Karanlık Yolların Efendileri Kandaras; Teharın gördüğü bir rüya mı ? Hem insan hiçbir zaman rüyanın başlangıcını hatırlamaz sadece olay kısmını bilir. Kandaras da böyle değil mi ? Gözünüzü sayfalara diktiğinizde, gözünüze tutulan bir elfeneri misali gözbebekleriniz gardını alır. Karanlık olan zihin dünyanız birden aydınlanır.Olayların birden cereyan ettiği yanılsamasına kapılır insan fakat karakterlerin hayatlarında öyle bi yığılma var ki olaylar yaşanan hayatların yanında çürümüş meyve kokusu verir. Yazara kızarsınız, neden daha acımasız davranmamış diye. KANDARAS, unutulmuş, unutturulmuş bir kent mi, yoksa bir yaşam şekli mi ? Tüm bu sorular Teharın kendine sorduğu sorular gibi yanıtsız kalacak çünkü KANDARAS çabuk okunup çok geç tüketilecek bir roman.

Doğruyu bulmaya çalışırken kaybolmuş bir kızın hikayesi. "Hiçbirşeyi bilmediğin,emin olmadığından ve kimseyi sevmediğin halde gülümsemek zorunda olmak benim durumumu açıklar sanırım. Bu, parmak uçlarınızdan başlayıp her hücrenizi alevlendirecek sessiz çığlıklarınızın vücudunuzu yakmasına sebep olacaktır. Bu yüzden pes etmem imkansızdı. Direnirsen yanacaktım,direnmezsem daha çok yanacaktım."

Mutluluğunu aşkını sakın erteleme avuçlarının içinde olan o küçük kalp gün gelecek senin yuvan olacak bu yuvada yaşlanacaksın, bu yuvada öleceksin sevdiğin kişinin gözlerinde kaybolurken derin sularda, aşkının ağırlığından okyanusun dibine batacaksın aşık olmak ne kadar güzel bir şey değil mi? ne kadar saf ne kadar berrak tüm bu güzel duyguların en başında, o avuçlarında tuttuğun küçük kalp yere düşüp kırıldığında bunların hiçbiri yaşanmayacak. Hiçbir zaman avuçlarının içi sevgili kokusuyla terlemeyecek.Hiçbir zaman, zaman seni beklemeyecek. Çünkü sen zaman içerisinde bir hiç olacaksın. Çünkü Gözün bağlı yürüdüğün bu yolda yürüyeceğin son uçurum bu olacak.

ŞİDDET içeriklidir... Sevdiği adam tarafından en yakın arkadaşlarına ve başka erkeklere satılan üniversite öğrencisi Gizem'in acılarla dolu trajik hikayesi ... BİRAZDAN OKUYACAĞINIZ HİKÂYE, YAŞANMIŞTIR ''Yapma ne olur? Benim bir suçum yok!'' diye feryat etti, yalvardı ama nafile. Daha da hızlı vurdu adam daha da hiddetlenmişti. Öfkeden çılgına dönmüştü. '' Ağzını kapat kaltak! '' dedi Gizem'in bağırmalarına, ağlama sesine tahammül edemeyip. Gizem eline aldığı yastığı bastırdı ağzına çaresizce. İnliyordu acıdan ve artık inlemeleri boğuk boğuk çıkıyordu. Gözlerinden sular seller gibi akan yaşlar yastığı ıslatıyordu. '' Demek arkamdan iş çevirirsiniz ha!... "

Küçük yaşta büyük cilelerle baslayan hayati hiç istemdgi şekilde yanlış bir kararla yıkılır sonra yeniden ayağı kalkar bu sefer yine olmayinca inanılmaz bir şekilde degisen adamın hayatını anlatıyor.GİBİ

Yeni bir Türkiye.Yeni bir gündem ve elbette önce yeni soluk bir siyaset.Başkanlık 'a ait olan arkeoloji çalışmalarının birinde simyacıların ölümsüzlük iksirine dair olan çalışmaları mahzenlerde muhafaza edilmiş bir vaziyette bulunur. Balmumuyla çevrelenmiş olan bu tarihi kalıntılar üzerine çalışma yapmak üzere gönderilen bilim adamlarının şüpheli ölümleri üzerine ülkede kaos yaşanmaya başlar.Haberi olan çoğu siyasetçinin hedefi aynıdır.Bedeli ne olursa olsun formülü ele geçirmek!.Formülün yanlış ellere geçirilmesi ve üzerinde yapılan birçok tutarsız çalışma vampirizmin atalarımız tarafından kurutulan soyunun yeniden can bulmasına neden olur..Bunun beraberinde yapılan benzeri tutarsız çalışmaların başka yeni türleri de zamanla meydana getirmesi yaklaşacak korkunç olayların sadece başlangıcı!.Ve bunca kaosun tam ortasında kalan üç yetim dost..Sizce bu açlık 'ın, kanın ve savaşın arasından paçayı kurtarabilecekler mi ?Peki ya devlet'e mi güvenmeli yoksa başkanlık 'a mı?Mit'e bağlı olarak çalışan Ajan Hakan Solmaz'ın ve ekibinin yanında aldıkları dersler onları hayata bağlayabilecek mi?En önemlisi yarım yamalak aldıkları hayat dersi?Karşılarına durmadan yeniden çıkan ve sabıkası bol bir geçmiş?Yurttan ayrılmalarıyla birlikte cereyan eden bütün bu olaylarda onların rolü tam olarak ne?Sadece gözyaşı mı?Peki ya aşk.. hala ihtimal var mı?Bu büyük sessizlik'in sonunda sizce kazanan taraf kim olacak?veya kazanan taraf diye birşey kalır mı?Ve son olarak yaşamak ...hala bir önemi var mı? Sonuçta kimse bilerek kötülüğü seçmez.Onu yalnızca , aradığı iyilik ve mutlulukla karıştırır.

" Ne oldu neden öyle bakıyorsun?" " Bekliyorum" " Neyi?" " Sana aşık olmayı, demiştin ya yedikten sonra dikkat et aşık olma diye" Dudaklarımı büzerek baktım " Şimdiye olman lazımdı ne yapalım kısmet değilmiş" ... " Az evvel sana elim bile değmemişken etkilendin mi?" Bu nasıl bir soruydu böyle? Buna cevap verebilmem için ekstra cesaret hormonuna ihtiyacım vardı. Kahvemi içerek sustum ona bakmıyordum kararlı sesiyle gözlerimi kısarak ona diktim " Fulya etkilendin mi?" Çok kızmıştım ve kendime engel olamadan sesimi biraz yükselterek cevap verdim " Allah Allah ne dememi bekliyorsun sen, bayıldım sana hadi evlenelim falan mı ( tam olarak böyle düşünüyordum ama maalesef söyleyemezdim) ben İtalya'da yaşıyor olabilirim ama Karadenizli bir ailenin kızı olduğumu unutma, böyle yakınlaşmalar evlenmeden bize ters" ... " Pardon da sen nasıl karar verebiliyorsun benim kiminle yemeğe çıkacağıma ya da çıkmayacağıma! Farkında mısın bilmiyorum ama seni tanıyalı daha ne kadar oldu da sen benimle böyle konuşabiliyorsun?" Dudakları keyifle yukarıya doğru kıvrıldı ve ayaklarını sehpaya uzattı tek kaşını havaya kaldırarak soruma cevap verdi " Seni öptüğümde, öpüşümün nasıl hissettirdiğini sorarken beni kaç gündür tanıdığının hesabını yapmıyordun" Aile Bağlarının, Dostluk ve Kardeşliğin, Doruklarda Yaşanılan Aşk'ın Anlatıldığı Enfes bir Serüvene HOŞGELDİNİZ...

Sırlar bir bir ortaya çıkıyor... Karanlığın içerisinde beliren kehanet tüm dünyanın kaderini değiştirecek ! Bazı hayatlar vardır sıradan ve tekdüze. Bazı yaşamlar vardır sonsuzluk içerisinde kaybolan. Bazı çocuklar vardır çocuk olmayı unutup bu yaşam içerisinde yok olan. Bazı kitaplar vardır var olduğu sürece okuyan kişiyi maceradan maceraya sürükleyen. Bu kitabın içerisinde bu sayılan herşey var. Senin yapman gereken ise bu sayılanları hayal dünyana endekslemek. Bu maceradan kurtulmakta senin elinde, sonsuza kadar içeride hapsolmakta. Bu kitabın kahramanı "Sensin!" Ve şimdi bu yazıları okuyan SEN! Evet evet SEN! Seninle bu kehaneti gerçekleştirmek için bekleyen üç kişi var. Peki, Sen bu kehanete hazır mısın? Demek hazırsın. O zaman Kehanet başlıyor...

Aldıkları piyango biletinin kendilerine çıkmasıyla sevinçten dört köşe olan İnci, Cemre ve Başak'ın unuttuğu bir şey vardır. Bileti talihsiz bir kaza sonucu kaybetmişlerdir. Ve bileti bulmak için şehrin altını üstüne getireceklerdir. Ancak kahramanlarımız o kadar salaklardır ki, bu hiç de kolay olmaz. Başlarına gelen pişmiş tavuğun başına gelmez. En önemlisi de, asla aşık olmam dedikleri adamlara aşık olmaya başlarlar. ©Tüm hakları saklıdır