lavidamiedo
- Reads 439
- Votes 44
- Parts 14
"Gitmek zorundasın artık."
Renas kaşlarını kaldırdı ve sorgularca baktı. Gözleri fazlasını görüyordu Deva'ya dair.
"Böyle apar topar mı bitiriyoruz yani?"
Deva oturduğu koltuktan kalktı. Gözleri, aynısını Renas'tan da bekler gibi bakıyordu. Mesajı alıp kalktı genç adam.
"Daha fazla uzatmaya gerek duymuyorum. Burada bitirelim bu işi ve bir daha birbirimizin karşısına çıkmayalım."
Adamın dudaklarının kenarları kıvrıldı ve o buruk gülümsemesinden gönderdi oğlana. Genç adamın yüzü gülüyordu ama gözlerinden akamayan o yaşlar, kapana kısıldıkları yerde haykırıyordu. Bunu kulaklarını sertçe kapayan Deva bile duymuştu. Oğlanın acısını hissetti. Ama geçti, çok geçti. Deva genç adamın önünden çekildi ve eliyle kapı yolunu gösterdi. Renas sakince salladı başını ve Deva'ya bakmadan, önden ilerledi. Aklında sadece küçük bir anı tekrarlanıyordu genç erkeğin. Daha bir ay bile olmamıştı bu anı yaşananalı. Deva'nın sözleri beynini deliyordu. Sıcak bir sıvı akıyordu kalbine doğru. Ölüm bizi ayırana kadar ay parçası. "Bizi ayıran ölüm müydü?" Diye düşündü oğlan. Ölüm ya da değil. Sonuç olarak ayrılmıştı iki sevgili.
***
Sensizlik sersemletti beni. Sen sandım karşımdakini, buğulandı gerçekliğim. Sensedim ben, yine de affetme beni.
**
Eski Türkçede "sensedim" kelimesi, susamak gibi, sensiz kaldım, sana hasret kaldım, seni özledim anlamına gelmektedir.