Kendi halinde yaşayan tıp fakültesi öğrencisi Kayra bir gün fazla miktarda paraya ihtiyacı olduğu için ek iş aramaya başlar.Arkadaşı sayesinde bulduğu tekerlekli sandalyeye bağlı bir adamın bakımını üstlenme işini başta kabul etmez fakat sonra kararı değişir.
Bakacağı adam yani Doğan önceki nişanlısı yüzünden kadınlara güveni olmayan ketum bir iş adamıdır.
Kader yine de ağlarını örer ve onları bir araya getirir.
Peki onlar bir arada kalmayı başarabilecekler midir?
"Benimle hiç konuşmayacak mısınız?" Yüzünde herhangi bir duygu belirtisi yoktu."Pekâlâ bende kendi kendime konuşurum.Yapmadığım şey değil sonuçta." Yine tepki vermedi.Hep yaptığı gibi sadece yüzüme baktı.
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı vakit, insanların yeni başlangıçları için gitmeleriydi. Bedenin çaresiz çırpınışları, insanların oluşturduğu felaketti. Ardında bırakılmak ise verilen bir infaz emriydi.
❝Işığa ulaşmak için önce karanlıktan korkmamayı öğrenmen gerek. Çünkü şafak karanlığın içinde. Karanlıktan uyan, gözlerini aç, geceyi terk et, şafaktan kaç.❞
☼
Çeyrek Vurgun Serisi'nin birinci kitabıdır.
Üniversiteyken hoşlandığı çocuğu kıskandırmak için gidip sınıfın inek çocuğunun kucağına düşer...
⛓️💥🪽
Adam yıllar sonra öğretmen olduğu köyde Karadenizli ve Fırtına lakaplı bir yüzbaşı olarak karşısına çıkar.
"Sıcaklığın hala kucağımda, öğretmen hanım."