291013N adlı kullanıcının Okuma Listesi
3 stories
Kaudupul Çiçeği  by naftenva
naftenva
  • WpView
    Reads 636
  • WpVote
    Votes 251
  • WpPart
    Parts 5
Aledâ baş aşağı direkte durdu ve bacaklarını iki yana açtı, sonrasında ise kasıklarını direğe doğru sürttü ve tekrar eski pozisyonunu aldı. Alpay sessizce başını salladı; sesi tutku ve Aledâ'ya karşı duyduğu cinsel istekten dolayı daha da kalın çıkmıştı: "Harika... devam et, küçük karım." Diye onu izlerken zevk alıyordu. Ve erkekliği belirgin bir şekilde önünde duruyordu, ama onu saklama gereği bile duymadan, sadece Aledâ'nın hareketlerini izliyordu. Şarkının sonuna doğru, Aledâ direkten indi ve yavaş, Alpay'ın içini kör ateşe çeviren tutkulu adımlarla yanına geldi. Çok zarif ve beklenmedik derecede kırılgan bir hareketle, Alpay'ın kucağına oturup onunla burun buruna geldi. Hem heyecandan hem de sahnedeki yorucu performansından dolayı kendine birkaç saniye verdi, nefeslerini düzene sokmak için. Ama Alpay'ın da ondan aşağı kalır yeri yoktu; çünkü onun da nefesleri sıklaşmıştı. Aledâ kendini onun sertliğine bastırdığında, Alpay'ın bir eli Aledâ'nın kalçasına diger eli boğazına gitti ve onu sıkmayacak şekilde tuttu .Boğazından erkeksi bir inleme çıktı. Nefesleri birbirine karıştı; göz göze geldiler.
Karga by naftenva
naftenva
  • WpView
    Reads 41
  • WpVote
    Votes 20
  • WpPart
    Parts 1
Tüm dünyaya hüküm ede bilecek zekaya sahip bir seri katil ve hacker olan Arel Çerkezov . Dünyası bir anda başına yıkılan ve babasının borçlarına karşılık genel eve verilen Amara Gül Ferimahın hikayesi . Aşk entrika intikam fazlaca kan ve iki yaralı ruhun birbirine merhem oluşunu okuyacaksınız bu hikayede ikisi de yaralı ikisinin de sorunları , var ama bir şekilde birbirine iyi gelip o yaraları nasıl sardıklarını okuyacağız . Yaralar kapanmaz ama kabuk tutar. Kabuk kurur ve düşer ,ama izi hep orada kendini hatırlatır.
Barbun  Zarların  Savaşı  by naftenva
naftenva
  • WpView
    Reads 591
  • WpVote
    Votes 360
  • WpPart
    Parts 7
Karanlığın kalbinde, acının yankısıyla şekillenen bir adam vardı. Bir zamanlar sevgiyle kurduğu hayatı, karısı ve henüz doğmamış ikizlerini öldürenlerin vahşetiyle parçalanmıştı. O gün, o adam öldü; yerine ise balkanlarda insanların adını duyunca bile dizleri titreyenlerin korktuğu bir gölge doğdu. Kanla verilmiş bir yemin... İntikam ateşiyle yanan bir ruh... Her şeyi kaybetmiş bir adam ne kadar tehlikeli olabilirdi? Sınırsız. Ve bir kadın... Soğuk Rusya sokaklarında büyümüş, zekâsı kadar cesaretiyle de kendini var etmiş bir kız. Bir telefonla değişen kaderiyle, ailesini iflastan kurtarmak için dördüz kardeşleriyle Türkiye'ye dönmek zorunda kaldı. Planları basitti: Ülkenin en korkulan mafya liderinin kumarhanesinde zarları tutacak, kaderi kendi elleriyle yeniden yazacaktı. Ateşle buz karşılaştığında aşk doğar derler. Peki biri aynı anda hem yaralı hem öldürücü bir ateşse, diğeri ise kırılgan görünen fakat içten içe çelikten yapılma bir buz ise? Bu yalnızca bir aşk hikâyesi değil. Bu, güç ile kırılganlığın, kan ile tutkunun, mizah ile karanlığın, acı ile arzunun birbirine dolandığı bir savaş. "Barbun: Zarların Savaşı" Bir hikâye değil - yaşanması bile tehlikeli bir efsanenin doğuşu. " Asil, onu kucağında yeniden üstüne yerleştirdi ve vücudunu karısının kadınlığına dayanacak şekilde konumlandırdı. "Bunu indirmesi gereken de sensin o zaman ?" diyerek Alesya'ya doğru sürtünmeye başladı. Alesya, ilk kez yaşadığı bu yoğun anın etkisiyle, bir anda içgüdüsel davranarak Asil'in boynunu ısırdı; ısırdığı yeri emerek morarttı. Aynı zamanda iniltilerini bu şekilde gizlemeye çalışıyordu ama Asil'i bu hareketti ile daha çok tahrik ettiğini sonradan anlamıştı . Kocasının kalın erkekliğini bikinisi ve kocasının şortu üzerinden dahi çok net hisediyordu Alesya . Küçük küçük titremeler başlad