Üslubuna Vurulduklarım
2 stories
UFUK ALTI ÜLKESİ by nfesss
nfesss
  • WpView
    Reads 4,128
  • WpVote
    Votes 818
  • WpPart
    Parts 79
Üçüncü bilge uzun uzun Kadim'e baktı. Yüzünü avuçları içine aldı. -Zavallı yavrucak. Pencereden yaptığını izledik. Cesaretin ve asaletin her türlü iyiliği ve güzelliği hak ediyor. Bir işaretiyle; dört adam yaklaşarak ihtimamla Kadim'i sedyeden kaldırıp, çırılçıplak soydular ve minik bir kameriye içindeki, sarmaşıklarla kaplı, kalın, taş sunağa yatırdılar. Dokuz bilge; masanın çevresindeki yerini aldı. Bellerindeki deri kuşaktan; küçük, gümüş şişeler çıkartarak içindekini Kadim'in üzerine boşalttılar. Dökülen; bulutumsu altın rengi pırıltılar, milyarlarca oka dönüşüp Kadim'in vücudunun her bir zerresine girdi. Elektrik şoku verilmişçesine vücut titredi, masadan beş on santim yükselip aşağıya indi. Bilgeler bir adım geriye çekilince, yılan kıvraklığında uzayıveren sarmaşıkların körpe dalları, masadaki Kadim'i örttü. Yapraklar; kendilerini sıkarak, gevşeterek sıvılarını; Kadim'in genişleyen gözeneklerinden, burnundan, ağzından hücrelerine boşalttılar.
UFUK ÜLKESİ by nfesss
nfesss
  • WpView
    Reads 6,831
  • WpVote
    Votes 1,328
  • WpPart
    Parts 61
Aleda; adamın başının arkasına geçti. Ellerinden çıkan ışınlar bu kez tamamen ateş renginde ve çok daha yoğundu. Beş saniye sonra zavallı inlemeye başlamıştı. Aleda'ın zihninde; kafanın; dümdüz edilmeden önceki beyin kıvrımları canlanıyordu. Işınlar; milim milim aynı labirentleri oluştururken derinlere indikçe, George Ball'in duyduğu acı artıyordu. Bir saatin sonunda adam, hiçbir canlının çıkaramayacağı şekilde çığlıklar atıyor ve ağlıyordu. Bilinci yerinde olmasına rağmen Aleda'a bırakması için tek söz söylemedi. İkinci saatin sonunda, çığlıklarının vahşiliğinden korkan, bahçedeki bekçi köpekleri bile, kuytu köşelere kaçmışlardı. Çocuklar büyük bir üzüntüyle, adamın ıstırabının bir an önce bitmesini dileyerek ellerini kulaklarına bastırmış, çaresizce bekliyorlardı. Nihayet haykırışlar bitmişti. George Ball'ın derin derin nefesler alarak huzurlu bir uykuya daldığını anlar anlamaz yerlerinden fırladılar. Aleda "bitti" dercesine elini salladı; son bir gayretle "tulumu çıkarın" diye fısıldadı. Titreyen bacaklarının taşıyamadığı vücudu yavaşça yere kayarken Kadim son anda yetişerek kucaklayıp kaldırdı.