bebeklerimmm
2 stories
Kuzey Limanı (+18) by lyrdaas
lyrdaas
  • WpView
    Reads 445
  • WpVote
    Votes 17
  • WpPart
    Parts 12
Soğuk bakışlı bir adam... Fırtınaların ortasında savrulan genç bir kadın... Ve kaderin onları aynı kıyıya sürüklemesi. Liman, hukuk fakültesinde okuyan sıradan bir öğrenciydi. Ta ki babasının karanlık bir mafya babasına borçlandığını öğrenene kadar. Borcun bedeli, imzalanmış bir senet değil; kızının hayatıydı. Tam da o anda karşısına çıktı Kuzey Arvas. Küllü gözleri, buz gibi duruşu ve kimseye yaklaşmayan tavrıyla soğuk bir CEO. Ama Kuzey sadece iş dünyasının güçlü bir ismi değildi; karanlık sırları, geçmişin gölgeleri ve tehlikeli bağları vardı. Bir yanda onu borcun karşılığı olarak isteyen mafya... Bir yanda istemeden de olsa Liman'ı koruyan, ama aynı zamanda en çok korkması gereken adam Kuzey. Okyanusun ortasında bir fırtına gibi, iki yabancının yolu aynı limanda kesişti. Ama her liman güvenli değildir... Bazen en tehlikeli yer, kalbin sığındığı yerdir. ~Kesit~ ​"Ben genç biriyim!" dedim, sesimi yükselterek. Omuzlarımı dikleştirdim. "Nefislerimi susturmam gerekir belki, ha?" ​Kuzey'in mavi-grisi gözleri, adeta bir kış fırtınası gibiydi. Bana doğru bir adım daha attı. Bedeninin sertliği, öfkesiyle karışık arzusuyla birleşmişti. ​"İnatla..." dedi, kelimeyi uzatarak. "Ne nefisi? Ve nasıl susacakmış?" Dudaklarımı yaladım. ​"Biri beni boşaltınca..." dedim, sesimi alçaltarak ama her kelimeyi vurgulayarak. Gözlerimi onun öfkeli gözlerinden ayırmadım. ​Kuzey'in nefesi kesildi. Yüzündeki bütün kan çekilmiş gibiydi. O an, bir saniyeliğine bile olsa, beni susturmak için kullanacağı tek şeyin öpücük olmadığını anladım. ​"Öyle mi?" diye sordu, sesi kısıktı. Bu bir soru değildi, bir tehditti. ​"Evet," dedim, başımı yukarı kaldırıp son kozumu oynadım. ​"Tamam o zaman," dedi, sesi artık ne öfkeli ne de sorgulayıcıydı; sadece kararlı ve buz gibiydi. ​Beni koltuktan kaldırdı.
Karanlığın Tutsağı +18 by lyrdaas
lyrdaas
  • WpView
    Reads 143,132
  • WpVote
    Votes 1,759
  • WpPart
    Parts 40
Not:Bu kitapta bol bol smut içerik olacak yani +18 sahneler, argo kelime küfür vb. şeyler ön planda. Rahatsız olanlar okumasın lütfen. "Benden kaçabilirsin sanıyorsun, ama adımların nereye giderse gitsin, gölgen yine bana ait. Adını bile fısıldamadan yaşayamam; sen, kendini unutsan bile bende kalacaksın." Alpay Aras Demirkıran "Onun karanlığında boğulmakla, onsuz yaşayamamak arasında kaldım... ve galiba ikincisi daha korkutucu." Simay Altan Gazeteci olan Simay, kimsenin cesaret edip eline alamadığı dosya üzerinde çalışmaya başlar. Bu dosya, kimsenin dokunmaya cesaret edemediği mafya patronu Alpay Aras Demirkıran'ın dosyasıdır. Bunun hayatındaki en büyük haber olacağını sanıyordu. Oysa bu, hayatını geri dönüşsüz bir şekilde çalacak adamla tanışmasının başlangıcıydı. Sigara dumanı, yağmur kokusu ve tehlikenin çekici yüzü... Simay, her adımda daha çok karanlığa çekiliyordu. Ve bazen, en büyük hata; gerçeği ararken, onu koruyacak olanın aynı zamanda seni mahvedecek kişi olmasıydı. -Kesit- "Sana olan bu his," diye başladı, parmakları kucağındaki tenimi okşarken. "Bu, sadece bir aşk değil. Bu, benim varoluşumun tek nedeni. Sen, benim son sığınağım, ilk ve tek zaafımsın." Aras... Bu adam... O, bir mafyaydı. Kanlı elleri, karanlık sırları ve tüm dünyayı yönetme gücü vardı. Ama bana baktığında, o kehribar gözlerde gördüğüm şey... o, dünyanın en büyük zayıflığıydı. Ve o zayıflık, bendim. ​Bana "zaafım" demesi... Bu, bir milyon dolarlık mücevherden daha değerliydi. Onun laneti bendim... Eğer ben onun ilk ve tek zaafıysam, oda benim son ve tek sığınağımdı Ve biliyordum ki, bir gün o zaafı için dünyayı yakarsa, ben o alevlerin içinde gülümseyerek yanacaktım.