"Yağmur kimine rahmet; kimine bela. Ben bela olup yağacağım üzerilerine. Artık zaman yağmur zamanı, benim zamanım." Böyle demiştim önümde yağan yağmuru seyrederken. Artık hesaplaşma vakti geldi. Burası dört iblisin yuvası. KORAY Holding. İyi ile kötülerin savaş meydanı olacak burası. Tüm silahlarımızı koyacağız ortaya. Bana yaşattıklarınızın kat ve kat fazlasını size yaşatmak için elimden geleni yapacağım. Ve bunun için de ben de masumiyetimi geride bırakıp tıpkı sizin gibi olacağım. İntikamım için yaşadım intikamım için öleceğim. Peki ya içinizden birine aşık olursam. O zaman da mücadele edebilecek miyim sizlerle. Aklım intikam, kalbim aşk derse ne yapacağım ben? İşte bunu hiç bilmiyorum. Ayhan Erdem, Refik Çelikel, Kadir Gökkaya ve Orhan Çağlayan... Şemsiyelerinizi açın. Üzerinize bela olup yağmaya geliyorum. Bekleyin ben geliyorum. Yağmur geliyor.

Güzel bulduğum kitapları paylaşmak istedim. 😇

(TAMAMLANDI) "Insanları sinirlendirmekten zevk mi alıyorsun sen?"mizah içinde #182

Dedektifliği on yaşından beri merak eden Aylin, on sekiz yaşına girince bir dedektif okuluna yazıldı. Sonra oradaki müdür hapse girdi. Aylin ise acı gerçeklerle yüzleşmek zorundaydı.

Kümnakşan Aşireti tüyler ürperticiydi. Gülzerin bunu herkesten iyi biliyordu. Görkemli bir kafes, tehlikeli bir hapishaneydi. O konağa girenler ve onlarla eğlenmek isteyenler için kusursuz bir mezarlıktı. Gülzerin'in dünyasında Kümnakşan denen, belalı bir aşiret vardı. O aşiretin erkeğine aşıktı. Fakat ne o aşiretin çetin ceviz erkeği olan Maraz ne de bir başkası bu aşktan haberdar değildi. Bu av ve avcının sürekli yer değiştirdiği bir hikaye. Gülzerin hiç hesapta olmayan bir aşk yüzünden o aşiretin gelini olacaktı. "Zengin bir atmosfere ve karmaşık karakterlere sahip müthiş bir hikâye." "Karanlık bir şölen. Okurken heyecan ve tedirginlikten yerinizde duramayacağınız bir roman."

Dedektif bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen bir çocuğun hikayesi. Okuyucunun olayları hayal etmesi ve kafasında yeni bir fırtınaya yelken açmasına olanak sağlayan bir hikaye.

Gecede kaçışan katiller, toprağı yutmuş bedenler. Acımasızca terkedilmiş cesetler. Gecenin sessizliğinde sert adımları ile. Peşindeler, ay ışığında kaybolanların. Bazen tedirgin adımlar, ürkek bakışlar. Fakat daima asillikleri ile ilerleyen şövalyeler. Onlar polisler. Unutmayın. Her suç gün ağarınca çıkar ortaya. Ve her hikayede kazanır iyiler mutlaka.

Rekor: fantastik içinde #62 & #34 merak// Onunla aynı sokakta oturan, ondan 2-3 yaş büyük olan arkadaşları, Burcu'yu onların sokağında bulunan terk edilmiş Köşk'te bir gece geçirmek için çağırıyorlar. Burcu da onların isteklerini kabul edip onlarla geliyor. Sonrası ise bir macera...

Sophie'nin babası annesini öldürmüş ve bunun üzerine babası müebbet hapis cezası almıştır . Sophie bunun üzerine dedektif olan amcasıyla yaşamaya başlıyor , peki ya etrafta katil elini kolunu sallayarak gezerken rahat olabilecek mi ? Hayatını yaşayabilecek mi ? En önemlisi KATIL KIM ??

Olacakları önceden sezen bir polis. Kabus haline gelen bir seri katil. Peki hangisi avcı? Ne olacağını rüyalarında hisseden bir cinayet büro başkomseri mi? Yoksa her hamlesini büyük bir titizlikle oynayan usta bir seri katil mi?