Doyamadıklarım:)
36 stories
Aşk-ı Mohikan by afrahayal
afrahayal
  • WpView
    Reads 711,993
  • WpVote
    Votes 48,025
  • WpPart
    Parts 47
Böyle dünyanın düzenine çomak sokmak vardı ya... Siktir et anasını satayım!
Terk Etmek Ne Kadar Kolay? by Esra_Yildiz
Esra_Yildiz
  • WpView
    Reads 54,656
  • WpVote
    Votes 3,336
  • WpPart
    Parts 33
Yaprak ya Rüzgâr'a kapılıp gidecek... Ya da mevsimsiz sararıp düşecek ve Toprak'a karışacaktı. O ise gitmeyi seçti bulutlarda asılı kalıp... Bilmediği memleketlerin iklimlerinde yeniden ölüp doğdu... Genç bir kız, iki genç adam... Sizce; Terk etmek ne kadar kolay? Tüm Hakkı Saklıdır ©
Aydeniz Döngüsü | Kitap by GamzeAydenizz
GamzeAydenizz
  • WpView
    Reads 2,972,363
  • WpVote
    Votes 14,676
  • WpPart
    Parts 5
Parlayanların buluşma noktası Facebook grubumuz: Gamze Aydeniz Hikayeleri Instagram hesaplarımız: @gamzeaydenizz @aydenizdongusuu @curetkar_yakut Bir şeyler olduğu kesindi... Bıçak gibi keskin, aynadaki yansımalar kadar bencil, nefesle aynı doğrultuda olmazsa olmaz bir şeydi. Görmezden gelmeyi denedi genç kız. Görmedi, duymadı, bilmedi... Bir süre sonra aslında olayların tam ortasında olduğunu fark etti. Nefes alamadı, boğuldu. Dedesi Çağdaş Bey, anneannesi Nigar Hanım, dostu Meral ve Uras... Bilinmeyenlerle boğuşurken kaybedeceklerinin farkındaydı. Aydeniz kabullenmişti bunu artık. Ne kadar kaçmaya çalışırsa çalışsın muhakkak yakalanacaktı. En iyisi hayatında şiddetli depremlere neden olan sırları öğrenmeye çalışmaktı. Aşkı, ailesi, zamanı ve değer verdiği herkes... Tanıdığı herkes bir şekilde genç kızın koluna yapışıyorlardı. Herkesin bu döngüde bir yeri vardı. Bu döngünün bir de adı vardı. Aydeniz Döngüsü... Ay ve denizin birleşip, parladığı yerde doğan bir aşk hikayesi.
KADINLAR MÜZESİ by seh-naz
seh-naz
  • WpView
    Reads 1,425,409
  • WpVote
    Votes 52,586
  • WpPart
    Parts 29
Meşru yaşamların ötesinde, kuytuların en dibinde dalaverelerle iş çeviren yobaz çetesinin nezdinde, hüküm süren eziyetin birer aracı onlar. Kim mi? Kadınlar! Fahişe kadınlar! Çaresiz kadınlar! Antika kadar değerli kadınlar! Ama asla satılık mal olarak görülmeyi hak etmeyen kadınlar. Labirentin aşağılık hayatında olmayı asla istemeyen ve kaçmak arzusuyla gün be gün savaşan kadının hikâyesi. Ben Aury Grace Champbell! İnsanları sevmiyorum.
Vefası Eksik Yarim by Esra_Yildiz
Esra_Yildiz
  • WpView
    Reads 58,225
  • WpVote
    Votes 3,006
  • WpPart
    Parts 17
Türkiyeden ayrılmak üzerelerken karşına dikilmişti Yusuf ve sadece "Neden?" demişti. Nereden haber almış, onu nasıl bulmuştu hiç bir fikri yoktu. Yonca'nın cevabı ise tüm köprüleri yıkmıştı "Artık seni istemiyorum!" Yusuf boncuk gözlü kadını değiştiren şeyi deli gibi merak etti ama sustu. Serdar yüzünde saygılı ama pis bir gülümseme eşliğinde onları birbiriyle tanıştırmaya kalktı. "Merhaba Yusuf bey, düğünüme beklemiştim ama gelmediniz. Babanızdan iyi dilek ve temenni haberlerinizi aldım, çok teşekkürler..." O an Yusuf neye uğradığını şaşırmışsa da üstelememişti. Onu ne hakla pansiyondan aldığı, nereye götürdüğü ve neler konuşulduğunu sorgulamak aklına dahi gelmedi. O dilek ve temennileri, Yonca ile Serdar'ın resmini görmeden ettiğini söyleme gereği de duymamıştı. "Tekrar tebrikler Serdar. Allah bir yastıkta kocatsın!" deyip, arkasına bile bakmadan dönüp gitmişti. Tüm Hakkı Saklıdır ©
DELİ(RAFTA) by gulsenkilicaslan_g
gulsenkilicaslan_g
  • WpView
    Reads 28,262,616
  • WpVote
    Votes 1,072,280
  • WpPart
    Parts 100
Annem ve babam, bana karşı hiçbir zaman, o sevgi dolu ve ilgili anne babalar gibi olmadılar.O yüzden ben de küçüklüğümden beri kendimi, rengârenk hayaller kurarak mutlu etmeyi öğrendim.En sevdiğim hayalin rengi ise beyazdı.Beyaz bir gelinlik... Beyaz, mutluluğun, aşkın ve bir gün kendi yuvamı kurabileceğimin müjdecisiydi.Bu evde kavuşamadığım huzura, kendi kurduğum yuvada sahip olacağıma gerçekten inanarak büyümüştüm.Oysa şimdi ailem bu hayalimi de elimden almıştı.Benimle hiçbir ilgisi olmayan bir olaydan dolayı, hiç tanımadığım ve civardaki herkesin Deli diye bildiği bir adamla evlenmek zorundaydım. ❤ Tüm ilçede deli diye tanınan bir adam: Emre. Aradığı şefkatı ailesinden bile görememiş, tekhayali bir gün sevdiği adamla evlenmek olan bir genç kız: Elif. Ve zoraki bir evlilik. Kimsenin bilmediği bir psikolojik sorunla boğuşan Emre ve Emre'yi tanıdıkça ona karşı anlayamadığı bir şekilde merhamet duymaya başlayan Elif, gerçek bir aile olabilecek miydi? Emre tekrar delirmeseydi; belki...
Aşk sözleşmesi by TamieWhistler
TamieWhistler
  • WpView
    Reads 2,894,933
  • WpVote
    Votes 85,506
  • WpPart
    Parts 87
"Bu konuşmanın nereye gideceğini biliyor musun?" Öykü büyük bir yutkunmayla cevap verdi. Tamer kırık bir gülüş gönderdi kadına bütün kasları gergin ve hazırdı, onu istiyordu. "Bana nasıl güvenebiliyorsun, benim iyi biri olduğumu nereden biliyorsun tutkum" derken üzerine daha çok eğilmişti. Masanın köşesinde olan Öykü belini yay gibi gererek arkaya doğru yaslandı. "Be.. ben bilmiyorum sadece ben güveniyorum" diyerek kekelemeye başladı. Tamer onun tatlı dolgun dudaklarını tatmak istiyordu. Teni yumuşacık görünüyordu acaba bütün vücudu bu kadar yumuşak mıydı? Bu kadının yüzüne bakarken vücudunda kan ters yöne akıyordu, bu kadına karşı tek bir kasının oynamasını dahi istemezken, bedenindeki hareketlenmeyi bir kez daha duyumsadı. İki kolunu kadının yanların doğru uzatarak onu masaya sıkıştırdı. "Bir gün pişman olacaksın Öykü ve o zaman bu dediğimi unutma. Ben aziz değilim". "Hangimiz o kadar masumuz ki"
Lorenna by dogayldz
dogayldz
  • WpView
    Reads 2,062,887
  • WpVote
    Votes 89,655
  • WpPart
    Parts 42
Sosyeteye takdim edilmek için, 18 yaşını doldurduğunda Londra'ya giden Lorenna, hiç ummadığı bir dışlanma vakasıyla karşılaşır. Fakat yakışıklı ve ahlaksız bir dükün hayatını kurtararak birden genç bekarların bir numaralı hedefi haline gelir. Üvey annesinin planlarından haberi olmayan genç kız, Londra'da özgürlüğünün tadını çıkarır ve bir yandan da başına açılan dertlerle yüzleşmek zorunda kalırken Dük Richmond'ın hayatına ansızın girmesiyle duygularına ve varlığından haberi bile olmayan arzularına daha ne kadar direnebilecektir?
KUMA  by seh-naz
seh-naz
  • WpView
    Reads 11,822,412
  • WpVote
    Votes 375,341
  • WpPart
    Parts 103
Bir evliliği ayakta tutan yegâne güç; adamın sevdası, kadının bu sevdaya sarılışıdır. Mutluluğun formülü birbirine sevmekte saklıdır. Bu formülü bozacak günler Eroğlu konağının kapısını çalıp içeri buyur edilir. Bebek hasretinin tutulduğu konakta KUMA rüzgârı eserken kaosa doğru sürükleyen fırtınaya iki kadın, bir adam tutulur. Hayat ters köşeden vurarak bebeği olamayan yıllarca bu eksikliğin acısını pervasızca çeken, hastaneden hastaneye koşuşuna, umut etmekten ve istemekten yorulmayan kadının hayatına kuma gölgesi düşürür. Karısının bebeği olmadığı her gün aşkı daha sağlam ayakta dururken seven adamın duygularını ve aklını yitirecek kâbus gerçekleşir. Kokladığı gülün üstüne bir kır çiçeği yerleşir, bu çiçek tohumunu verir ve sevdaya tutulmuş adamın kalbi ikiye bölünür. Konağa düğünsüz derneksiz üzerinde bir gelinlikle kapıdan içeri alınan kadını beklediğinden daha zor bir hayat, beklemediğinden daha kötü bir evlilik gerçekleşir. Zorlu sınavlara tabi tutulur, aşk ve sevgi yoksunu bir evlilikte ayakta durmaya çalışır. Kocası tarafından merhamet dilenen kadın halini alır. Sevda bir kadında tutku bir kadında aynı çatı altında zorlu yaşam sürdürülür. Arafta kalmış bir adamın, bu adama bağlı iki kadının yaşamı zorlu serüvenlerle akıbeti belli olmayan sona doğru giderler. Ateş düştüğü yeri yakar KUMA gelir. Hasreti kadın dindirir bebek doğar. Adam ikiye bölünür. Ve aşkı hangi kadın alacak sorusu akılları alır. Ben Ezo; üzerine kuma gelmiş kadınım. Şimdi sığındığım limanım kocamın kalbindeki aşkım. Ben Şerwan; bir kadının hayatını kalbine alan, bir kadının hayatını omzuna alan adamım. Ben Beritan; kuma giden kadınım. Benim tek dünyam kucağıma aldığım bebeğim.
PERİ - Texas'ta Bir Türk Kızı SESLİ KİTAP - RAFLARDA by Gercek_Masallar
Gercek_Masallar
  • WpView
    Reads 5,567,400
  • WpVote
    Votes 6,230
  • WpPart
    Parts 25
-"Zaten beni kaçırmak istemezsin" dedim yine zorlama bir kahkaha ile.. Bir yandan da gözümü yoldan ayırmıyordum.. Ormanlık bir yola girdiğimizde hava da yavaş yavaş kararıyordu.. İçimin ürpermesine engel olamamıştım.. -"İşimiz çok uzun sürecek mi?" Yan gözle Xander'a bakmayı ihmal etmiyordum ama birden gözlerindeki yumuşaklık yerini kademe kademe anlamlandıramadığım bir sertliğe bırakmıştı.. -"Hayır.. Seninle biraz sohbet edicez o kadar.." Aptala yatmak en iyisiydi.. Ürkmeye başlamıştım ve bunu görsün istemiyordum.. -"Barda da konuşabilirdik.. Bu akşam geliyorum sonuçta.." Yine o salak ve zoraki gülümseme, bu sefer daha histerik ve panik olan ses tonuma eşlik etmek için yüzümdeydi.. -"Çok kalabalık" dedi sanki benimle konuşmuyormuş gibi.. Yolun geri kalanında sesimi çıkarmadım.. Beni öldürecek hali yoktu sonuçta değil mi?