Sessiz
"Bu dünyada neyi en çok istersen o senin imtihanındır."
Gülümsedi; "Dua et bana!" dedi. Başımı eğdim... Benden dua istemese de onun için dua edecek kadar inandırmıştı beni hayatın ona yaptıklarına.Kapıdan çıkmak üzere iken seslendim; "Senin adın ne?" Döndü, "Adım her istasyon da değişiyor sen en iyisi bana yolcu de!" dedi ve gitti.
Acımasız bir dizi cinayet... Akla gelen tek bir soru ; Katil kim? Peki ya, katil kendisini ifşa etse, yine de onu yakalayabilir misiniz? Gizemli maskeler... Meraklı bir gazeteci... Cesur bir rehine... Ve tüm bunların arasında kalmış hayata küsmüş bir polis.... Katilin istediği...
-- Yarı'm kitabının Tolga Han'ın anlatımıyla yazılmış halidir. İlk kitabı okumayanlar için tavsiyem öncelikle Yarı'm'ı, sonra bu kitabı okumalarıdır. -- Hikayeyi okurken ve okuduktan sonra hiçbir erkeği ve ilişkiyi beğenmemeniz, bu durum sonucunda da ebediyen yalnız kalmanız durumundan yazar kesinlikle sorumlu değildi...
Hikayeyi okurken ve okuduktan sonra hiçbir erkeği ve ilişkiyi beğenmemeniz, bu durum sonucunda da ebediyen yalnız kalmanız durumundan yazar kesinlikle sorumlu değildir. Ve önemli not; Mıçmıç, sulu bir aşk okumak istiyorsan, sevgili okuyucu; Lise hoşlantılarını veya dizilerde aşk olarak anlatılan saçma duygular var ya...
Gül ve onun baş gardiyanıyla tanışın. Gül için Mardin artık bir kafes haline gelmiştir ve bu kafesin baş gardiyanı Azat'tır. Peki ya Gül yanılıyorsa ya Azat kafesin değil de kalbinin efendisiyse? Azat Gül için özgürlüğünde olmuştu. O artık Mardin'e tutsaktı, abisi yüzünden ağalık ona dayatılmıştı. Azat bu kadar fedak...
Mardin'in 3 kapısı vardı.Birinci kapı girmek için,ikincisi Mardin'den çıkmak için.Üçüncü kapısı ise Konağa girmek için.Ama bu konağın çıkışı yoktur. Siz aşık oldunuz mu? Yandınız mı? Peki ya onun aşkı? Onun aşkı yaktı her şeyi kül etti bütün Mardin'i, konağı. Ayaz ağa sevdiği kız için her şeyi göze alabilirdi.
Karnınızdaki bebeği sizden almak isteseler ne yapardınız? Mutsuzluktan ölen bir kadının kızı olsanız, mutluluğa inanır mıydınız? Hüma; evlenme fikrine karşı, ancak anne olma isteğiyle yanıp tutuşan genç bir kadındır. Tek çaresi sperm bankasına başvurarak hamile kalmaktır. Ne var ki aniden ortaya çıkan biyolojik baba b...
Dikkat! Bu hikayede geçenler Yaban Gülü adlı hikayemin devamıdır. Yaban Gülünü okumadan bu hikayeyi okumanız olanaksızdır.. “Balca..” dedi adam geceye doğru fısıltıyla. Bir tek o duyuyordu onu. Bir tek o anlardı halini. Elini kızın alt dudağında gezdirirken oldukça sessiz konuştu. “Bal gibi, balımsı güzellik. Dudakla...
Romantizm #1 Hiçbir hasta inancını kaybetmiş bir insan kadar umutsuz vaka değildir. Umudumu ve sahip olduğum tüm inancımı kaybetmiş ve son olarak da kendimi de kaybetmemle bitiş noktasına ulaşmıştım. Her şeyin bittiğine, hayatın acımasızlığına karşın kesin mağlubiyetimi aldığıma kendimi artık tamamen inandırmıştım k...
Güvensiz bir kalp için çok zordur aşka inanmak... Hiç ummadığın anda, umudunu kestiğin anda çıkar aşk karşına bazen... Önce gözlerine bakarsın, bir kıpırtı hissedersin yüreğinin derinliklerinde... Sonra sıcaklığı ile tanışır tenin, o sessizce işlerken içine hiç birşey yapamadan kuş gibi çırpınır durur yüreğin. Gülüşü...
Esved; Karanlıkla sarılmış bir adam.... Lumina; Işığın içindeki parıltılar kadar saf bir kadın.. Hak etmediği birşeye el uzatmak bütün dinlerin ortak günahıyken.. Cehenneme birinci sınıf bileti olan bir adam bunu umursar mıydı? Umursamadı Esved... Tüm zerreleri adedince istedi kadını...
Bir avuç kimsesiz çocuğu, bir mahalle saklamıştı her türlü tehlikeden. Yıllar önce dostunu kaybeden Kurtaran, nihayet mahallesine dönmüştür. Ancak hiçbir şey giderken bıraktığı gibi değildir. Özellikle de sevdaya olan inancı ve yüreği... Geride bıraktığı dostlarından bir aile kurmaya ve hayata yeniden tutunmaya çalışı...
Aydos; ayrılmaz dostlukların mahallesi, masumane aşkların yeriydi. Kimi kirli geçmişleriyle yüzleşir, kimi de geleceğe sisli bir yelken açardı. Her semtin bir delikanlısı olurdu; her mahallenin bir ağır abisi. Bu mahallenin de ağır abisi Hızır Ali idi. Geçmişi karanlık, geleceği sisliydi. Hayattan bekl...
Onur ve Dilara artık mutlu olmayı hak etmiyor mu sizce de? Not; Kapak için Sinem_Ekin isimli okuyucuma çok teşekkür ederiiim <3<3 (Kapak gönderirseniz seve seve kullanırııım ^^ )
"Seni çok seviyorum ben.. O aptal filmlerdeki çiftler gibi davranmayalım. Hemen ayrılmak için yer arayanlar var ya onlar işte... Hem hayatta çok az şey böyle nadir bulunur. Öyle ki bizim hikayemizde tuhaf sahip şeyler var. Karşı konulamaz ve insana güzel hissettiren..." "Ne gibi mesela?" derken bana cesaret aşıladığın...
Türk Dil Kurumu, Tecavüz kelimesini namusuna saldırma, sarkıntılık, başkasının hakkına el uzatma, aşma, ötesine geçme olarak tanımlamış. Lakin, o iş öyle değil güzel kardeşim! Tecavüzün her türlüsü kötü, yalnız bir cinsel saldırı suçu anlamına geleni var ki, işte öyle ne senin bildiğin gibi kendisine tecavüz ed...
Söyle Mahruyan saçlarının rengini Ben bilmem, renkleri anlat bana.. Güzel mi yüzün de sesin gibi? Anlat Mahruyan, kendini anlat bana.. Görmek için sadece gözler yetmezdi.En az göz kadar yürek de görmeliydi.Genç adamın körlüğü, uzuvları tam ancak yüreği kör olan genç kıza dahi ışık olabilirdi..Sadece kızın adama inanar...