aytacs2202 kullanıcısının Okuma Listesi
104 stories
DELİ KOMUTAN by gizemlimabed
gizemlimabed
  • WpView
    Reads 2,566,625
  • WpVote
    Votes 71,779
  • WpPart
    Parts 61
Deli Komutan ve asi kızımız Elif'in dolu dizgin hikayesini okumaya hazır mısınız? Bence hazırsınız. *** +18 içerikler mevcuttur istemeyenler atlayarak okuyabilecekler. Wattpad'deki "Deli Komutan" isimli ilk hikayedir.
Giritli Mahallesi | Tamamlandı by yericeryazar
yericeryazar
  • WpView
    Reads 1,484,442
  • WpVote
    Votes 63,197
  • WpPart
    Parts 81
Arkamdan "Mudanyanın bütün sokakları denize çıkar," diye bağırdığında ona döndüm. Bir süre yüzüme baktı sonra daha sakin bir şekilde devam etti, "Benimse bütün sokaklarım sana çıkıyor." 28.08.2020 #Sevgili 1 10.10.2020 #GenelKurgu 1 23.10.2020 #Romantizim 1 26.06.2020 #Burcu 1 26.06.2020 #Okan 1 26.06.2020 #Utku 1
ACIBADEM -ASKIYA ALINDI- by lil_esra
lil_esra
  • WpView
    Reads 594,433
  • WpVote
    Votes 26,917
  • WpPart
    Parts 33
Ne olduğunu anlamadan havalanırken ağzımdan kaçan çığlığa engel olamadım. Belime sarılan kollar beni havalandırıp kendi kucağına çekerken utançla geri çekilmeye çalıştım. Araf, buna izin vermeyip ellerini sıkılaştırırken beni dizlerine otutturdu. Bu yakınlaşmaya alışkın olmayan vücudum titrerken gözlerimin kapanmasına engel olamadım. Fazlasıyla gerilen bedenim titrerken gözlerimi açıp onun kahverengi hareleriyle karşılaşmak istemiyordum. Onun yakınlığı bedenimi kavururken güzel ve dolgun dudakları birkaç santimetre uzağımdaydı. İçimdeki his kontrol edemeyeceğim bir boyuta ulaşırken ellerimi sürükledim ve onın yanağında durdurdum. Boğazıma oturan yumruyu sertçe yutkunurken elime batan sakalları usul usul okşayıp sevdim. Ellerim onun güzel suratındayken hayalimdeki sakallara dokunmanın verdiği heyecan kalbimi hızlandırmakla kalmıyor, nefesimi kesik kesik alıp vermemi sağlıyordu. Kendime hakim olamayarak ona yaklaşırken burunlarımızı birbirine bastırdım ve dudaklarımı dudaklarına sürttüm, öpmedim. Bana ters tepki vermeyişi hareketlenmemi sağlarken kucağında kıpırdanmadan edemedim. Dudaklarımın hizasında olan dudakları aralanıp boğuk inlemesini bırakırken kapanan gözlerimi araladım. Uzun ve biçimli kirpiklerinin ardına gizlenmiş kahverengi gözleri koyulaşmış, belimdeki elini sıkılaştırmıştı. Öylece birbirimizi izlerken Araf sertçe yutkundu. "Söylesene, bana böyle bakarken nasıl senden uzak kalmamı isteyebilirsin?" Ona cevap veremezken, dudaklarının değdiği dudaklarımı araladım. O konuşurken bana temas eden dudakları benim dudaklarıma daha fazlasını istetirken duygularıma engel olamayarak aramızdakş mesafeyi kapattım ve onun dolgun dudaklarını, izinsiz bir şekilde mühürledim. Bu hareketimle birlikte abi kavramı, çok uzaklara, izbe bir köşeye çekildi ve alayla bizi ve birleşen dudaklarımızı izledi.
BADEMLİ MAHALLESİ by ZehraAyar0
ZehraAyar0
  • WpView
    Reads 3,671,330
  • WpVote
    Votes 130,232
  • WpPart
    Parts 38
"Sana her yaklaştığımda," dediğinde başını eğip dudaklarını usul usul kulağımın kenarına getirdi. Nefesi resmen nefesimdeydi. Bu çok fazlaydı.. O gecekinden daha farklıydı bu. Yirmi iki yıllık ömrümde tanıdığım Kerim abi değildi bu karşımdaki adam. "Benden sanki bir vebalıymışım gibi bir canavarmışım gibi kaçışın," sıcak nefesi önce kulağıma sonra boynuma çarptı. Gözlerim artık kendiliğinden kapandı. İşkenceden beterdi bu durum. Biz şu an ne yapıyorduk? Cümlesini tamamlamadan son kez derin bir nefes çekti ciğerlerine. Bunu yaparken burnu benim kulağımın tam üstünde, saçlarımın tam başlangıcındaydı. "Şu koskoca bedenimi bitirdi, tüketti Işıl." baştaki cümlenin amacından sapan bu cümle de ne demek oluyordu? Neler söylüyordu bu adam, neler hissettiriyordu bana!? Dudaklarının arasından usul usul bıraktığı kısık nefesler saçlarımın arasına vurduğunu ve onları yavaşça havalandırdığını hissettim. Tüm tüylerim havaya kalktığında yeni doğmuş bir bebeğin açmaya çalıştığı gözleri gibi bende araladım gözlerimi ve dudaklarımın kıyısına vuran bir hevesle mırıldandım. "Kerim a-" "Şşş," titreyerek söylemeye çalıştığım sözler bıçak gibi kesildi, irkildim. Tüm bedenime etkisi altına alan bir ürperti yayıldı. Tüm hislerim öyle bir karmaşıklığa gömülmüştü ki ne hareket edebiliyor, ne de buna itiraz edebiliyordum. O ise göz kapakları birbirine geçili, sanki boşlukta sallanıyor gibiydi. Sanki bir hayalin içindeydi ve o hayalde yalnızca ikimiz vardık. Sonra bir an kapalı göz kapakları titredi. Nabzım her geçen saniye hızlanıyor, bana yaşam alanı bırakmıyordu. Ama meğer ben daha hiçbir şey duymamışım ki. Zira saniyeler sonra duyduğum Kerim abinin işkenceden farksız pürüzlü sesi canı çekilen parmaklarımın tutunmak amacıyla bir yerlere savrulmasına sebep oldu. "Abi yok, artık abi yok güzelim."
AYDIN MAHALLESİ by binokurrbiryazar
binokurrbiryazar
  • WpView
    Reads 7,157,591
  • WpVote
    Votes 276,205
  • WpPart
    Parts 41
"Peki ya sen?!" diye sordum çatallaşan sesimle. Anın stresiyle dudaklarımı yaladığımda gözlerini dudaklarıma indirip bir müddet orada tuttu. Alnında beliren mavi damarı soluk ışığa rağmen fark edebiliyordum. "Sen de çıkacak mısın benim hayatımdan Dinçer abi?!" Gözlerimiz tekrar buluştuğunda, alev alev yanan hareleri içimde bir ateşi yaktı, yandığımı hissettim. Bu his, elimi kolumu bağlamıştı sanki. "Hayır!" taviz vermeyen katı sesi benliğimde yankılandı, yankılandı... Üstüme daha da eğilerek çenemden tutup kendi yüzüne doğru yaklaştırınca heyecandan titredim. Hiç bilmediğim bu duyguyu, pembe nevresim takımımın içinde, yirmi sekiz yaşında olan Dinçer abiyle yüzlerimizin arasında milimler varken yaşamak... Hele ki hala abi diyordum, boğazıma taş gibi oturdu. "Ben senin bu dünya da ahirette de elini tutacağın tek adamım.." ◾
Karanlığın Efendisi by AysunAltnbas
AysunAltnbas
  • WpView
    Reads 10,751,467
  • WpVote
    Votes 472,056
  • WpPart
    Parts 105
"Kaç benden, uzak dur. Ben katilim, Azrail'im. Azrail'in bir insana sunabileceği tek şey ölümdür. Bu yüzden git Beren" "Ben elindeki kandamlaları ile sevdim seni. Gözlerin kararıp, Azrail'e büründüğünde bile sevmeye devam ettim. Atmayı unutan kalbin ile kalbimi un ufak ettiğinde dahi sevdim ve sevmeye devam edeceğim. Ben sen oldum Ares. Her tarafım sen kokuyorken nasıl kaçabilirim? Nasıl gidebilirim senden?"
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I) by RumeysaGulhan
RumeysaGulhan
  • WpView
    Reads 14,533,428
  • WpVote
    Votes 58,536
  • WpPart
    Parts 4
KİTABIMIZ RAFLARDA, TÜM KİTAPÇILARDAN ULAŞABİLİRSİNİZ. Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen kimsin ya? Adını bile bilmiyorum!" Dedi genç kız sinirle yanındaki adamı süzürken. Adam cevap vermemişti. Bu genç kızı daha çok sinirlendirmişti. "Hey, adını sordum?" Adam genç kızın yüzüne bile bakmadan arabayı sürmeye devam etti. "Kurt." Diye mırıldandı, sesi oldukça soğuktu. Genç kız ürktü, bu nasıl isimdi böyle? Tanımadığı bir yabancıyla nasıl yaşayacaktı? Üstelik bu adamın bir mahkûm olması genç kızın daha çok ürkmesini sağlıyordu. Yavaşça başını cama çevirdi, korkuyordu. Babası yanında yoktu ve çok korkuyordu. Ona ihtiyacı vardı, ondan başka hiç kimsesi yoktu... BİR KARADENİZ HİKÂYESİ... *** Karadeniz Serisi'nin ilk kitabıdır... © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.
ÇÜRÜK VİŞNE by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 24,576,783
  • WpVote
    Votes 18,237
  • WpPart
    Parts 1
Ölümün sıcak nefesi ensesini okşarken günahın harlanan ezgisi balçıkla sıvanmıştı. Babasının gölgesi ve esareti altında yaşama tutunan, sol yanındaki acılarıyla perçinlenip, kozasındaki duvarları tırnaklarıyla kazıyan bir kız. Avuçlarında kırık kanatları, ruhuna satır satır işlenen bir aşk. Tüm hayatının çetrefilli yollarında düşe kalka yaşarken, lisenin ona getireceklerinden habersizdi. Nefretin soylu nefsi yaşamın içinden kopup gelen vaveylaydı. Ruhunun dibini günahlarıya boyamış, cehennem azabıyla yanmıştı. Kaçınılmaz sonun şafağında öfkesini ve nefretini harlarken planlarında olmayan tek şey ruhu yaralı bir kızın pençelerindeki tutkuyla bezenmiş ihtirastı. "Ruhumu ruhuna diktim. Bir daha ne sen çözebildin o ilmikleri ne de ben."
TEHLİKE by habibebsrn
habibebsrn
  • WpView
    Reads 578,059
  • WpVote
    Votes 36,093
  • WpPart
    Parts 98
"Sen bana nefretle bakarken ben seninle ailenden sana kalan en değerli mirasmış gibi sahiplendiğin çayı içmeye can atmaya başladım. Evden nefret eden ben evin mutfağında çıkmıyordum artık. Bıraksam kendimi mutfakta uyuyacaktım, seni daha fazla görebilmek için. Çay yapılmayan ev de her öğün senin için çay yapıldı. Senin için tadı ailen demekti, benim için sen... İnce belli zarif bardakların hakkı olan çay... Yudum yudum çay içerken ince ince kalbime işlendiğini inkar ediyordum hala. Seninle dönme dolaba binmek isteyene kadar. Benim için en özel an da senin de olmanı istediğim an. Birlikte bindiğimiz dönme dolapta gökyüzüne yaklaştığımız da benim gibi bir adamın ilk kez ayaklarının yerden kesilişine şahit oluyordum. Göz göze geldik. Yüzüme bakmak için yüzüne dokununca parmak uçlarımın eridiğini hissettim. Gözlerinin derinliklerinde kaybolurken gökyüzü de ki yıldızlar kalbim de parlamaya başladı. Kalp atışlarımı duyuyordum ilk kez. Gökyüzü yıldızsız anlamını yitirirken sen benim gökyüzüm oldun, kalp atışların yıldızlarımdı..." Tehlikeli oyun oynuyordu. Oyunun başrolü acımasız bir katildi. O ise sahnenin arka tarafına itilmiş intikam almaya çalışan zayıf bir figüran. Ve bu zayıflığı ile hala bu evdeydi.... Oyunun devamını görmeye ihtiyacı vardı. Girdiği yolun sonu olmasa bile yürümek zorundaydı. Düşmanın oğluna aşık olacağını bilmeden planlar yapacaktı. Zayıflığına rağmen öfkesi sönmesi için intikamını alacaktı. *** Kapak Tasarımı için @Crescenthingh teşekkür ediyorum.
KAR TANESİ by ecemkelebek
ecemkelebek
  • WpView
    Reads 531,633
  • WpVote
    Votes 22,467
  • WpPart
    Parts 32
#Seslendirilmiş tanıtım ilk bölümde mevcuttur. ~ Başınıza gelebilecek şeylerin en uç noktasıdır insanlar. Öfkenin, aşkın, nefretin, kıskançlığın, acının... Canım bir kere yandı mı, kendimi hep kaçarken buluyordum. Nefes nefese kaldığımda isyan eden ciğerlerime rağmen durmayı ilke edinemeyen benliğim, kendini güvende hissedene kadar kaçmaya devam ediyordu. En sonunda tökezleyerek durdurulduğumda, Araz Boran acı dolu koyu kahve irisleriyle bana bakıyordu. İçinin en ücra köşelerine kadar umudu çekilmiş küçük bir oğlan çocuğunun gözbebeklerinden kaçabilir miydim? Onun bana ihtiyacı vardı, benim ondan kaçmaya. & "...Buğulanan gözlerimi sımsıkı kapatıp gözyaşlarımı geri gönderdim ve yavaşça doğruldum. Daha birkaç saat önce okuduğum Küçük Prens kitabının satırları benliğim tarafından şimdi tekrar okunurken aslında Araz'ın ona ne kadar benzediğini düşündüm. Küçük Prens çiçeğinin kaprislerinden dolayı terk etmişti gezegenini; Araz'ın çiçeği yıldızlarıydı, gezegeni ise gökyüzü. Küçücük kalbinin kaldıramadığı kırılganlığıyla birçok çıkış yolu denemiş ve bir ara pes etmişti. Fakat şimdi o yolu hala aradığını görebiliyordum, vazgeçmemişti. Evcilleştirilmeyi bekliyordu; Küçük Prens tanımındaki evcilleştirilmeyi."