Okumaya doyamadıklarım
6 stories
GÖÇMEN (YAKINDA) by baharyeli
baharyeli
  • WpView
    Reads 3,904
  • WpVote
    Votes 267
  • WpPart
    Parts 4
-18 Ruhum; göçmen benim. Zamansız diyarlara uçan... Kalbim; bedenime dar kalmış arafta. Bir yanı zeytin gözlü cennet. Bir yanı, ateşten gömlek... Şubat 2014'de kurgulandı. 1 Eylül 2016'da yazılmaya başlandı.
KAÇAK✔FİNAL  by baharyeli
baharyeli
  • WpView
    Reads 1,581,991
  • WpVote
    Votes 80,689
  • WpPart
    Parts 56
2015 Genel Kurgu #9 İki kayıp ruh. İki yaralı yürek. Hızla, akıp giden zamana karşı yüreklere nakış nakış işlenen duygular. Birbirine kaçamak değen gözler. Cehennem gibi yakan bir sevda... Kader ağlarını örerken, her bir çelmede tökezleyen iki beden. Her düştüğünde hayata inat, ayağa kalkabilen iki kalp, sıra kendilerine geldiğinde ayrılığın acı ve keskin tadını dibine kadar hissedeceklerdi. Aşktan kaçmak mı? Aşta yanmak mı? Hayatın acımasızlıklarıyla yüzleşmiş iki yaralı kaçak, kaderin cilvesi mi yoksa tesadüfi mi bilinmez. Karşı karşıya geldiklerinde aralarına giren acı geçmişlerine mi sarılacaklardı? Yada; Aşk'ı vücutlarının her zerresinde hissettiklerinde, bu yabancısı oldukları duyguya karşı mı koyacaklardı? ~♥~ ***** Tüm Telif Hakları Saklıdır ***** Kurgulanma ve yazılma tarihi 2013 Kasım BU İLK HİKAYEM UMARIM SİZLERDE BEĞENİR DESTEKLERİNİZİ ESİRGEMZSİNİZ.
BIRAKMA ELLERİMİ * Raflarda * by aysegulcicekoglu
aysegulcicekoglu
  • WpView
    Reads 633,850
  • WpVote
    Votes 1,980
  • WpPart
    Parts 3
Birlikte büyüdüğü, ilk aşkı ile evlenerek mutlu sonu yakaladığına inanan genç bir kızdı Elif... Peşinden hiç ayrılmadığı, bir gün mutlaka seninle evleneceğim dediği, biricik aşkı ile evlenerek mutlu olacağına inanan genç bir erkekti Toprak. Çok sevdiği birinin ellerini bırakmak ne kadar zor olsa da Toprak gitmek zorundaydı. Elif'i arkasında bıraktığında gerçekten de mutlu olabilecek miydi? Bunu bilmiyordu ama bildiği tek şey artık Elif ile de mutlu değildi. Mutlu sandığı evliliğinin üzerinden sadece iki yıl geçmesine rağmen, on üç yaşından itibaren ellerini tutan adamın bir gün gidiyorum diyerek ellerini bırakması Elif'i dibe batırmıştı. Bırakılan elleri bir başkası tarafından tutulduğunda gerçek aşkı bulacak mıydı? Yoksa İlki gibi o da bir yanılsama mıydı? Hayatına giren ikinci Toprak, birincinin acılarını silebilecek miydi?
8:15  VAPURU  Raflarda by aysegulcicekoglu
aysegulcicekoglu
  • WpView
    Reads 414,958
  • WpVote
    Votes 1,556
  • WpPart
    Parts 1
Bana doğru biraz daha eğildi. Bunun üzerine bende kendimi iyice geriye doğru çektim. Sanki bizimle yıllardır tanışıyormuş gibi daha bu sabah Yeşim ile konuştuğumuz soruyu sordu. "Evet, kızlar söyleyin bakalım, bana neden bakıyorsunuz?" Nazlı arkadaşına yardım etmek için onun kulağa biraz sıra dışı gelen istediğini gönülsüz de olsa kabul ettiğinde hayatının değişeceğini hiç düşünmemişti. Sadece bir hafta diye anlaştığı arkadaşına verdiği sözü tutabilmek için 8:15 Vapurunda bir adamı gözetlemek ne kadar zor olabilirdi ki? Ali, yıllarca seyahat ettiği 8:15 Vapurunda iki kızın sürekli kendine bakması üzerine ilk başlarda rahatsız olsa da bir süre sonra gözleri onları arar olmuştu. Onlarla konuşmaya karar verdiğinde hayatının kökünden değişebileceğini nereden bilecekti? Ali, Karadeniz'in dalgaları gibi değişken, deli ve bir o kadar da hırçındı. Nazlı ise Ege'nin sakinliği, neşesi ve özgürlüğü ile büyümüştü. Zıt kutuplardaki bu iki insanın bir araya gelmesi bir tesadüftü ama sonrasında yaşananlar aşkın tesadüfleri sevdiğini kanıtlar nitelikteydi. 8:15 Vapuru; Yaşanmış, sımsıcak ve sıra dışı bir aşkın hikayesi...
BENİM HAYATIM (Raflarda) by aysegulcicekoglu
aysegulcicekoglu
  • WpView
    Reads 2,413,589
  • WpVote
    Votes 6,788
  • WpPart
    Parts 3
Pişmanlığın yeterli gelir mi affetmeye bilmem Mutlu geçen günler hayatın bana borcuydu Artık bu saatten sonra senden gidemem Ama şimdi telafi etsen de yaşanmamış yıllar unutulur mu?
FREZYA (raflarda) / BESTE ÖN OKUMA by lemariz
lemariz
  • WpView
    Reads 2,315,198
  • WpVote
    Votes 37,471
  • WpPart
    Parts 26
"Bir varmış bir yokmuş, diye başlardı ya masallar; işte benimki de, olsa olsa hep yokmuş hiç varmıştı. Neyin hayaliydi kurduğum? Neyin cesareti, cüreti? Hiç yokmuş bir hayatın, hüzünlü umut kırıntısıydım ben, onu da kuşlar gagalamıştı..." ... İsmini siz seçin; isterseniz Cansu, isterseniz Hacer... Yaşamda, özensizce açmış bir çiçekti o. İstismarı yaşayan ve şiddete şahitlik eden, bir kimsesizdi. Geçmişinin izlerini, ruhunun en derinlerinde saklayarak hayata tutunurken; direndiği gerçeklerle hiç ummadığı bir yerde, hiç ummadığı bir anda, yüzleşecekti. Geçmiş hesaplarını kapatılırken; kimse yaralarının kanatılıp, sarmalanmasına hazır olup olmadığını sormamıştı. Timur, mahkûm olduğu önyargılarla hayatına girdiğinde, aşkın mucize iksirini tadacağını hayal dahi etmemişti. Timur; hayatın olgunlaştırdığı ve sorumluluklarla katılaştırdığı, kalabalığın içindeki yalnızlıktı. Sistemin doğurduğu ne suçlu, ne de suçsuz bir sistemsizlikti. Hayatını, doğruları için feda edilebilecekler ve edilemeyeceklerin ayrımını yaparak geçirirken; vereceği en yanlış hüküm, onun en doğru kararı olmuştu. O, özensiz bir çiçeğin, özenle açılmış yaralarını sarıp sarmaladığında; kendi üşüyen ruhunu ısıtacağını, asla hesap etmemişti. Kesişen yollar, önyargılar ve tehlikeli planlar arasında doğan, kalbimizdeki en masum aşk; FREZYA. Nefes alıyorsak, bir çıkış muhakkak vardır... ... 'FREZYA' sizi ağlatırken aşkla sarmalayacak sımsıcak bir sokak hikayesi... ... Dip not: okuduğunu anlayamayanlar ve başlıkları okumayı es geçenler için bu sadece bir ön okumadır!