-tamamlandı "Sen canımı çok yaktın benim, şimdiyse karşıma geçmiş beni sevdiğini söylüyorsun, öyle mi?" Bir evren. "Sus. Gerçekten sus Taehyung. Yoksa aldanırım." İçinde, Taehyung'un Yoongi'si. Bir yuva. İçinde, Yoongi'nin Taehyung'u. Etrafında çiçekler. Ölü çiçekler. ~~~~~~~~~~~ "Nasıl bakıyormuşum?" Gözlerini gözlerimden ayırmadı. Bu bir meydan okuma mıydı? Ona o meydanda cayır cayır yakıldığımı söylemek isterdim. "Kırgın..." diye mırıldandı. "Bir şeye çok kırılmış gibi bakıyorsun." Ah, demek artık fark ediyordu.

you know the two of us are just young gods warnings; -smut -angst(?) -one shot

On dört yaşından itibaren hazırdı. Ölüm dileğini lanet olası Disneyland'e gitmek için kullandı. Hız trenine bindi. Eminem'i canlı bir şekilde gördü. Elini bile tuttu. (Hayatının en iyi gecesiydi. Tanrı kutsasın.). Ve işte burada, beş yıl sonra, ve kafasında yalnızca tek bir düşünce var: Peki. Şimdi ne? [TAMAMLANDI] [ONESHOT] Hikaye benim değildir. Ben yalnızca çevirisini yaptım. Bütün hakları Archive Of Our Own sitesindeki "internetpistol" adlı kullanıcıya ait. Thank you so much for letting me translate this. Love you internetpistol!