"Lokum gibi adamsın,fıstık gibi sözlün var,benimle neden muhattap oluyorsun?" "Çünkü fıstıklı lokum sevmem." ©23042015 Tüm hakları saklıdır.

O benim dostum O sırdaşım O herşeyim O annem-babam O sevgilim O arkadaşım O dünyam O benim ailem. *************** Biz aynı şehirde aynı havayı soluyan iki kişiyiz Ne gariptir ki üç yılda sadece bir kez buluşa bildik Bizim sınırlarımız var İmkansızlıklarımız var O ayaz toprak Ben ise ela O benim ailem.

Siz erkekleri yanlış tanımışsınız kızlar!

"Bir kelebeğin ölüme uçuşu..." ♣ Bir esas kız, kötü çocuk ve aşk hikayesi değildir. Aksine, bir yan karakter hikayesidir. Kendi hayat hikayesinde, yan karakter olanlara ithaf edilmiştir.

olan'la olamayan arasında çok ince bir çizgi vardır... bize göre Gürsel Apo Ekmekçi'nin yazıları 'olan', yahut 'olmuş' yazılar... sağdan sola, soldan sağa, yukarıdan aşağıya her okuyana göre değişecek sonsuz anlam katmanları mevcut... isteyen mizah, isteyen felsefi yazılar, isteyen de hem felsefi hem mizah yazıları olarak okur (benim gibi); ama emin olun ki hiç boş yok... müzikte asıl olan notalar ise edebiyatta da asıl olan harflerdir gibi bir his var içimizde... Gürsel Apo Ekmekçi latin harflerini kullanarak büyü yapıyor... satırlar sular seller gibi akarken; anlattıkları, detayları, gözlemleri, hatıraları, analizleri kelebekler gibi kitap boyunca oradan oraya uçuyor... biz de yüzümüzde şık bir tebessümle bu güzel uçuşmaları seyrediyoruz... 'baklava desenli ev'ler anlatılmaz, okunur... - Derya Sayın -

"Hayır... Bu seferki masal değil..." Ben, akşamlardan bir akşamı anlatacağım şimdi sana. Bize dair bir akşamı... Ve sen inanacaksın. Söz ver... Bu bizmişiz, ikimiz. Yanı başımdaymışsın, sesinle, sözünle, o güzel gülüşünle. Ben senin kahkahalarını saçlarıma takıyormuşum birer birer. Sen saçlarımı okşadıkça, avuçlarına kırmızı güller ve yeşil yapraklar düşüyormuş. Hayır, bu seferki masal değil. Aşk bu gece ayrılığı değil, vuslatı çağırıyor o gür sesiyle. Ancak kavuşmanın kudreti yenebilir o büyük devi. Devler sadece masallarda olur sanıyorsan, yanıldın. O dev, bizim yalnızlığımızdır. Üstelik elinin elime değdiği ânın tılsımından öleceğini bilen korkak bir devdir.

'Çoklu Yalnızlıklar'; şairin, 'Usuldan Bir Hüzün' ve 'Gözlerine Sakla Beni' adlı iki şiir kitabının ardından yayımladığı üçüncü şiir kitabıdır. “Kan Unutmaz”, “Geç Kalınmış Bir Bahar” ve “Döngü” olmak üzere üç bölümden oluşan kitabın tüm geliri Altı Nokta Körler Derneği’ne bağışlanmıştır.

Kadın isterse herşey olur demişler Kadın istedi "Onun çekeceği ne acı varsa bana geçsin" Ve istediği oldu kadının "Çekeceği ne kadar acı varsa" Kadına geçti.

Üzgünüm hanımefendi. Bu adamla evlenemezsiniz . Çünkü başka bir adamla evlisiniz. Bu cümle ile eski hayatım yok oldu. Ha bu arada kocamın kim olduğunu söylemeyi unuttum. Her yerde aranan bir HIRSIZ.

DİKKAT: Küfür ve Argo kelimeler içerir. ⚫ Henüz 17 yaşında bir genç kız olan İlkim, ailesi ile birlikte babasının isteği üzerine yeni bir kasabaya taşınırlar, burada tesadüfen karşılaştığı Göktürk'e aşık olur. Fakat Göktürk kirli geçmişi sebebiyle İlkim'den hep kaçar, çünkü o geçmişte uyuşturucu bağımlısıdır ve bir çok kirli işe bulaşmıştır. İlkim'in onun aksine tertemiz bir hayatının olması sebebiyle Göktürk kendisine 'Yasak' olduğunu düşünür ve ona zarar vermek istemez. ⚫ -İLERİDEKİ BİR KONUŞMADAN KESİT- En sevdiğim: Yine delirecekmişim gibi hissediyorum... Bu korkunç günleri atlatamayacakmışız gibi hissediyorum, ve zamanı geri çeviremeyeceğim. Sesler duymaya başlıyorum ve konsantre olamıyorum. Bu yüzden yapmam gereken şeyi yapıyorum. Bana hayatımda sahip olabileceğim en büyük mutluluğu verdin. Kimsenin yapamayacağı bir çok şeyi yaptın benim için. Bu kadar şeyden sonra iki insanın daha fazla mutlu olabileceğini sanmıyorum. Ben artık savaşamayacağım. Biliyorum senin hayatını mahvediyorum, bensiz daha mutlu olacaksın. Bana karşı inanılmaz sabırlısın ve iyisin, şunu söylemek istiyorum -aslında bunu herkes biliyor- eğer biri beni bu durumdan kurtarabilecek olsaydı bu sen olurdun. Herşey beni terk edip gitti ama senin iyiliğin hep benimle kaldı.. Artık senin hayatını mahvetmeyeceğim. Kimse bizim seninle mutlu olduğumuz kadar mutlu olamazdı. hoşçakal...