Dikkat! Bildiklerinize benzemez... Uçuk, kaçık ve komik bir TARİHİ AŞK HİKAYESİ okumaya hazır olun! Hayallerindeki dük ile hiç de hayal etmediği biçimde karşılaşan Suzi, olağan güzelliğinin yanında olağanüstü inadı, ehlileştirilemeyen vahşiliği, sivri dili ve komik kişiliği ile tüm ezberleri bozmaya geliyor... Esas adam Simon yani bildiğiniz 'dük hazretleri'ne gelince... Biliyoruz, biliyoruz... Aklına koyduğunu elde etmeye alışmış genç, yakışıklı, zengin ve otoriter bir dük olması Simon hakkında tahmin ettikleriniz. Peki ya en çılgın hayallerinizde bile olmayacak türden tahmin edemediklerinize ne demeli? * "Ben elimden geleni yapıyorum ama bu kadın bir cellat kadar acımasız. Kendi keyifle çayını yudumlarken beni saatlerce yürütebilir ve yine de memnun olmaz. Popoma takmış durumda..." "Victoria!" Mathilda onun sözünü sert bir biçimde kesti. "Bir leydi bu tarz kelimeler kullanmaz!" Tori sabrı taşmış bir biçimde ellerini beline koyup kaşlarını çattı. "Neden leydilerin poposu yok mu?" * Olağanüstü bir kurguya hazır olmak için ise yapabileceğinizi hiçbir şey yok! Keyifle okuyun!

Yanlız kaldım.

Bizim aşkımız sarılmayla başlamıştı, sarılmayla devam edecekti ve sonumuz, ikimiz sarılıyorken bitecekti. Bizimki aşk hikayesi değil, bizimki bir sarılmadan doğan, koca bir beraberliğin hikayesiydi. Ve birde... kaybedenlerin hikayesi.. * Her cümlede nefesiniz kesilmezdi. Hafif bir tebessüm veya kıkırtı, gerçek hayatınıza kısa bir mola ve dertten tasadan uzak bir soluk içindi bu kitap. Ergenliğin gazabına uğrayan bir kız ve geçmişinin gazabına uğrayan bir oğlan. Ve, Kalbinize ulaşmaya çalışan diğer karakterler. ◇Fan-Fiction değildir.

Ailesinin zoruyla akrabalarının yanına yani Bodrum'a giden bir kızın ekşınlı bir yaz tatili.

İntikam için yirmi iki yıl bekleyen ve bu uğurda her şeyi yapacak yüzü ve ruhu yaralı bir adam. İntikamın bir parçası olduğunu bilmeden adama aşık olan genç bir kız. Tüm ailenin ölümüne neden olan birini affedebilir misin? Yüreğindeki kini, aşkla değişebilir misin? Aşk, intikamdan daha üstün gelecek mi?   Yoksa yeni acılara mı neden olacak? Ege ve Aslı'nın hikayesi...

Yağmurun Adı Aşk adlı hikayemiz, SEVGİMİN ESARETİ olarak raflarda yerini aldı.

3 KİTAPLIK SERİ EPSİLON YAYINLARI ARACILIĞIYLA SATIŞTA! İLK KİTABINI WWW.BEYZAOZAYDİN.COM 'DAN ÜCRETSİZ BİR ŞEKİLDE OKUYABİLİRSİNİZ. KİTAPLIĞINIZDA BULUNMASI DİLEĞİYLE ^^ "Bizim bir hikayemiz yok" diye geçistirdim. "Sen, seni yakıp kül edecek bir aşk istiyorsun Masal. Normal tanışmalarda gözün yok. 'Seni seviyorum'ları önemsemiyorsun aslında. Herkesin bildiği sevgi sözcüklerini istemiyorsun. Sen herkesin olduğu bir salonda sahnede oyun sergilemek istemiyorsun. Herkes karanlık salonda oyunu izlerken sen arkada ışıklar saçarak kendi oyununu yasamak istiyorsun. Sen ne Mert'i ne de Atalay'ı istiyorsun. Sen bu oyunda kendin gibi normalle yetinmeyen birini istiyorsun. Cesaretinizle ateşte yürümeyi göze aldığınız bir aşk istiyorsun." Bu sensin, diye düşünsem de "Bunları neden anlatıyorsun?" dedim kaşlarımı çatarak. Başını bana çevirip omuz silkti ve sırıttı. "ÇÜNKÜ BU BİZİM HİKAYEMİZ."

Jaemin; Kehanetlere inanır mısınız? Ya büyülere? Ya lanetler? Eğer bende olmasa inanmazdım diyorum. Daha küçücük bir bebekken, 5 aylıkken, üstüme bulaşan lanet yüzünden her ayın 4 gününü vampir olarak geçiriyorum. Ve 28 yaşıma gelince. Ah, olmaz zaman neden bu kadar çabuk geçiyor? 5 ay sonra 28 yaşımda olacağım. Ve sonrası... Sonrasını söylemek doğru olmaz çünkü ben o zaman yok olacağım. - Hani âşık oluruz ya; Kalbimiz tekler, sıcak basar ve midede ki kelebekler. Bunlar dışında nasıl âşık olunur onu biliyor musunuz? Başının üstünde kırmızı uçan bir taç veya hâle gibi bir şeyle... Ve dünyada sadece 3 kişi var. Ve o kişiyi kendime sırılsıklam âşık etmem lazım bu 5 ay içinde ki hala bulamadım. Birini gördüğüm an kaybetmemem lazım çünkü ben görür görmez o kişilerin başının üstündeki hale aniden kaybolacak! İşte bu yüzden dünyayı dolaşıp duruyorum. Başında kırmızı uçan bir tacın olduğu kişiyi bulmak için. Birini çevirip soramıyorum ki; "Merhaba buralarda başının üstünde uçan kırmızı taçlı birini gördün mü?" diye de bir tek ben görüyorum. İşte böyle yaşayıp gidiyorum. Ve en kötüsü cinsiyetini bile bilmiyorum. Ya erkekse? Fazla bir şey yok istediklerimin arasında; Öncelikle kız olsun, güzel olsun, hemen bana âşık olsun, olgun olsun, akıllı olsun, dediklerimi dinler yapar olsun, e biraz da ıııı... Bilmem anlata bildim mi? O kadar gezip durdum da o kişinin ülkem de Kore' de olduğunu nasıl bilebilirdim ki? O kim mi?

O iki farklı yaşamı aynı bedende taşıyordu. Hayatında grilere yer yoktu. Ya siyah ya da beyazdı. Gündüzleri bir melek. Geceleri ise şeytandı. İyilerin canını kurtarırken. Kötülerin canını alandı. Gündüz çocukların sevgilisi, Geceleri kötülerin kabusuydu. O bir ÖLÜM MELEĞİYDİ! Yaşadığı travmalar hayatına yön vermişti. Hiçbir duygusu yoktu.

Bir kadın.. Bir adam.. Bir ev.. Peki bu üçü bir araya geldiğinde neler olacak dersiniz? Merak ediyorsanız Cihangir 'Numara 12'de buluşalım.