Reese Miles, a 19 year old high school graduate with a free spirit and an affinity for the moon. Layla Harrington, a totally predictable 18 year old girl, who has a taste in life for all things sunny and warm. Reese and Layla in most ways are quite opposite. They don't know how to explain it, but it works. As it has for pretty well their entire childhood as best friends. Although opposites, they have many things in common, the most important being their shared love of a particular boyband. As they exit high school, and are thrown into the clutches of the world, adulthood, and all it's big choices, they never expected their lives would come to a halt the night they entered a packed nightclub.

Aşk pencerelerinden bir rüzgar gibi girmiş ve hayatlarını daha iyi bir yere çevirmişti.

Gözlerimi açtığımda başka bir kalp, başka bir vücuda sahiptim. Ha birde başka bir hayat. Bambaşka bir hayat kucaklıyordu beni, hayatımı, geçmişimi bırakıp gelmiştim buralara kadar. Kaderin bana verdiği defteri ya siyaha boyayacaktım bundan sonra yada bembeyaz bir sayfa açacaktım kendime. O gün ellerime çok başka bir Nisan'ı bıraktılar. Bana verilen defter ya simsiyah ya bembeyaz olacaktı. BEN BENİM OLAN GÖKKUŞAĞININ SİYAH LEKESİ OLMAMAK İÇİN ÇABALAYAKTIM BUNDAN SONRA.

"Dahası sen bir rüyasın," dedi çocuk, "neden kendine yardım etmeyi denemiyorsun?" Emily herkes kadar sıradan biri olduğunu düşünüyordu. Herkes kadar sıkıcı ve alışılagelmiş bir adı, sürekli rastlayabileceğiniz türden bir görünüşü ve bisiklet sürmek gibi yavan hobileri vardı. Ne var ki bu genç kız bir gece yarısı yatağından zıplayarak uyandığında hiçbir şeyin bir daha asla aynı olmayacağından habersizdi. O artık kendini uykuların çok ötesinde ve hayallerin ulaşamayacağı kadar muhteşem bir dünyada bulmuştu. Fakat Emily'nin bu rüyadan uyanıp hiçbir şeyin göründüğü kadar harika olmadığını fark etmesi uzun sürmeyecekti. "Hayatlarımızı bir rüyayla karşılaştıranlar haklıymış. Uyanık uyuyor, ve uykuda uyanıyormuşuz." -Montaigne