Bir tercih yapacak olsaydınız kimin yanında olmayı seçerdiniz? Kendinizi güvende hissettiğiniz, her kötü zamanınızda yanınızda olan kişinin mi yoksa sevdiğiniz kişinin mi? Peki ya sevdiğiniz kişi sizi çok üzdüyse? İşte Hazal’ın hikayesi de kendini böyle bir karmaşanın içinde bulmasıyla başlıyor. Sonsuza kadar kiminle olmayı tercih edeceğini hep beraber görmeye ne dersiniz?

Ray ve Dia, görünüş ve kişilik açısından pek de benzemeyen ikiz kız kardeşler. Evan adında bir ağabeyleri, evde pek göremedikleri bir babaları ve babalarından aşağı kalır yanı olmayan bir anneleri var. Ray ve Dia, aynı anda birbirlerine çok benzerken, zıtlığın somut hali olmayı başarabilen iki kız kardeş. Birinin dünyası arkadaşları, kıyafetler, dedikodu, erkekler ve eğlenceyle geçerken diğeri kendini bu tür şeylere kaptırmamak için sürekli bir mücadele veriyor. Birinin kırık kalbini tamir etme mücadelesi verdiği sırada diğeri kendini bulmaya çalışıyor. Birinin olmadığı her şey diğeri ve diğerinin kaybettiği değerler birinde. Aynı anda birbirlerinden, adeta farklı dünyalarda yaşıyormuşcasına, çok uzaklarken birbirlerini en iyi tanıyan da onlar. Onlar Ray ve Dia. Onlar, lisenin üçüncü yılına yeni başlayan iki kız kardeş. Ve onların hikayesinde kalp kırıkları, yalanlar, yeni dostlar, aşk, güven ve güvensizlik, hayal kırıklığı ve daha nicesi var... Onlara, kaybettikleri şeyleri ararken ve güvensizlikleriyle savaşırken katılmak ister misin?

Eylül için her şey o salak maskeli baloda başladı. İdealindeki beyefendiyi bulmuştu. Umutsuz bir aşka tutundu. Belki de aşk değildi. Sadece acı bir takıntıydı. Ama o takıntı öyle büyümüştü ki içinde boyut değiştirmiş de olabilir. Geçmişine bağlı yaşadığından bihaberdi. Sonra hayat ona bir şans verdi. Kısaydı, biraz da hüzünlü. Sonra hayat bir şans daha verdi. Değerlendirip değerlendirmemek Eylül'e kalmıştı, onun doğrularını ve duygusal amaçlarını tepetaklak edebilecek o bir şans daha.