Vetello's Reading List
10 stories
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,511,871
  • WpVote
    Votes 1,593,099
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
Themisʼin Gözyaşları by aleynayesilada
aleynayesilada
  • WpView
    Reads 1,396,203
  • WpVote
    Votes 108,750
  • WpPart
    Parts 45
✍🏻 Fantastik değil. Kitap oldu. § Ben bir şey görmedim, dedi hepsi. Ben duymadım, Ben yoktum, Ben gitmiştim, Ben henüz gelmemiştim, Ben bilmiyorum, dediler, mütemadiyen. Herkes masumdu, herkes günahsız. Herkes tertemizdi, pırıl pırıldı. Herkes birbirine suç atar olmuştu. Nasıl da çözülüyordu dilleri söz konusu özgürlük olunca. Oysa Nisan'ın dört bir yanı kalın zincirlerle doluydu. Bedbaht hali ibret olmalıydı herkese, bencil olmamalıydı kimse. Başarılı bir pedagog olan Asya Soylu, ağır bir geçmişe sahip olmasına rağmen özgürlüğünü elde edişini kutlarken on altı yaşında görme engelli bir kız çocuğunun tecavüze uğradığı haberini alır ve onu tedavi ederken de suçlusunu bulmak için çabalar. Hem iş arkadaşları hem de polis ve avukat arkadaşları ile aylar süren bir mücadeleye atılırken yaşadığı ruhsal ve fiziksel çöküntünün yanı sıra, geçmişiyle geleceğinin bağlantılı olduğunu fark eder. Adaletsizliğin, kadın-erkek eşitsizliğinin, erkek egemenliğinin, zorbalığın ve tacizin önüne geçmek için hem kendisi için hem hastası Nisan için mücadele verir. Her karakter kendi iç dünyasında acı çeker ve hepsi birbirini iyileştirmek için çaba gösterir. Adalet tanrıçası Themis, Asyaʼnın Nisanʼı tedavi etmesindeki en büyük güç haline gelir. İlk yazılma tarihi: 11.05.2016 🖤 Yayımlanma tarihi: 20.06.2020 🍀 Bitiş tarihi: 17.03.2021 💜 🔱 ÇALINAMAZ, KOPYALANAMAZ, ÇOĞALTILAMAZ. BİR BENZERİNİ GÖRDÜGÜM AN YASAL İŞLEMLER BAŞLATACAĞIM. 🔱 PSİKOLOJİ KONULU YAZILAN İLK HİKAYEDİR. SONRADAN KONU ALINAN HİÇBİR HİKÂYE İLE BENZERLİK GÖSTERMEMEKTEDİR.
RÜYA ( RAFLARDA ) by ulass_7
ulass_7
  • WpView
    Reads 1,024,558
  • WpVote
    Votes 4,537
  • WpPart
    Parts 5
🗝 KİTAP OLDU! 🗝 • Bu bir RÜYA hikâyesi... Dram/Romantizm "... "Rüya... Sen..." ..." Geç de olsa anlamıştım. Ben onu belki de hayatındaki en mutlu olduğu günlerinden vurmuştum. Onu hayallerinden vurmuştum. İstemeyerek de olsa, bilmeyerek de olsa bunu yapmıştım. Bu pişmanlığın bir tarifi olamazdı. Bu başlı başına, tam anlamıyla pişmanlığımın altında ezilmekti, ölmekti. Ölmek... Derin bir nefes aldım. Önümdeki boşluğa doğru soludum. Nefesim dudaklarımdan çıkıp, uçurumun boşluğunda kaybolurken ben de kaybolmak istedim; hayattan, pişmanlıklarımdan, kararlarımdan... Bu kadar hayale ve hatıralara karşı, bu gece yaşadıklarım bana bir çaresizlik daha ithaf etmişti. Bunu biliyordum. Belki de çaresizlikten ziyade; çaresizliğimden kurtulabilmem için bir şanstı, bilemiyordum. Ancak bu şansı iyi değerlendirmeliydim. Hoş, ne kadar değerlendirirsem değerlendireyim asıl karar Rüzgâr'da bitecekti. Ben, ya ölecektim ya da yeniden Rüzgâr'ın kollarında hayat bulacaktım. Ölmek gözüme bu kadar kolay gelirken asıl zor olan Rüzgâr'ın kalbinde de ölüp ölmediğimi öğrenmekti. Buna hazır mıydım, bilmiyordum. Aslında mesele ölmek de değildi. Asıl zor olan yaşamaktı. Yaşamak zordu, bir ihtimaldi; Rüzgâr'ın kollarında, yeniden yaşamak... ... 📌 NOT: İlk kez 2020 yılının Mart ayında yayımlanmıştır. Rüya serisinin ilk kitabıdır. 📌 Rüya, Mahlas Yayınları ile 2023 yılı Nisan ayında raflardaki yerini aldı. Şimdi satışta!
KARA KİRAZ • DİLHUN | 2 (TAMAMLANDI) by beyzademirkubuzzz
beyzademirkubuzzz
  • WpView
    Reads 259,323
  • WpVote
    Votes 53,195
  • WpPart
    Parts 40
KARA KİRAZ SERİSİNİN İKİNCİ KİTABIDIR. ∆∆∆ ~ Kadın bir okyanustu. Adam ise ona muhtaç kuru bir toprak. Toprak okyanusuna küstü. Okyanus, güneşin kendisini ısıtmasını ve yavaş yavaş yok etmesini istedi. Okyanus öldü, onu öldürdüler. Toprak intihar etti, en büyük ihanetini okyanusuna yaptı. Dila Karadağ! Yok sayılan, acıların cehenneminde ruhunun külleri bile bırakılmayan yaralı kadın... Yaşadıkları onu öldürmek istedi. Kaderi, iri parmaklarını kadının boynuna sardı ama o dayandı. Dila, yeniden ayağa kalktı. Dila, yine savaşacaktı. Onu dipsiz kuyudan çıkartan kişi ise bambaşka biriydi. Yepyeni bir intikam planının temellerini atan Dila, bu sefer intikam yolunda tek başına olacağının yeminini etmişti. Bu yol aydınlık değildi, Dila'ya ışık tutan yoktu. Bu yolu korkusuzca yürüyebilecek tek insan ise Dila'dan başkası değildi. Herkes yara bere içinde hayatta kalmaya çalışırken kader yine uğursuz ağlarını Dila ve Miraç'a mı saracaktı yoksa birbirinden uzaktayken kalpleri üşüyen bu ikiliye ördüğü ağlarla bir yorgan mı olacaktı? Kaderin bu seferki hamlesi neydi?
VAVEYLA by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 33,123,209
  • WpVote
    Votes 1,336,578
  • WpPart
    Parts 44
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYLA. Karanlıkta atılan her çığlık sahipsizdir. Ben senin karanlıkta attığın çığlığım. Seninleyim ama senin değilim.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,800,829
  • WpVote
    Votes 192,381
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,290,145
  • WpVote
    Votes 692,880
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
KİMSESİZLER MATEMİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 13,823,060
  • WpVote
    Votes 894,263
  • WpPart
    Parts 69
Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve tutkuyla bağlı olduğu dansıdır. Kalbi yalnızca bir tek şey için, bale için çarpar. Ta ki ikincisini bulana kadar. Hazer Han'ı. Dans seçmelerine gittiğinde, kendisini seçen bu adamın gözetimi altında dans etmeye, müzikali kazanma hedefiyle bir kelebek gibi kanat çırpmaya başlar. Fakat, sahip olmayı istediği tüm bu başarıların yanında, ona başka bir hediye kılınmıştı. Aşk. Kendi kalbi kadar hassas, nazik bir kalp, Mila'ya yaklaştığında, bu zamana kadar koruduğu tüm savunmaları yavaşça yerle bir olur ve aşk, arzuyla, bedeninde dans eder. •yetişkin içerikli sahneler mevcuttur•
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,255,455
  • WpVote
    Votes 2,250,664
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,108,898
  • WpVote
    Votes 720,352
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.