*"Ölmek için sesiniz çok güzel Liyan Hanım." Eris...* Aslında her şey, Liyan Mehru'nun babasının ölümüyle başladı. Babası öldüğünde, zaten uzun zamandır ayrı olduğu annesi başka bir adamla evlenmişti. Annesiyle arasındaki soğukluk hiç bitmemişti ama annesi onu çağırınca, istemese de gitmek zorunda kaldı. Orada, üvey babasından göreceği kötülüklerden henüz habersizdi. Ancak mesele sadece bunlardan ibaret değildi. Liyan, geçmişinin bir kısmını hatırlamıyordu. Hafızasında eksik parçalar vardı; ara ara beliren sanrılar, zihnini ele geçirip psikolojisini paramparça ediyordu. Hatırladığı şeyler ise asla normal değildi. Başlarda bu acıya sessizce dayanmayı seçti. Ama artık susamıyordu. Yavaş yavaş, ölümüne giden sessiz adımları atmaya başladı. Her şey hazırdı; geriye sadece tatlı bir ölüm kalmıştı. Etrafına bakındı. Telefonu koltuğun üzerindeydi. Sessizce eline aldı ve yıllar sonra, kaybettiği babasının numarasına bir mesaj yazmaya başladı. Fakat bu basit bir mesajlaşma değildi. Satırların ardında, kan donduran bir gerçek yatıyordu. ⚚ TEXTING KURGUSUDUR İçerik uyarısı: Kan, vahşet, intihar ve psikolojik unsurlar içerir. İyi okumalar, bol yorumlar ve... keyifli anlar dilerim. Tabii, keyif alabilirseniz. Liyan Mehru Birgen (LMB) Eris Göktuğ Efken (EGE) Başlangıç tarihi: 15.04.2024🪔

Herkesten çok bana doğardı güneş, çünkü herkesten çok ben kalırdım karanlıkta. Ama bir gün herkese doğan güneş bana doğmazsa bilmeliydi ki kırgındım güneşe. kalbi kalın sarmaşıklarla kaplanmış bir kadın. o sarmaşıkları sulamak isteyen bir adam. Babası tarafından şiddet gören Hande, sığındı limanda bir çok gerçekle yüzleşecekti. Hande'nin bilmediği ise bu gerçeklerin geçmişin pençesinden bu aşka kadar sıçrayan birer ihanet sancısı olmasıydı.