Hikayeyi güncellemeyi unutmayın

Ben Alya. Ergenlik ortalarında bi kızım . Normalde benim yaşımdaki bi kızın 40 50 kilo civarı gibi olması lazımsa ben kesinlikle normal değilim. Anormallikte boyut atladım resmen. Uzun zamandır da böyleyim. İlk başta insanların durmadan benimle dalga geçmeleri çok sinirimi bozsa da bir süre sonra alışmaya başladım. Ama alışmam bu halimden memnun olduğum anlamına gelmiyor. Vücudumdan nefret ediyorum. Ben bile kendimi sevmezken başkası nasıl beni sevebilir ki ? Ama bazen hiç bir şey düşündüğün gibi olmaz. Mucize diye bi şey var sonuçta. *Okumakta olduğunuz ya da okuyup "Bu ne lan?" diyiceğiniz bu hikaye tamamen ve maalesef gerçektir.

Ben bunu silmeyi planlıyordum, ne ara bu kadar okundu? *** Bu kitabın ana fikri, alabileceğin dersi, hayat için öğütü, edebi değeri yoktur. Saçma sapan bir şey, gereksiz, boşu boşuna vereceğin dakikalar... Bildiğim tek bir şey var, o da gülmek istediğin. Çünkü bu kitabı okuma amacın sadece o olabilir. *** 31.08.14

|Bu hikayede üzülme ihtimaliniz yok. Yaşanan kötü ve acı verecek olayları bile eğlenerek tadacaksınız. 3 günlük dünya ayol! Bu hikaye ile sadece eğleneceksiniz.| ⬇⬇⬇ Zorla evlendirilmek istenen bir genç kız. Ve, Başı kumar borcundan dolayı belaya girmiş bir genç çocuk. İkisi de nereye gideceklerini bilmeden kaçıyorlar ve bu kaçış yolu ile birbirlerini buluyorlar. Hayatları tam bir çıkmaza dönüşüyor. Bir çıkış yolu bulduklarını düşündüklerinde, kendilerini yine bir çıkmazın içinde buluyorlar. Gece ve Gündüz olarak nasıl bir aşk yaşayabilirlerdi ki? Birinin hayatı gece gibi karanlıkken, birinin hayatı gündüz gibi aydınlıktı. Ama aşk ne aydınlık tanıyordu, ne de karanlık. Aşk engel ve kural tanımadığı gibi Gece ve Gündüz'ü de tanımıyordu. Bu yüzden onları bir kaçış yolunda yakalamıştı.

Büyük bir olaydan sonra büyük bir değişim. Yeni hayat. Yeni arkadaşlar. Yeni dusunce.Yeni ben. Eskiler geride kaldı. Ve şimdi herşey daha farklı. Yaşadığı olaylar yüzünden büyük bir travma hayatını değiştirir. 7 hafta da 3 okul değiştiren Duru annesinin zoruyla parise teyzesinin yanına gönderilir. Teyzesinin tek görevi onu yenilemektir. Düşüncesinden görünümüne kadar değişmiştir Duru. Paris 'e giderken uçakta biriyle tanışır ve bu büyük değişimde ona yardimci olur. Artık ezik büzük Duru yoktur. Artık yep yeni ve güçlü bir Duru vardır. Büyük değişimin ardından İstanbul 'a geri döner. Ama eskiler hiç peşini bırakmaz. İki erkek, bir iddia, bir ödül. Duru iki erkek arasında kalır. Hangisine seçecektir? Bu değişiminde yanında olan çocuk Mert mi ? Yoksa değişim öncesi aşkı olan Doruk mu?

2 yıl boyunca lisede ezik olarak çağırılmak? Dışlanmak? Sevdiği çocuk tarafından okulun önünde rezil edilmek? Bir kız bunları nasıl taşıyabilir? Bence artık değişim zamanı! Bir de edilmiş intikam yemini... Peki gerçekten Mertcan Karahan'ı pişman edebilecek miydi? Ya siyah vardı ya beyaz, benim hayatımda griye yer yoktu. Ya mutsuzdum ya umutsuz. Ya aydınlıktım ya da tam karanlıktım. İşte ben buydum ya vardım ya da hiç yoktum...