libidodelirriyo
Lalin, abisinin en yakın dostu, çocukluğunun "Kılıç Abisi" olan o adamın sarsılmaz duvarlarını yıkmaya yeminliydi. Kılıç ise yıllardır bastırdığı o vahşi arzuyu, sadakat ve ihanet arasındaki o ince çizgide saklamaya çalışıyordu. Ancak bir gece, loş bir koridorda abisinin sadece birkaç adım ötesinde, o görünmez çizgi geri dönülemez bir hırsla aşıldı.
Ne bir öpücük, ne bir nezaket... Sadece yılların biriktirdiği bir patlama ve her darbede mühürlenen bir günah.
Kılıç, o geceden sonra arkasına bakmadan kaçabileceğini sandı. Ama Lalin'in tenine kazıdığı o izler ve kulaklarından silinmeyen o inlemeler, ona en büyük hapishanesi olacaktı.
Bir adam, kardeş bildiği dostunun evinde, onun kardeşine duyduğu bu karanlık açlıkla nasıl yaşayabilirdi?
"Sesini kes Lalin, yoksa o sesi kesmesini ben çok iyi bilirim!"
İhanetin kokusu terine karışmışken, Kılıç için artık kaçacak hiçbir yer yoktu. Lalin ise bu ateşin içinde yanmaya değil, o ateşi yönetmeye kararlıydı.