Okuyacaklarım✨
11 stories
İnsanlığımı Yitirirken by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 5,592
  • WpVote
    Votes 350
  • WpPart
    Parts 7
Osamu Dazai (1909 - 1948), Japon yazardır. Tsugaru Yarımadası'nın merkezi yakınlarında küçük bir kasaba olan Kanagi'de doğdu. Ailedeki siyasetçi olma geleneğine karşı çıkarak, yazar olmaya karar verdi. Yirmi yaşında Tokyo Üniversitesi Fransız Edebiyatı Bölümü'ne kaydını yaptırdı. Hayatının büyük bölümünde esrarkeş, veremli, asabi, kavgacı ve alkolik biri olarak birkaç kez intihar etmeye kalkıştı. Dazai, 1948'de metresiyle birlikte suya atlayarak intihar etti. Ölümünün üzerinden bunca sene geçmesine rağmen, Japonya'da hâlâ ilgi gören bir yazardır. Eserlerinin çoğunluğunda yalnızlığı ele alır. Yalnızlık ön planda iken insanın arayış içinde olması ve insanın varoluşunu, içe dönüklüğünü yani temelde insanı ele alır.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 51,075
  • WpVote
    Votes 2,181
  • WpPart
    Parts 10
Zweig bu novellası'nda bir kadının yaşamını bütünüyle değiştiren yirmi dört saatlik deneyimini anlatırken, insanda içkin saplantıların ve dayanılmaz arzuların sınırlarında gezinir. Özgürce ve tutkuyla içgüdülerinin peşine takılan bir kadının bu kısa ve yoğun hikâyesi, kadın kalbinin sırlarına ermiş ustanın kaleminde olağanüstü bir anlatıya dönüşür. Yapıtı için mekân olarak muhteşem atmosferiyle Fransız Riviera'sını seçen Zweig, 1920'li yılların sonlarında Avrupa'nın "kibar" tabakasının ikiyüzlü ahlak anlayışına yönelik eleştirel tavrıyla dikkat çeker.
YABANCI NEFES by maisie_ruby
maisie_ruby
  • WpView
    Reads 244,912
  • WpVote
    Votes 427
  • WpPart
    Parts 5
❦ Etraf kan gölüydü. Kimisi ölüyor, kimisi can havliyle bağırıyordu. Acı feryatlar etrafta yankılanıyordu. Kurşunlar havada uçuşuyordu. Çaresizce söylenilen sözler, korku dolu kalplere umuttu. O gün tüm sağlık çalışanları, korkularını göğüs kafesinin bir köşesine saklayarak, canlarını hiçe saydılar. Hiç dinmeyecek gibi olan kurşun seslerine, bomba sesleri karıştı. Kor gibi alevlenen duman, dört bir yanlarını sarmaya devam etti. Genç kadın yerde korkudan titreyen erkek çocuğunu gördü. Kurşunların arasında kalmış, çaresizce ağlıyordu. O an her şeyi unutdu. Canını hiçe saydı. Koşarak çocuğa doğru ilerledi. Gözyaşları içinde ağlayan çocuk, ona doğru koşarak gelen umuduna tutundu. Çocuğu kucaklayan genç kadın, kulağına sakin olması gerektiğini fısıldamaya başladı. Çocukla beraber oradan uzaklaşırken damı dağılmış bir eve doğru koşmaya başladı. Tâ ki, sırtından vurulana kadar. Zaman durdu, genç kadın acıyı damarlarında akan kanın pıhtısında bile hissetmeye başladı.. Karanlığın içine çekilen düşler, gittikçe gerçekliğini yitirmeye başladı... Artık her şey için çok geçti. Belkide değildi. Aniden alnından vurulan terörist yan bir şekilde zemine çakıldı. Acıyla titreyen kadın, ona doğru atılan adım seslerini işitmeye başladı. Zihni uyuşmuş, gerçeklik algısını kaybetmişti. Yoğun acı, onu geçmişine götürmüştü. En son gördüğü ise ona bakan üzeri üniformalı olan, bir çift gün batımı rengi gözlerdi... ❦ İki ülke arasında aranan terörist yüzünden Azerbaycanlı özel kuvvetler askerlerinin ve hayallerinin peşinden koşan genç doktorumuzun görev için köye gelmesiyle başlar kurgumuz.. YAZILDI: 27 KASIM 2022 YAYIMLANDI: 17 TEMMUZ 2023
GÜZEL ZAAFSIN! (Tamamlandı)  by soullandbreath
soullandbreath
  • WpView
    Reads 2,783,908
  • WpVote
    Votes 152,361
  • WpPart
    Parts 49
Wattpad'de 'Güzel Zaafsın!' adıyla yayınlanan ilk kitaptır! Bir asker ve yârinin hikayesi... "Asker sevmek..." dedi, "Öyle her kadının harcı değildir. Çünkü her kadın ölüme nefesi kadar yakın bir adamı sevmeye cesaret edemez." tüm gücümü toplayıp yüzüne baktım, "Seni seviyorum..." Biliyordum asker sevmek parfüm kokusunu değil barut kokusunu sevmekti, parasını değil verdiği güveni sevmekti. Havasını değil bir şey olacak korkusuyla sahiplenmek demekti. Her şehit haberinde kalbinin çarpması, nefesinin kesilmesi demekti. Güçlü olmayı öğrenip gözyaşlarını gururla silmek demekti. Asker şeref kokar, gurur kokar, barut kokar, kan kokardı... Asker sevmek bir nevi asker olmak demekti... "Bak," dedi, "Bazen benden şimdiki gibi hatta daha uzun süre haber alamayacaksın hatta bir gün şayet Allah izin verirde nasip olursa benden son bir haber alacaksın..." anlayışlıydı sesi ve gözleri öyle anlamlı bakıyordu ki gözlerimin dolmasına engel olamadım. "Kimin önce öleceğini nereden biliyorsun Yüzbaşım? Belki senden önce sıra bendedir... Hem aldığımız nefesler ecele attığımız adımlar değil mi?" "Emin misin?" başımı evet der gibi salladım, "Sürekli korkuyla yaşayacaksın, sırf beni sevdiğin için bir sürü düşmanın olacak. Benim düşmanım senin düşmanın demek. Hala aynı fikirde misin?" tekrar onu onayladığımda yüzümü avuçları arasına aldı. "Bundan sonra gitmek istesen bile ben seni bırakmam güzelim..." Vatan için can alıp, can verenlerin şerefine! 🇹🇷 18.04.2021 🏆1. Asker 26.04.2021 🏆1. Doktor 12.08.2022 🏆1. Genç Kurgu 12.04.2021 🏆1. Genç Kız Edebiyatı 14.05.2021 🏆1. Özel Kuvvetler 17.05.2021 🏆1. Asker Yareni 15.05.2021 🏆1. Hüzün 05.04.2021 🏆1. Erzurum 27.04.2021 🏆1. Tim 10.05.2021 🏆1. Görev 12.04.2021 🏆1. Tugay 05.10.2021 🏆2. Bordo Bereli 16.09.2022 🏆1. Komutan
OPERATÖRE BAĞLANIYORSUNUZ by KubraKb
KubraKb
  • WpView
    Reads 2,005,384
  • WpVote
    Votes 112,009
  • WpPart
    Parts 23
BU KİTAP BASILI ESER HALİNE GETİRİLDİĞİ İÇİN KALDIRILMIŞTIR. FİKİR SAHİBİ OLMAK İSTEYENLER İÇİN GİRİŞ BÖLÜMLERİNDEN BAZILARI BULUNMAKTADIR. KEYİFLİ OKUMALAR. * Lütfen bekleyin. Operatöre bağlanıyorsunuz. * * Kapak tasarım: @viranebirkalp
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 1,539
  • WpVote
    Votes 54
  • WpPart
    Parts 13
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, tarihteki belirleyici anlar üstüne kısa denemelerden oluşuyor. Stefan Zweig, çevrelerindeki geçici koşulların dayattığı sınırları aşabilen Fatih Sultan Mehmet, Händel, Dostoyevski, Tolstoy, Lenin gibi "yaratıcı bireyler"in o benzersiz anlarını anlatıyor. En iyisi, kendisinden dinleyelim: Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate, çoğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı trajik ve yazgıyı belirleyici anlara, bireylerin yaşamında ve tarihin akışı içinde çok ender rastlanır. Ben böyle anları İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar diye adlandırdım; çünkü onlar, tıpkı yıldızlar gibi, hiç değişmeden geçmişin karanlığına ışık tutmaktadırlar... Olayları anlatırken, gerçekleri değiştirmedim, kendi katkılarımla renklendirip zenginleştirmedim. Çünkü tarih, kusursuzluğa ulaştığı böylesine eşsiz anlarda, kendisine yardım için uzatılan ellere gereksinim duymaz.
DELİ SEVDA | MAHALLE KURGUSU by Damla_yazar
Damla_yazar
  • WpView
    Reads 21,444
  • WpVote
    Votes 1,653
  • WpPart
    Parts 10
Bizim mahalle biraz gariptir. Sokaklarda çocukların sesleri, kadınların kapı önündeki dedikoduları eksik olmaz. Ama bir de herkesin dilinde olan isimler vardır. Mesela Mirza Alacahan... Mahallenin ağır abisi. Bir bakışıyla bile insanı korkutmayı başarır. Onun geçtiği sokakta çocuklar topunu alıp eve kaçar. Ama herkesin içten içe de bir saygısı vardır. Bir de bizim Meryem var... On dokuz yaşında, mahallenin öğretmeninin kızı. Elinde kitabıyla görürsünüz hep. Çocuklara ve kadınlara okuma öğretir. Utangaçtır. Her zaman gözlerini yere diker konuşurken. Çok konuşmaz ama konuştu mu da kalbe dokunur. Meryem küçüklüğünden beri Mirzaya hep abi der. Onu abisinin arkadaşı bilmiş, öyle görmüş. Mirzanın bu abi kelimesinden içten içe nefret ettiğini bilmeden hemde... Ama Meryemin safiyane sesinde öyle bir şey vardır ki, Mirza o kelimeyi yutkunarak sineye çekerdi. İşte bu hikaye, mahallenin ağır abisiyle, utangaç kızın hikayesi...
BEYLERBEYİ HAZERANİ by mamalesoirr
mamalesoirr
  • WpView
    Reads 6,353,250
  • WpVote
    Votes 277,126
  • WpPart
    Parts 77
(10 ARALIK 2025'te yayından kaldırılacaktır.) El değse dikişsiz yaraya çok acır,sevgilim.Ağır söz bile daha çok kanatır. Aşk Şeriatı'nın kuralıdır bu: Seven sevdiğine kesik bir yürek bırakır . Ben sana ; belimdeki silahı ,dik başımı ve tenimin ardındaki canı da bırakıyorum. Buyur al ! Beylerin bile beyi : Hazerani . Kitabımın herhangi bir yerinin kopyalanması (ç) alınması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. (Bu isimde yazılan tek kitaptır.Muhtemel olan tek kalacağıdır .Çünkü isim de şahsıma aittir.Bilindik bir şey değil .Kullanılmasına iznim yoktur.)
İnsan Neyle Yaşar? by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 38,643
  • WpVote
    Votes 1,457
  • WpPart
    Parts 7
Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Kreutzer Sonat ve Diriliş'in büyük yazarı, yaşamının son otuz yılında kendini insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, boyun eğme, başkaldırma, sanat ve estetik konularında kuramsal çalışmalara verdi. Bu dönemde yazdığı öykülerde yıllarca üzerinde düşündüğü insanlık sorunlarını edebi bir kurgu içinde ele aldı. Tolstoy, insan sevgisi ve inanç konularını ustalığının bütün inceliğiyle işlerken, İnsan Neyle Yaşar? ile gerçek hayatı yansıtan tabloların içinde yeni bir ahlak anlayışını ortaya koydu. Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları Basım: XXIV. Basım Yıl: 2012 Çeviren: Koray Karasulu
Milena'ya Mektuplar by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 52,793
  • WpVote
    Votes 2,245
  • WpPart
    Parts 17
"Sen benimsin, seni artık hiçbir zaman görmesem de! Korkunun o uçsuz bucaksız sahasına girmediği müddetçe biliyorum, ama senin bana olan ilgini kesinlikle bilmiyorum, senin ilgin tamamen korkuya ait. Sen de beni tanımıyorsun Milena..." Yayınevi: Say Yayınları Çeviren: Adalet Cimcoz Baskı yılı: 2016 İlk Baskı yılı: 2000