Can
5 stories
SEVDAM KARADENİZ  by RosaMeysa
RosaMeysa
  • WpView
    Reads 96,352
  • WpVote
    Votes 9,202
  • WpPart
    Parts 12
-18 yaşında, sevdiği adam askerdeyken ailesinin kendisini istemeye geleceği gün hayatını altüst eden bir iftiraya uğrayan Ceylan Akçay, memleketi Karadeniz'den sürgün edilir. Geride bıraktığı her şeyin ağırlığıyla, ne geçmişini ne de kaybettiklerini unutabilir. Berk, Ceylan'ın kovulmasının ardından döndüğünde, terk edildiğini sandı. 10 yıl boyunca, yalanların içinde bir başına kaldı, ne doğruyu öğrenebildi ne de kendini affedebildi. 10 yıl sonra, acılar ve kayıplarla dolu bir hayatın ardından Ceylan, Karadeniz'e geri dönmek zorunda kalır. Ancak geri dönüşü, sadece geçmişin izlerini değil, eski sevdalarının yeniden canlanmasını da beraberinde getirir. Berk Teber, yıllar sonra kavuşmanın sevinciyle dolsa da, geçmişin gölgeleri ve geleceğin getireceği felaketler onları beklemedikleri bir şekilde bulur. Berk ve Ceylan, kavuştuklarını sandıkları anda, hayat onlara acımasız gerçekleri ve sınavları göstermeye başlar. ‼️Yetişkin İçerik‼️
Sürmeneli by mithraae
mithraae
  • WpView
    Reads 59,251
  • WpVote
    Votes 4,680
  • WpPart
    Parts 17
"Meydan senin Sürmeneli." Dediğime elini belime koyup beni kendisine çekti. Meydanı sahiden boş bulmuş olmalıydı. Yoksa beni kendine çekecek hali yoktu başka türlü. Düşündüklerimi anlamış, duymuş gibi konuştuğunda nefesim bir anlık tekledi. "O meydan benim de sen benim değilsin Hasret." Dediğinde yutkunamadım. Meydanlarım onundu. İnkar etmeyecektim bunu. Kendi ağzıma söylemiştim zaten. Neyine inkar edecektim ki? Ama takıldığım o değildi. Barut, Hasret demezdi bana. Deva'yı bile nadir derdi. Adımı söylemeyen, söylemekten kaçan kocam bana iki adımı da demişti. Hem Hasret demişti, hem Deva. "Meydandayım Barut Reis," Boştaki elimi yanağına koydum. "O meydanın tam ortasındayım." Diye devam ettiğimde güldü. Alayla değil. Acıyla. Ama kendineydi bu acı gülüş bana değildi. Sonra o da zehir akıttı. Benimki kadar gerçek bir zehir. "Yanımda değil Deva, karşımdasın." Güldüm. Zehrin yarattığı acı bir gülüştü bu. Hep acıydı zaten bize kalan gülüşler. Asla umutla dolu olmazdı, asla neşe yüklü olmazdı. Haramdı sanki. Bir kere mutlu olsa, dünya kötülüğe bulanacaktı adeta. O kadar haramdı işte bana mutluluk. Dudaklarımı dudaklarına yaklaştırdım. "Yanında olacak nedenim yokken," Dedim "Karşında duracak sebebim çok ondandır." HIRÇIN BİR KARADENİZ HİKAYESİ...
FİRUZE by _Mehsa_
_Mehsa_
  • WpView
    Reads 415,810
  • WpVote
    Votes 21,524
  • WpPart
    Parts 17
𓇚𓇚𓇚 "Kaçma!" dedi Ezra yakarır gibi. " Bir kere de beni yakma, iki gözüm." Firuze kolunu kurtarmaya çalıştı. İzin vermedi Ezra. "Gitmem lazım." dedi Firuze titreyen bir sesle. Oysa sert çıkarmaya çalışmıştı sesini ama artık olmuyordu. Yıkılmıştı tüm duvarları, tutamıyordu bu enkazı. Bir kez daha gitmeye çalışınca Ezra'daki bütün ipler koptu. Şu Midyat hep sessizliğine mahkumdu ya! Sevdasını haykırınca göğe şimşekler çaktı sanki yer yüzünde. "Kahrolmayasıca! "dedi onu kollarına alarak. Bir kolu Firuze'nin ince belini sardı. Boşta kalan ise güzel gözlerini kaçırmasın diye Firuze'nin yüzünü kavradı. Bir kere daha isyanını haykırdı ona. "Kahrolmayasıca! Ben daha sana nasıl anlatayım seni sevdiğimi! " Firuze onun kollarında sarsıla sarsıla ağlamaya başladı ama Ezra bunu bile görmüyordu. "Senin sevdanı demire söyledim, boynunu büktü. Taşa fısıldadım, yükümden dağıldı. Şu dağa bağırsam yıkılır ama bir sen anlamadın Firuze!" Bir kere daha sarstı onu. Dudakları arasında sadece Firuze'nin göz yaşları, Ezra'nın ise haykırışları kadar bir mesafe vardı. Aşılsaydı bu uçurum, sönerdi belki bu hasret ama bir nefeslik bu mesafe kaybolmuş yıllar kadar uzundu işte. "Keşke kör kalsaydım!" dedi ona doğru." Keşke kör kalsaydım da senle kör olmasaydı şu gönlüm!" Firuze'nin gözlerine değdi gözleri. Ağladığını fark etti. O da yıkıldı karşısında. Saman alevi yandı sarı renginde. Söndü Firuze'nin kara gözlerinde. "Neden?" dedi yıllardır dilinin ucunda tuttuğu, boğazına düğüm ettiği soruyu sonunda sorarak. "Neden kaçıyorsun benden?" 𓇚𓇚𓇚 19.09
KANADI KIRIK HÜMA KUŞU by _Mehsa_
_Mehsa_
  • WpView
    Reads 168,730
  • WpVote
    Votes 6,023
  • WpPart
    Parts 9
Ben kanadı kırık bir Hüma Kuşuyum. Defalarca kez duvardan duvara vuruldum. Kanatlarımı kırdılar. Özgürlüğümü elimden aldılar. Ama gökyüzünde uçarken dahi, senin aşkınla vurulmuştum. Avuçlarındaki sevgiye hapsolmuştum. 🕊 O bir Türk kahraman. Adı Sencer. Lakabı Pençe. Teknolojinin en büyük silah olarak kullanıldığı bir çağda,insanların acımasızca öldürüldüğü ve zulmün had safhaya çıktığı Esirler Şehrinin tek umudu. Bu şehrin kalbini kurtarmaya geliyor. Kanadı Kırık Hüma Kuşunu,yüreğini bulmaya adım adım yaklaşıyor. 🕊 Bu Bir Türk Masalı! Yüreğiyle savaşan bir kahramanın yazgısı. Ailesi tarafından insanları bir savaş hizmetkarı haline getirmek için üretilmiş karanlık bir hapishanede, bir kafese kapatılmış Hüma'nın tek kurtuluşu. 🕊 Özgürlük, senin adını sayıklıyor esirler şehrinde. Sen uçarsan bu şehir özgürleşecek, Kanadı Kırık Hüma Kuşu. Sen gülersen, Güneş her doğduğunda bu şehre ağıt yakmayı kesecek. Sen seversen, Dünya ayağa kalkacak.
MIH by _Mehsa_
_Mehsa_
  • WpView
    Reads 9,045,347
  • WpVote
    Votes 378,502
  • WpPart
    Parts 68
İntikamın kıyafetini hiç merak ettiniz mi? Peki ya bedenini? İntikam,nefretle kararmış lacivert gözlerdi. İntikam,bir kafesin ardına gizlenmiş saldırmayı bekleyen bir bedendi. İntikam, ruhunu kasıp kavuran ateşten, uçsuz bucaksız bir buz kütlesiydi. İntikam, karanlığa ait dünyada Siraç Vuslat demekti. Yer altı dünyasının Azrail'i olarak adlandırılmış bir genç adam . Bir kulübe,bir masumun intikamı. Bir kurul, suçsuz insanların günahkar kuklacıları. Ve karanlığın intikamına boyanmış kör kuyularına düşen, küçük narin bir ışık; Elif! O bir anahtar. Kalbine hiç nefret uğramamış bir umut. İntikamın ilk aydınlığı; Günışığı! Onun bir görevi var. Seveceği adamın tek hedefi olan intikam onu yok etmeden, kalbini açtığı bu adamın cehennemden uzaklaşmasını sağlamak. Cehennem, bir ışık için kör karanlığı affedecek miydi? Yoksa bir türlü Azrail'i azad etmeyen intikam, onu anahtarsız kapılar ardında saklamaya devam mı edecekti? Oysa Allah'ın ol demesiyle bütün kapılar açılırdı! İntikamın ölümü, Günışığının baharını getirecekti...