shades of blue
Charlie doesn't speak, so he paints.
Completed
"kızgın bir pazar sabahı, kapın bir engizisyon mahkemesindeki bir mahkum gibi parçalandığında ve o sabah senin gördüğün ilk şey bir tüfek, o sabah annenin gördüğü son şey bir tüfek olduğunda tanışıyorsun onunla, sabun kokusu ciğerlerine doluyor."
Elleri bağlanmış bir şekilde köye getirildiğinde, titrememek adına dişlerini sıkıyordu ancak engelleyebildiği pek söylenemezdi. Elleri kalın halat ile sıkıca bağlanmış, arkasından gelen sürü üyelerinden biri de kendisini tutmaktaydı. Üç Beta daha önünde yürüyordu.