sebnemtekman kullanıcısının Okuma Listesi
18 stories
SENDEN UZAKTA by majdafan
majdafan
  • WpView
    Reads 575,723
  • WpVote
    Votes 35,919
  • WpPart
    Parts 32
Londra'nın en beğenilen terzisi İsabella Mercier, diğer adıyla, Madam Mercier; Warwall Dükü Sebastian St. James'le karşılaşıncaya kadar hem mükemmel moda anlayışı hem de güzelliği için aldığı övgülere rağmen, işi dışında son derece sakin ve mütevazi bir yaşam sürüyordu. Sebastian bir dük olarak topraklarına, o toprakların insanlarına karşı görevlerinin ne olduğunu biliyordu ve buna göre yaşıyordu. Henüz çok gençken yaptığı evliklikten geriye, sadece, hayatta en değer verdiği varlık olan kızı Elizabeth kalmıştı. Şimdi, hiç istememesine rağmen, Elizabeth'in geleceği için yeniden evlenmeyi düşünüyordu. Maalesef karşılaştıkları ilk andan beri ilgisini çeken Madam Mercier, evlilik için uygun bir aday değildi. Buna rağmen kadınlarla ilişkilerinde hep kontrollü olan Sebastian; Madam Mercier'nin gizemli, sakin tavırları ve muhteşem güzelliği karşısında mantıklı düşünmekte zorlanıyordu. İsabella, Sebastian St. James'le bir gelecekleri olmayacağından emindi; yine de çaresizce erkeğe bağlanıyordu. Ne damarlarında soylu akmayan kanı ne de evlenme çağını çoktan geçmiş olması önemli değildi. Önemli olacak tek bir neden vardı: İsabella'nın geçmişi...
GÜL MEVSİMİ by majdafan
majdafan
  • WpView
    Reads 169,176
  • WpVote
    Votes 15,568
  • WpPart
    Parts 42
HER GÜL, AÇMAK İÇİN DOĞRU ZAMANI BEKLER...
Sarı Puantiyeli Şemsiye by visnelikapkekk
visnelikapkekk
  • WpView
    Reads 417,701
  • WpVote
    Votes 10,000
  • WpPart
    Parts 7
Genç, erkek. Küllü kumral rengi saçlarının kabardığı tespit edildi. Göz alıcı dişleri ve her an çok komik bir şey söyleyecekmiş gibi görünen bir ifadesi var. Boyu tahminen 1.83 Ayakkabı numarasının 44 olduğunu düşünüyorum. Geniş omuzları sayesinde tişörtü onu epey çekici göstermiş. Göz rengi ela olarak kaydedildi. Hedef 8 adımdan sonra kafeye girip bir kahve istiyor. Önüne bilgisayarını ve dosyalarını açarken tahminen telefonu titrediği için cebinden telefonunu çıkarıyor ve ekranda gördüğü şey onu güldürüyor. Bir saniye, o da ne? Bu beklenmedik bir durum merkez. Tetikçi tehlikede. Bize onun gülüşüyle insanları felç edebildiğini söylememiştiniz! Hedef başını sallayarak telefonu elinden bırakıyor ve kahvesini getiren garsona teşekkür ediyor. Bilgisayarı açılırken not defterini açıp kalemini eline alıyor. Dosyasını inceleyerek kalemi elinde çevirip dururken diğer tarafta tetikçi yavaşça hayata dönmek için çabalıyor ama görünen o ki hedefin hipnoz yeteneği de var. Kalem hedefin uzun parmaklarının arasında çevrildikçe tetikçinin zihni bulanıyor çünkü. Bu görevden çekilmek zorundayım merkez. Sanırım onunla evleneceğim.
Efendilerin Konagı by esraeyul
esraeyul
  • WpView
    Reads 481,231
  • WpVote
    Votes 42,449
  • WpPart
    Parts 55
Yonca ,korüdordaki eski ankesörlü telefon kulağında , duyduğu şeyden emin olmayarak korku içinde dikilmiş ,sesi titreyerek konuşmaya çalışmıştı. "Ama...ama...Dönmezsin ki...." Demişti.. "Artık dönmezsin sen...dört yıl...hiç gelmedin.. Hiç gelmedin......şimdi de bu...iki koca yıl daha... Ali..." Delikanlı sözünü bitirmesini bile beklemeden vermisti ağzının payını.... Her zamanki gibi... Azarı işitip yanında dikilmekte olan delikanliya uzatti ahizeyi. "Seni istiyor," Ömer konuşmaya daldığında daha da duramadı yanlarında. Dört yılda sesini ilk defa duyurmuş onu da ben gidiyorum demek için kullanmıştı. Sitem etmesine, Itiraz etmesine bile izin vermeden... Ömer i istemişti çabucak.... Zangır zangır titreyerek nereye gittiğini bilmeden ,yürüdü gitti. ..... Yatakhanedeki yatağına kadar gidebilmis, sırtı dimdik , yavaşça çöküp kalmıştı ... Görmeyen gözleri camdan görünen manzaraya dönük. Dört yıl .. Hapiste gibi çile çekmiş, gün saymıstı . Şafak şafak.... Ve deli gibi okumuş, ders çalışmıştı... Çünkü hissediyordu, Zeki ve parlak bir genç ,okumamış bu kızı yanına yakıstırmaz .... Kendi gibisini ister yanına.... Elini tutmak , Yanyana yürümek ... Bu , benim kızım demek için... BENİM..... Kiz yıllarını Ali ye denk olmaya çalışmakla geçirmişti. . Döndügü vakit farketsin diye .... Fizik öğrenmiş, matematik, tarih öğrenmişti... Uzayı sonra...kara delikleri...kuantum.... Hücre...... Internet bulduğu her yerde.., ... Eline gecen hicbiseydi... Bu gün anlamıştı bunu..... Başarıyı yakaladı.... Dönmeyecek..... Aşka geri dönmeyecek...... Seni unuttu..........
Yüksek Ökçeler - Yenilendi! by thealbatrosss
thealbatrosss
  • WpView
    Reads 255,760
  • WpVote
    Votes 19,055
  • WpPart
    Parts 34
BİRCE; Modern zamanın romantik klişeleri içine sıkışmış bir kadın. ARAS; Kendi doğrularıyla yaşayan, farklı bir adam. Yüksek Ökçeler yenilenmiş haliyle sizlerle!
KADER BAĞLAYINCA by majdafan
majdafan
  • WpView
    Reads 805,948
  • WpVote
    Votes 50,268
  • WpPart
    Parts 57
Drako Stone... Londra'daki çoğu kadın onu anlatmak için sadece "Stone" (taş) derdi. Ve bu; başkalarının, iyi ya da kötü, hakkında ne düşündüğünü zerre kadar umursamayan Drako'yu hiç gururlandırmazdı. Her türlü sorumluluktan uzak yaşayan bu adamın hayattan tek bir beklentisi vardı: Eğlence!... Daha çok eğlence!... Hep eğlence!... Otuz yedi yaşına kadar eğlenme konusunda ne kadar başarılı olduğuna tüm Londra şahitti. Ne var ki beklenmedik bir miras ve o mirasla gelen beklenmedik bir unvan, yaşamını tepetaklak edecekti. Yetmezmiş gibi üzerine yaptığı evlilik, tüm yaşamını kökünden değiştirecekti. Oysa Drako, değişmeme konusunda kararlıydı. Leydi Caroline Hall, hayatı boyunca bir kontun kızı olmanın sorumluluğunu üzerinde hissederek özgür kişiliğine ket vurmuştu. Evlilik, planları arasında hiç yoktu ve yirmi iki yaşında artık "evde kalmış" damgası yemek üzere olmasını şükranla karşılıyordu. Ne var ki evlendi, hem de hayatta evlenmek isteyebileceği en son adamla. Çünkü Drako Stone, her anlamda Caroline'ın kaçmak istediği koca tipini temsil ediyordu: Karısını eve hapsedip kendi her türlü özgürlük peşinde koşacaktı. Fakat Caroline'ın buna izin vermeye hiç niyeti yoktu. Birbirinden dağlar kadar farklı iki karakterin arasında olması düşünülebilecek en son şey, onların birbirine aşık olmasıydı. Ama kader bazen insanı sımsıkı bağlarla bağlardı.
Vurdu ve AŞK! (KİTAP OLDU) by beeyzz
beeyzz
  • WpView
    Reads 15,461,436
  • WpVote
    Votes 660,303
  • WpPart
    Parts 64
Sinan Tümer; başarılı, insanın içini eriten ses tonu ve kusursuz diksiyonu olan bir spor spikeridir. Yurt dışında çalıştığı kanalda Beşiktaş'ına laf ettiği için canlı yayına gelen konuğuna kafa atıp, istifa eder ve Türkiye'ye dönmeye karar verir. Bütün spor camiası şerefli davranışıyla onu bu dünyaya kabul etmeye hazırken; aynı şeyi abisi, yengesi ve yeğeninin bakıcısı başarabilecek miydi? Resmi instagram hesabımız; @vurduveaskwattpad ⚫⚪
KÖSE by demhak
demhak
  • WpView
    Reads 2,066,063
  • WpVote
    Votes 107,073
  • WpPart
    Parts 35
Bir insan, bir lakaptan en fazla ne kadar nefret edebilirdi ? Konu Harun ise, bu sorunun bir cevabı yoktu. Mahallesinin ağır abisi Harun'un bu hayatta delirdiği en büyük şey, üzerine sinen o lakaptı. 'Köse' Ve sonra, bir şey daha eklendi bu listeye. Her fırsatta bu kusurunu yüzüne vurma cesaretini gösterebilen, mahallenin mektep gören üç beş kişisinden biri. Nagehan'ın ayarsız dili. & Bir Köse'yle bir Mektepli'nin hikayesi... & Kapak tasarımı: @EmilyJules34 Başlama tarihi, 11.09.2017 Yayımlanma tarihi, 01.01.2018
Kapak Modeli 🌙Yarı Texting🌙 (Tamamlandı) by __SAS__
__SAS__
  • WpView
    Reads 4,573,238
  • WpVote
    Votes 325,184
  • WpPart
    Parts 105
Kendi halimde Wattpad'de hikayemi yazıyordum. Ta ki fotoğraflarını kullandığım Amerikalı aktör, 'Ne hakla fotoğraflarımı izinsiz kullanıyorsun??' diye çemkirene kadar... Tüm hakları Alfa Yayın Grubu'na aittir. Başlangıç tarihi: 9 Nisan 2018
SEN DE KİMSİN? (TAMAMLANDI) by AshlyNght
AshlyNght
  • WpView
    Reads 278,808
  • WpVote
    Votes 23,001
  • WpPart
    Parts 81
32 yaşında, genç yaşına rağmen kariyeri başarılarla dolu, mükemmeliyetçi, sıkıcı derecede iyi olan Carl'ın, terapisti ve yakın arkadaşı dışında kimsenin bilmediği ufak bir problemi vardı. Bazen bilmediği yerlerde uyanıyor, gardrobunda tarzı olmayan kıyafetler buluyor, sipariş etmediği ve dinlemediği müzik gruplarına ait albümleri teslim alıyor ve her seferinde kendine daha da sinirleniyordu. "Yine yaptım" adlı sorunu ile boğuşan Carl'ın sekreterine göre Carl; sert, dakik, duygusuz, geri adım atmayan, mesafeli bir iş insanı. Newyork'un en popüler barlarından birinde, hem geceye hem de mekana hakim olan bir barmaid'e göre ise Carl; iyi içen, sosyal, sarkastik, çapkın, patavatsız, nasıl eğlenileceğini bilen bir... şey, insan. Düz bir cetvelin farklı taraflarına ait görünen bu iki kişinin tek ortak noktası aynı adam olmaları. Peki, hikaye nasıl başlıyor? Carl bunun bir içki problemi olduğunu düşünüyor. Terapisti Ethan ise kim bilir o değerli beyninde ne gibi teoriler üretiyor? Cetvelin her iki ucunda birbirinden habersiz farklı hayatlar yaşanıyor. Bu esnada cetvelin tam ortasında Annie ve Rachel adında iki kadın beliriyor. Gece ile gündüz birbirine karışıyor. Ve cetvelin iki ucundaki Carl'lar birden göz göze geliyor! Ve hepsi birden aynı soruyu soruyor: Sen de kimsin?