Sarıklı (tamamlandı)
Peki ya biz? Açılmak üzere duran süslü bir kurdale miyiz? Yoksa açılması neredeyse mümkün olmayan gösterişsiz bir kördüğüm mü?
Peki ya biz? Açılmak üzere duran süslü bir kurdale miyiz? Yoksa açılması neredeyse mümkün olmayan gösterişsiz bir kördüğüm mü?
"Dur" dedim titreyen ellerimle kolundan tutup gitmesine engel olmak isterken.Yerde olan bakışları gözlerime bir anlık dediğinde ürpermiştim.Nefretle bakan bakışların altında ezilirken kolunu hızla çekip bir iki adım atmıştı. "Böyle gitme.Bak bu sefer söz değişeceğim.Yem..." Cümlemi tamamlama izin vermemişti bile. "Sak...
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Onlar sonbahar gibiydiler... Hüzünlü, yapraklarını dökmüş ve darmadağın... "Ya helalim olur ya da imtihanım olur dedim. İmtihanım oldu, her an her saniye. Üzüldüm, sinirlendim, ağladım ve sonunda sararıp soldum. Umutlarımdan tekrar çiçekler açmak istedim, yapraklar...
[Kader düğümünü istesen de çözemezsin.] Adam yüreğinin demirden hudutlarıyla, yalnız bir adamdı.Kadın çaresizliğin kıyılarında, hüzünlü bir kadın. Ve hasbelkader adamla kadının, kadınla adamın hayatları düğümlenecekti.
Amine. Kimsesiz bir çocuk olarak büyümüş, acısı küçük yüreğini işgal etmiş küçük bir beden. Kabuklarına sıkı sıkı tutunan, acısı nefretini tetiklemiş asi bir genç kız. Aldığı ilk hediye, hayatı olan, fotoğraf çekmeye meftun, deklanşör sesine aşık bir fotoğrafçı. Azimli, güçlü, kararlı ve adalet peşinde koşan çalışkan...
Burası kanın kızıllığının her karışına bulaştığı, gökyüzünün kana bulandığı yerdi . Burası ölümün insana nefesinden daha yakın olduğu yerdi . Gazze'de doğmak; doğuştan direnişçi olmaktı . Küfre, açlığa, susuzluğa, ölüme ve en çok da suskunluğa direnmek bir tür alın yazısıydı.. Burası Gazze; toprağın kanla buluştuğu ye...
Bitmeyen acılar silsilesi.Yıllardır yanan özlem ateşi. Gitmeye çalışan,susmayan yüreğin sesi. Uğruna şehîd olunan Rabb`in Şühedâ`sı hepsi. Gel. Birlik olma vakti Şimdi tut o güvendiğin eli İstikamet Beytü`l Makdis.
Ölüm! O nasıl bir boşluktu öyle? Ölümle yüz yüze gelmişti Stef. Şimdi iki seçenek vardı. Ya candı ya da canandı. Verdiği karar, canını seçerken cananını da kazandırdı. Ah... Kim derdi ki... Karanlıktaydı. Zifiri karanlık bir boşluktaydı. Ardından bir kuş kanat çırptı. Gülümsedi Stef, işte ışık oradaydı. Rabbini his...
"Ne olur bırakın!" Çığlıklarım arasında duyduğum kahkaha sesleriyle titriyordum. İmam kızı Esved sen bu halleri seyr eyleyecek kız mıydın? Esved; Siyah ve Kara demektir. Adım gibiydi 20'li yaşlarım Karaydı ve siyahtı. Konu:Bir imamın kızının yurt dışına çıkmasıyla başına gelen olaylar.
Seni unutursam ey Kudüs! Sağ elim hünerini yitirsin. Seni anmaz, Kudüs'ü en büyük sevincimden üstün tutmazsam, dilim damağıma yapışsın! | Tevrat - Mezmurlar 137.