Huzme21
Dünyanın etrafında döndüğü Güneş...
Milyonların sevgilisi, sahnelerin parlayan idolü.
Ama bir farkla:
Konuşamıyor.
Bunu herkes biliyor.
Hayranlar, medya, düşmanları... hatta ona en uzak olanlar bile.
Güneş'in sessizliği bir zayıflık değil;
dünyanın en çok konuştuğu, en çok merak ettiği sır haline geldi.
Sözcükleri yok belki, ama bakışları, duruşu, varlığı...
Hepsi bir çığlık kadar güçlü.
Sessizliğin çığlıkları, dünyayı sarsacak kadar yankılı onda.
Ve sonra sahneye o giriyor:
Karan.
Karanlığın Efendisi Gece diye anılan adam.
Gölgelerin içinde yaşamayı seçen ama aslında ışığın tam merkezinde duran biri.
Herkes onu karanlık sanıyor, o da buna inanıyor.
Ama kader, onu Güneş'in sessizliğine çekiyor.
Güneş ışık, Karan karanlık.
Ama gerçek tam tersi:
Güneş sessizliğin içine saklanmış,
Karan ise kendi karanlığını ışığa saklamış.
Devlet, medya ve karanlık örgütler Güneş'in peşindeyken,
onu korumak için karanlıktan doğan bir adam sahneye çıkıyor.
İkisi de istemeden birbirlerinin yörüngesine giriyor.
Tıpkı dünya nasıl Güneş'in etrafında dönüyorsa,
onların kaderi de birbirinin içine dolanmaya başlıyor.
Birinin sessizliği, diğerinin karanlığını parçalayacak kadar güçlü.
Diğerinin karanlığı ise Güneş'in gerçek yüzünü ortaya çıkaracak kadar derin.
Ama gerçek tehlike yeni başlıyor.
Güneş'in sessizliğinin ardında gizlenen sır,
sadece dünyayı değil, Karan'ı da yakacak kadar büyük.
Ve bu hikâyede herkes konuşuyor olsa bile,
en çok susan fark ettiriyor kendini.
Çünkü bazen en yüksek ses,
Sessizliğin sesidir.