Hikâye, 14. yüzyılda, Orhan Bey zamanındaki Osmanlıda geçmektedir. Adımı ve şânımı sorma; zîrâ bilirim ki öğrenirsen, belki benden yüz çevirirsin. Murâdım ancak budur ki biline: Senin bir tebessümün, cihân mülkünden azîzdir.

" Gönlümde ki nârı körükleyecek kişinin, Bizans'ta açmış bir çiçek olacağını nereden bilebilirdim ki? " Senelerdir hayalini kurduğu Bursa'yı fethetmek isteyen Orhan Bey Bursa'da gönlünü fethedecek bir prensesle karşılaşır Kayı obasının beyzadesiyle Bizans'ın prensesinin aşkı yasak bir elmadan farksızdır. Fakat bu iki asi ruhun kaderleri kesiştikten sonra yasaklar ikisinin de pek umurunda olmaz. ! Tarihi eğip bükeceğim, sadece keyif alma amacıyla yazılan bir kurgudur. Kuruluş Orhan dizisinin paraleli olsa da kurgu da pek çok değişiklik vardır ve şahsıma aittir!

Beyaz zambakları bile kıskandıran Prenses Mynia ile gecenin karanlığını bile korkutan rütbeli Kraliyet Savaşçısı Matt'in, imkansızlıklar arasında duymaya çalıştıkları o aşk fısıltısı...