salihgencoglu
Sesler her zaman işitilmez. Bazen görmek de yeterlidir sesleri duymak için.
Yıllardan sonra ilk kez kapısını aralıyordu onun odasının . Eşyalar adeta dile geliyordu her göz temasıyla. Her taraf sanki o kokuyordu. Gülizar, odadaki havasızlığa rağmen odanın camlarını açmıyor ve derin derin nefes alıp, özlem gideriyordu. O cevizden imal çalışma masasının sandalyesine otururken, derin bir ah çekti. Tüm acı o ahın içerisinde saklıydı. Odaya girmeden önce kendisini hazırlamıştı. Ağlamayacaktı. Ama kendisine verdiği bu sözü tutabileceğinden de emin değildi. Kaç yıl geçmişti aradan? Takvim yaprakları 18 Ağustos’u gösteriyordu yine. Bu tarih ona vuslat ağacının dökülen sapsarı yaprakları misali son bulan ümitlerini çağrıştırıyordu. Pencere kenarındaki