Okuduktan sonra neden daha önce okumadım dersiniz
18 stories
GÜNDÜZ GÜNCELERİ by SumeyyeDemirkan
SumeyyeDemirkan
  • WpView
    Reads 512,783
  • WpVote
    Votes 80,787
  • WpPart
    Parts 31
Bir Teravih Meselesi |Texting by kimbudeli6
kimbudeli6
  • WpView
    Reads 670,674
  • WpVote
    Votes 37,255
  • WpPart
    Parts 62
Siz: Selamünaleyküm beyefendi Hayırlı Doktor Kısmet: Aleykümselam, kimsiniz? Siz: Teravihte annenizin numaranızı verip, doktor oğlum diye övdüğü kişi Siz: Muhtemelen size de, hayırlı bir kısmet, diye tanıtılan kişiyim. Siz: Hayırlı iftarlar dileyip, iftardan sonra müsaitseniz konuşmayı uman kişi de olabilirim. Siz: İyi akşamlar.
GÖRÜCÜ MÜ ? by Rulisinzruli_
Rulisinzruli_
  • WpView
    Reads 6,114,933
  • WpVote
    Votes 408,357
  • WpPart
    Parts 59
Tesadüflerle şekillenen hayatlar... Ve onları değiştiren seçimler. Rümeysa ile Polat'ın yolları, sıradan olmayan bir tesadüfle kesişti. Peki ya sandıklarımızın ötesinde, gerçek bir kader varsa? Tesadüfler mi, yoksa kader mi onları bir araya getirdi? _________________________________________ Yayın Tarihi: 27/12/2022 Son Yayın Tarihi: 27/06/2023
BERDEL by TugbaKpplnn
TugbaKpplnn
  • WpView
    Reads 8,442,530
  • WpVote
    Votes 414,156
  • WpPart
    Parts 47
Berdel sonucu yatalak bir Ağanın eşi olacaktım... Ama nedenlerde boğulacağım bir sır dünyasına gireceğimi nerden bilebilirdim ki? Hadi hayat serüvenime sende katıl :)
BRONZ SERİSİ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 12,666,888
  • WpVote
    Votes 843,051
  • WpPart
    Parts 83
Kitap oldu. Üç kitabı basıldı. Seri, beş ana kitaptan oluşuyor ve 2025 yılı içinde final yapacak. ❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.
KONUK SEVMEZ DENİZ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 3,740,320
  • WpVote
    Votes 260,737
  • WpPart
    Parts 25
❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞ "Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti. Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum. "Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?" "Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez." Bir düşman kapıyı çalar. Elinde ölümle bekler. İmkânsız bir aşk başlar.
TOZLU PEMBE by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 1,564,110
  • WpVote
    Votes 114,373
  • WpPart
    Parts 23
Kesilen daldan yeşerir yeni çiçekler, umudu kalbinize çiçek gibi iliştirin diye... 🌿🌸
GÖLGELERİN KAÇIŞI by Mehrinrova
Mehrinrova
  • WpView
    Reads 1,877,444
  • WpVote
    Votes 81,963
  • WpPart
    Parts 38
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuniyet, gözlerini daha da büyütüyor, gülüşü dudaklarını aşmaya çalışıyordu. "Cana can!" Sesi sert, ancak bir o kadar da memnundu. "Kadına kadın!" Keskin nişancının parmağı yavaşça tetiğe baskı yapmaya başladı. "Kıza kız, Anıl!" Beş saniye... "İşini bitir!" "Onun gözleri, özgürlük bulduğum gökyüzü değil, boğulacağım denizdi. Ama artık boğulmaktan korkmuyordum, çünkü ben de onun yanmaktan korktuğu ateşe dönüşmüştüm." Bu kitapta bahsedilen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür; her ayrıntısı, sadece kurgusal bir dünya oluşturma amacını taşımaktadır.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,272,085
  • WpVote
    Votes 692,563
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,795,940
  • WpVote
    Votes 192,293
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.