zifirgece
Babam bana her zaman; "düşmanın her zaman tam karşındadır." derdi. O zamanlar daha küçük olduğum için pek anlayamazdım. Hatta babam bu cümleyi kurduğun da suratına anlamsız bir şekilde baktığımı bile hatırlıyordum.
Ama babamı şimdi anlıyordum...
Hem de çok iyi anlıyordum.
Babamın kurduğu cümlenin anlamını büyüdüğüm zaman anlamıştım. Çünkü babam demek istiyordu ki. 'Düşmanını tanı veya tanıma, asıl düşman tam karşındadır.'
Ve benim düşmanımda tam karşımdaydı.
Varis Karsular...
O benim düşmanımdı.
Biz bir satranç oyunun içindeydik ve her bir adımımızda arkamızda bıraktığımız taşlar bir bir kayıp oluyordu...
Ve bu oynadığımız oyun bir o kadar ölüm oyunu gibiydi...