafıza kaybı yaşayan eşini tekrar hayata döndürebilecek miydi? text+düzyazı

Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir..Beyaz önlüklerin ardına saklanılamayacak kadar eski bir geçmişle hemde. Biri kalmayı beceremezken, diğeri affetmeyi. Yollar ayrılır, geçmiş zaman geleceğe dönüşür ve yeniden birbirini bulan gözler tek bir şeyi anlatır: "Acı ama..özlemekte en çok sana yakışıyor Jeon." "Öyleyse..kal. Gitmeye bir daha cesaret etme. " Doktor kurgusudur!! Yaş farkı vardır!!!

❝ Taehyung'a her gece saat 00:00'da bilinmeyen numara tarafından video gönderiliyordu ❞

arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, text+düzyazı.

Kral Kim Taehyung ve ona komşu krallıktan hizmet için hediye olarak gönderilen Jeon Jungkook semeTae! ukeKook! Acemi bir fictir dikkate almayınız!!

Taehyung'un kız kardeşi, burslu girdiği okulun sahibi Jeon Jungkook ile davalık olur. Davayı fesh etmeye karşılık ise Jungkook, Taehyung'u ister.

Taehyung, Jungkook'un parçalanmış zihninde açan karanlık çiçeklere tutundukça, kendi ruhunu kaybetti. Aşk, onun hem sığınağı hem de en sessiz ölümü oldu. ~𝓣𝓪𝓮𝓴𝓸𝓸𝓴 Bu kurgu, Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu üzerine yazılmıştır.

and i know you said that we're not a thing but you're here, that's the thing