beyzbooks
- Reads 6,619
- Votes 551
- Parts 12
"Şehrin sahibiydi. Aren Sergei Markov."
"Onun eli, benim cehennemim."
Lina Aslan, Tuna ile ilişkisinde giderek daha derin sorunlarla karşılaşır. Tuna, uyuşturucunun karanlık ve kontrolsüz bataklığına saplandıkça öfkesini kaybeder, ilişkilerini yıpratır. Lina, bir gün Tuna'yı uyarmak ve konuşmak için yemeğe davet eder. Yemekte Tuna yeniden kriz geçirir, öfkesine yenik düşerek Lina'ya tokat atar.
Tam o anda, Yeraltı dünyasının en güçlü ve korkulan figürlerinden biri, şehrin gerçek sahibi Aren Sergei Markov içeri adım atar. Aren, acımasız bir kararlılıkla Tuna'nın elinden Lina'yı kurtarır, gözünü kırpmadan Tuna'yı vurur.
Lina, ilk kez gerçek bir güven duygusunu hissederken, bu güven kısa sürer. Aren'in düşmanları, İstanbul'un karanlık köşelerinden peşlerine düşer. Lina, eski yaşamını geride bırakmak zorunda kalır; artık kendini, tehlike ve ihanetin iç içe geçtiği bir dünyanın tam ortasında bulmuştur. Hayatını korumak için tek çaresi, şehrin hakimi ve acımasız patronu Aren'in yanına sığınmaktır. Artık her adımı, her nefesi tehlikeyle dolu bir oyun sahnesinde atılacaktır.
"Bir yabancıydı. Bir kurtarıcı. Bir katil. Hangisiydi bilmiyordum. Ama bir şeyden emindim: O gece bir ceset kaldırılacaktı, ama asıl ölen ben olmuştum."
"Kediden kaçtın... ama artık aslanın evindesin,
Burası merhametle değil, kanla kuruldu. Ve burada hayatta kalmak istiyorsan korkuyu selamlamak zorundasın."