Bir son, bazen başlangıcın en sessiz hâlidir. Hayatın yükünü artık taşıyamayan Rüya, bir gece sessizce suya karışmak istedi. Fakat tam da o anda, suyun içinde beliren mavi gözler onun kaderini değiştirdi. Ölümün kıyısında bulduğu bu yabancı bakışlar, aslında yeni bir başlangıcın habercisiydi. Rüya, suyun derinliklerinden yeniden doğarken hem kendine hem de geçmişine yabancı bir hayata adım atmıştı. Ancak zaman geçtikçe, çevresindeki her şeyin göründüğü gibi olmadığını fark etmeye başladı. Bazı nefesler insana ait değildi; bazı doğuşlar ise bir kurtuluş değil, kaderin sessiz bir cezasıydı. Çünkü bazen hayat ikinci bir şans verirdi ama o şans, özgürlüğün değil, kaderin yeniden yazılışının başlangıcı olabilirdi.

okumak için istanbula gitmiştir tatil için mardine dönüş yapmıştır ne bilirdi ki canından çok sevdiği adam onu arkadaşıyla aldatıcağını, gece geç saatlerde ağlayarak yeri güğü inlete inlete söylediği şarkıyla onu dışarda izleyen sesini hayran hayran dinleyen mardinin bekar ağası boran ağadan habersizdir... ~zerzani ve milan aşiretinin kitabı ~ "benden sana yâr olmaz vazgeç" __________________________ Tüm hakları saklıdır, her hangi bir benzerlik veya yok ben bu kısmı ordan yok bunu burdan gördüm diyenlere önermiyorum. •ARGO KELİMELER İÇERMEKTEDİR!

Dünyada her şey bir oyundu. Bazı oyunlar sessiz oynanırdı. Bazılarıysa geride kan ve sır bırakırdı. İnsanlar rolünü bilir, maskesini takar ve hamlelerini sessizce yapardı. Bazıları için hayat sadece bir gölge oyunuydu. Görünmeyenler, söylenmeyenler ve fark edilmeyenler her şeyi belirler. Bu hikâye, böyle bir oyunun ortasında, kimsenin göremediği sırların, planların ve sessiz hesaplaşmaların öyküsüdür. Bir kadının gücü, bir ailenin karanlığı, geçmişin gölgeleri ve gözlerden uzak kalmış bir aşk... Hepsi birbirine bağlı, hepsi birer hamle, hepsi sessiz bir oyun... Sessizlik bazen en yüksek sesle konuşur... ©Tüm hakları saklıdır.

⚡ GİZLİ BAĞLAR ⚡ Herkesin sakladığı sırlar vardır... Ama bazıları, ortaya çıktığında sadece hayatı değil, bütün bir geleceği yakar. Hazal Alaca, kendi yolunu çizmek isteyen genç bir kadınken; babasının yaptığı anlaşmalar, kanla yazılmış düşmanlıklar ve ölümcül sırlar onun kaderini belirler. Dostla düşman arasındaki çizgi silinirken, aşk ile nefret arasındaki ince bağ en büyük sınavı olacaktır. Peki, gizli bağlar kopar mı... Yoksa kader insanı hep aynı düğümün içine mi çeker? ✨ Bazı sırlar kanla yazılır, hiçbir zaman silinmez... Çünkü gizli bağlardan kurtuluş yoktur. ✨ Sırlar açığa çıktığında, kurtuluş çoktan bitmiştir.

"Dağınıklığa tahammülün yok resmen Ahsa. Benimde takıntılarım var biliyor musun?" Başparmağı gözümün kenarını okşamıştı. "Şurada bir benin var, gözümü alıp alıp duruyor. Diğer tarafta da olsaydı keşke hiç simetrik değil." Sonra dudağımın kenarına indirdi parmağını. "Bak üst dudağın da alt dudağına göre çok dolgun! Tüh!" Gözlerim kendiliğinden büyürken elimle göğsüne vurdum. Yetmedi bir kez de omzuna vurdum. "Sen sapıksın! Valla sapıksın!" "Ben olanı söylüyorum? Sen benim dağınık olduğumu vurgularken sorun yok ama ben söyleyince sapık oluyorum. Sanki seni tutup öptük, hemen sapık ilan ettin bizi." "Hele bir yap gözlerini oyarım senin." diyince gülüşü büyüdü. Ben odaya girdiğimde ne kadar da solgundu oysa yüzü. Ahsa'nın zamana yolculuğunda geçmişle yüzleştiği kitabıma hoş geldinizzz.

Kitap oldu. Üç kitabı basıldı. Seri, beş ana kitaptan oluşuyor ve 2025 yılı içinde final yapacak. ❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.

"Evrendeki kötülük, Logos'tan kopmuştur; ve Logos'un mezarları kan doludur. "Kurtuluş, karanlığa dokunan kalple başlar. Ve her kalp, er ya da geç katrana bulanır."

𝑯𝒂𝒚𝒂𝒍 𝒊𝒍𝒆 𝒈𝒆𝒓𝒄̧𝒆𝒌 𝒂𝒓𝒂𝒔ı𝒏𝒅𝒂𝒌𝒊 𝒊𝒏𝒄𝒆 𝒄̧𝒊𝒛𝒈𝒊𝒅𝒆 𝒊𝒍𝒆𝒓𝒍𝒆𝒚𝒆𝒏 𝒃𝒊𝒓 𝒉𝒊𝒌𝒂𝒚𝒆.