... Yektanın kafasına atladım ve üstüne binmeye çalıştım. " Söyle lan nerde kaçtı mı yoksa piçoroz tavuk" " Napıyorsun ya kim kaçtı ahh kulağımı bırak" " Diyorum ki dün gece yattığın kız ner-" Yekta eliyle ağzımı kapattı. " Şşş manyak mısın kızım sen bağırma kızla falan yatmadım. Dezenfekte, pis kokular falan hani yıkandım gerizekalı arkadaşım, saadet teyze duyacak şimdi öğütlerle falan uğraşamam" Saadet teyze ev sahibinin karısıydı acayip dindardı duysa yektanın böyle şeyler yaptığını evden bile attırırdı valla. " Şampuanını mı değiştirdin sen daha güzel kokuyorsun sanki" " Ben her zaman güzel ve çekici kokarım tatlım hadi çıkalım da kutan bey sızlanmasın" Kutan, ecmel, serap, serdar bunlarda en az yekta kadar aramın sıkı olduğu muhteşem arkadaşlarım. Herbiri ben gibi deli ve eğlenceli tabiki. ...

Pelin İzmir'de yaşayan yarı Alman yarı Türk bir kızdır. Dedesiyle büyümüş, ne intihar eden annesini ne de Alman babasını tanıyabilmiştir. Bir gün başarısının fark edilmesiyle İstanbul'daki saygın liselerden birinden burs kazanır ve hayatı değişir. Kendisini Bulut Tekin'in karanlığına çekilirken bulduğunda bir şeylerin yolunda gitmeyeceği en başından bellidir. Çağrı'nın ortaya çıkışı belki de bu zincirin bir başlangıcıdır. Aynı zamanda habersiz olduğu geçmişinin.

Yakışıklı biri ya popi ya da gey oluyordu ona göre. Ece, hiçbir şeye gereğinden fazla değer vermeyen, okuldaki yeni kız. İzmir hep onun sevdiği bir şehir olmuştur. Ancak İzmir'de yaşayacağı yeni hayat İzmir'in ona tattırmadığı şeyleri yaşatacaktır. Peki neler yaşayacak? Hepsi ona doğum gününde gelen günlükte yazılı... (Şimdi tüm kitapçılarda)