𝓐𝓻𝓹𝓲
Yildiz_cicegi-
Yalvarıyorduk,acı çekiyorduk,öldürülüyorduk. Ama yeterli miydi? Hayır. Onlar için yetersizdi. Onlar için bunlar sadece bir başlangıçtı. Daha fazlasını istiyordular bizden. Bazen parmak uçlarımızı kırmızı kana boyamak,bazen gözyaşlarımızı gereksizce akıtmak,bazen ise acı verici fısıltılara sadece susmak.
𝘒𝘢𝘭𝘣𝘪𝘮𝘪𝘻𝘪𝘯 𝘢𝘵𝘵ı𝘨̆ı 𝘩𝘦𝘳 𝘣𝘪𝘳 𝘢𝘯𝘢 𝘥𝘦𝘨̆𝘦𝘳 𝘰𝘭𝘢𝘯 𝘪𝘯𝘴𝘢𝘯𝘭𝘢𝘳ı 𝘦𝘭𝘪𝘮𝘪𝘻𝘥𝘦𝘯 𝘢𝘭𝘮𝘢𝘭𝘢𝘳ı𝘯𝘢 𝘣𝘪𝘭𝘦..
Yıl 1990,soğuk ocak aylarından biriydi. Cumartesinin pazara geçtiği gece ilk uçakla gözlerimi buluşturmuştum Erivan sokaklarında. Havanın soğukluğu insanı kılıç gibi kesiyordu. Mantomu sıkıca kendime sardım. Ellerimi bir birine sürterek kendimi biraz da olsa ısıtmaya çalıştım.
"Dila,hazır mısın?"
Mavi bakışlarımı arkama,sesin olduğu tarafa yönlendirdim. Rüstem dikkat ve ciddi bir tabloyla beni süzerek,onayımı bekledi. Gözlerimi bir süreliğine kapatıp dudaklarımın arasından derin bir iç çekerek,sessizce dile getirdim :
"Evet,gidelim."
Yolumuzu daha önce hiç gitmediğimiz karargaha doğru tuttuk. Kalbim hızlı çarpıyordu. Boğazımda oluşan yumruları ne yutabiliyor,ne de geri itebiliyordum. On dakika bile olmadan karargahın önünde son bulmuşdu addımlarımız. Kapıda nöbet tutan iki ermeni asker bizim ikimizi sert bakışlarıyla karşılayıp,ne istediğimizi sordular laflarını iki etmeden.
"Բարև ձեզ։ Ես Ալիև Դիլան եմ։ Խնդրում եմ ներողություն խնդրել ուշ գիշերը պատճառած անհարմարության համար, բայց ես հանդիպում ունեմ պարոն Անիլան Հակապովի հետ։ Շատ շնորհակալ կլինեմ, եթե կարողանաք ինձ տեղյակ պահել."