kaderini seçemezsin. aşık olacağın insanı da. mesela çayına tek şeker atmayı seçebilirsin ama çayına üç şeker atan bir kadına aşık olmayı seçemezsin. sahi ne kadar tanıyoruz birbirimizi?mavi bir kazaktan hoşlanacağını bildiğin bir adamı, yeterice tanımış mısındır yani? yoksa daha fazla şey mi bilmek gerek?bordo oje süren bir kadına aşık ol ve ona de ki;''hiç oje sürmesen de yakışır parmakların sakallarıma''
(Hikayeye yeni başlayacak olan arkadaşlarım 30.Bölümden sonrası Wattpad'den kaldırılmıştır.)
Her şey genç avukatın bürosuna gelen o ölüm kokan gizemli bir mektupla başlamıştı.
Sicili uyuşturucu ve şiddetle dolu başarılı bir cerrah.
Dağ evinde işlenen onlarca acımasız cinayet.
Ve kurtarılmayı bekleyen onlarca masum insan.
Ortalıkta dolaşan acımasız bir seri katilin pençesine düşen herkes ölümü ve acıyı tadarken.
Genç avukat ve polisler bir kurban daha vermeden katili yakalayabilecekler mi ?
Ya da onlarda mı acıyı ve ölümü tatmak zorunda kalacaklardı?