aysem20369 adlı kullanıcının Okuma Listesi
18 stories
KÜSKÜN RÜZGÂRGÜLÜ | Mahalle Hikâyesi by heceligece
heceligece
  • WpView
    Reads 339,770
  • WpVote
    Votes 26,704
  • WpPart
    Parts 11
Bir mahalle, dostluklar, yaralar ve sevdalar... Meyra Alpkara; her şeyini dansa adamış, çiçekleri ve onlarla konuşmayı delicesine seven kıpır kıpır, genç bir kızdı. Her düşüşün hayatın daha dik ayağa kalkabilmemiz için yarattığı bir fırsat olduğunu düşünecek kadar da hayata bağlıydı. Fakat hayat her zaman, herkese karşı nazik davranmazdı. Meyra, bir gece öyle bir düşüş yaşamıştı ki tüm ezberleri bozulmuş, canı acımıştı. Canı çok acımıştı. Ama en önemlisi kalbiydi... Bir kalp, kambur kalabilir miydi? Onun, o akşam kalbi de kambur kalmıştı. Cihangir Alakurt ise, gidişiyle ardında bıraktığı bu kambur kalbe daha ne kadar kıyabilecekti? Bir gidiş... Hayır, bu bir terk ediş. Peki bir terk ediş, sizden en fazla ne alabilirdi?
MAHİ (Mahalle Hikâyesi) by tugbaaticicosar
tugbaaticicosar
  • WpView
    Reads 3,393,352
  • WpVote
    Votes 132,012
  • WpPart
    Parts 54
Yetişkin okurlar için uygundur! Bir Mahalle Hikâyesi... Çok daha fazlası... ✨ "Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı. "Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi. "Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?" Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu. "Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.
AYDIN MAHALLESİ by binokurrbiryazar
binokurrbiryazar
  • WpView
    Reads 7,170,358
  • WpVote
    Votes 276,383
  • WpPart
    Parts 41
"Peki ya sen?!" diye sordum çatallaşan sesimle. Anın stresiyle dudaklarımı yaladığımda gözlerini dudaklarıma indirip bir müddet orada tuttu. Alnında beliren mavi damarı soluk ışığa rağmen fark edebiliyordum. "Sen de çıkacak mısın benim hayatımdan Dinçer abi?!" Gözlerimiz tekrar buluştuğunda, alev alev yanan hareleri içimde bir ateşi yaktı, yandığımı hissettim. Bu his, elimi kolumu bağlamıştı sanki. "Hayır!" taviz vermeyen katı sesi benliğimde yankılandı, yankılandı... Üstüme daha da eğilerek çenemden tutup kendi yüzüne doğru yaklaştırınca heyecandan titredim. Hiç bilmediğim bu duyguyu, pembe nevresim takımımın içinde, yirmi sekiz yaşında olan Dinçer abiyle yüzlerimizin arasında milimler varken yaşamak... Hele ki hala abi diyordum, boğazıma taş gibi oturdu. "Ben senin bu dünya da ahirette de elini tutacağın tek adamım.." ◾
ONA DELİ (ARA VERİLDİ) (Mahalle HİKAYESi) by 1Sakinlik
1Sakinlik
  • WpView
    Reads 924,555
  • WpVote
    Votes 42,397
  • WpPart
    Parts 42
+18 ve cinsel ögeler içerir... Annemin söylediği sarmaları da alarak ayağıma terliklerimi giyip karşıdaki eve ilerledim. Bahçeyi geçerek evin kapısına vardığımda kapı açıktı, yinede bir iki kez tıklattım ama kimse açmadı. Neredeyse her gün geldiğim bu eve girip girmemekte kararsız kalsamda açık kapıyı aralayıp içeri girdim. Koridoru ilerlerken gelen seslerle tam mutfak kapısında öylece kalakaldım. "Bana niye haber vermiyorsunuz anne! Kafayı mı yedirteceksiniz bana siz" "Oğlum bir şey yok dedim ya sana. Komşumuzun kendi meseleleri bizde yanlarında olduk o kadar. Aaa yeter ama." "Ne komşusu anne, zaten gidip evi deli kızın tekine kiraya vermişsin ne olduğu belli değil. Akılsız mı? katil mi? Kaçığın biriyle mi uğraşıcaz birde?" "Yağız! Ne biçim konuşuyorsun sen!" ☆♡☆ "Yağız..." adını söylemem bir ikaz ya da uyarı değildi. Daha çok istem dışı bir şekilde heyecanla çıkmıştı dudaklarımdan ismi. İsmini duyunca bakışları iyice harlandı ve son noktadaymış gibi hızla atılıp dudaklarıma kapandı. Daha öncede öpmüştü beni evet Ama bu öpüşü başka... bambaşkaydı... Dudakları aç bir hayvan gibi dudaklarımı kavrıyor beni dumura uğratıyordu. Daha önce hiç yaşamadığım bu his bacaklarımın dermanını alarak titremelerini sağladı. Dudakları alt dudağımı emip üst dudağıma geçiyor daha sonra aynı işlemi her ikisinede uyguluyordu. Yaşadığım yoğunluğa dayanamayıp ilk kez ona karşılık verdim. Ellerim uzanıp boynuna dolandı ve parmak uçlarımda yükselerek başımı yana yatırdım. Dudaklarım onu taklit ederek alt dudağını kavrayıp ağzımın içine yuvarladı. Bu hareketim Yağız'a bir bıçak saplamışım gibi acıyla inlemesini sağlayınca korkarak geri çekilmek istedim ama bırakmadı...
SEVDA DEDİKLERİ |KİTAP ANLAŞMASI YAPILDI| by FundaKinali
FundaKinali
  • WpView
    Reads 1,314,918
  • WpVote
    Votes 74,246
  • WpPart
    Parts 47
Aydos; ayrılmaz dostlukların mahallesi, masumane aşkların yeriydi. Kimi kirli geçmişleriyle yüzleşir, kimi de geleceğe sisli bir yelken açardı. Her semtin bir delikanlısı olurdu; her mahallenin bir ağır abisi. Bu mahallenin de ağır abisi Hızır Ali idi. Geçmişi karanlık, geleceği sisliydi. Hayattan beklediği pek çok şeyi kazanmış, bir anda kaybetmiş olan adamın tek tutunacağı dalı atan kalbiydi. Kalbinde ise kocaman bir yangın yanmış, geriye paslı küller kalmıştı. Hızır Ali ne külleri üfleyebilmiş; ne de yeniden yakabilecek birini tanıyabilmişti. Bu kalbi de birine kaptırdığında geriye ne kalacaktı? Ya da o kalbe geçmişinden başka ne sığdırabilirdi ki? Küçük bir kızı kalbine sığdırmaya da gücü var mıydı? Peki ya o küçük kızın küllerden yangın çıkarmaya gücü? "Sevda dedikleri; bir kalpte yanmak değil midir? O kalpte küllerinden yeniden doğmak..." |19.04.2016|
PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\ by Maysa_58
Maysa_58
  • WpView
    Reads 7,649,709
  • WpVote
    Votes 377,971
  • WpPart
    Parts 57
🌹 Genç adam, karşısında melekleri kıskandıracak derece güzel olan karısına doğru adım attı. Tam önünde durdu ve siyah gözlerini kısıp derin bir nefes aldı. Elindeki kırmızı kutunun kapağını açtı ve yüz görümlüğünu çıkardı. Genç kız heyecandan titreyen elleri, deli gibi heyecandan atan kalbi ile gelinliğin eteklerinden tuttup arkasını döndü. Kocası yüz görümlüğünü takacaktı. İçindeki heyecana engel olamıyordu. Kocasının ellerini bir anda boyunun da hissedince istemsizce bir ürperdi. Tekrardan kocasına doğru döndü. Bu sefer elleri duvağı tuttu ve kaldırdı. Mavi gözlerindeki heyecan ile kocasının gece gözlerine baktı. Kocaman ellerini genç kızın yanağına koydu. Yüzü o kadar küçüktü ki, elleri arasında kaybolmuştu eğildi ve anlına bir öpücük kondurdu. - Yeni evine hoş geldin Gül." Dedi kalın gür sesiyle, genç kız uzun kipriklerini kıpraştırdı, ve kocasının aksine ince olan bir sesle konuştu. -Benim adım Gül değil ağam. Gülhanım." Gülhanım & Yusuf Mirza 🌹 Yayınlanma Tarihi:05.11.2022 Not; Çiftlerimin arasında yaş farkı vardır rahatsız olanlar okumasın lütfen.🌸
NAMÜTENAHİ by misi_deny
misi_deny
  • WpView
    Reads 130,005
  • WpVote
    Votes 4,915
  • WpPart
    Parts 10
Evlilik için zorlanan iki genç.. Babasının zoruyla sevmediği bir kızla evlenmek için tamam demişti Gökalp. Ama unuttuğu bir şey vardı. Zeynep.. Genç kız liseyi yeni bitirmiş, üniversite sınavına girmek için heyecanlıyken evlilik konusu açılmıştı. Babasının en yakın arkadaşının oğlu.. Gökalp! İkisi de bu evliliği istemiyordu ve kurtuluş yolu Gökalp'in gitmesiyle sonuçlandı. Genç adam, hem Zeynep için hem de kendisi için gitti. Giderken arkasında Zeynep'in kalbini de götürdüğünden habersizdi.. ******* Sertçe yutkundu Zeynep. "Ben beni sevmemenden korktum adam. O kadar imkansız geldin ki bana. Seni sen yokken sevmeye o kadar alıştım ki, sen gelince bocaladım. Sen gelince hissettim ben yüreğimin ateşini. Bilmezdim ben sevmeyi. İlk sevdam, ilk kıskançlığım, ilk acım, ilk özlemim hepsi sensin . Şimdi gel istediğin kadar vazgeç de kalbime. Umursamaz ki. O beni, seni severken umursamadı ki sen vazgeç dediğinde senin dediğini umursasın. " Söyledikleri birer mızrak gibi battı adamın kalbine. Karşısındaki karısının sözlerine inanmak istiyordu ama.. Aması vardı işte. Ona yalan söylemesi ve arkasından iş çevirmesi aklına gelince sustu genç adam. Tıpkı bir zamanlar Zeynep'e ' Susma, konuş' dediğinde sorduğu sorulara cevap vermeyen ve ondan her şeyi gizleyen kızın sustuğu gibi..
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 2,567,845
  • WpVote
    Votes 226,591
  • WpPart
    Parts 59
"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır. Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir. Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.
MÂHÎ by blackmavi
blackmavi
  • WpView
    Reads 12,315,585
  • WpVote
    Votes 460,190
  • WpPart
    Parts 50
Beni sevebilir miydi gerçekten? Böylesi kötü bir adam, sevgi nedir bilir miydi? ▪▪▪ ID1826RG
Sev BENİ |TAMAMLANDI-AŞK SERİSİ 2 by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 3,343,304
  • WpVote
    Votes 157,987
  • WpPart
    Parts 48
Aşıktı toprak gözlüsü. Güzel gözleri, aşık olduğu kişiyi görünce ışıl ışıl parlardı. Bakmaya, tutmaya kıyamadığı o erkeksi, güçlü, sıcak elleri başka bir kızın elini tutardı. Canı yanardı o zaman genç kızın. Canından bile çok sevdiği toprak gözlüsü, başka bir kızın elini tutarken, nasıl canı yanmasındı ki? Her şeyini bilirdi Aslı, O'nun. Neyi sever, neye kızar, çayına kaç şeker atar, kahvesini nasıl içer, en çok hangi kitabı sever, neyi ister ..hepsini bilirdi. Mehmet'in kendisinden bile daha yakındı Aslı, O'na. Bebeklikleri, çocuklukları, gençlikleri birdi onların. Kalpleri birdi. Ama Aslı, seviyordu işte çocukluk arkadaşını. Çok seviyordu hem de. İçi gidiyordu Mehmet'ine bakarken. Mehmet ona dostça sarılıp, öperken içi gidiyordu genç kızın. Titriyordu elleri, eriyordu kalbi. Öyle güzel bakardı ki Mehmet kendisine...toprak gözlerini öyle güzel gezdirirdi ki Aslı'nın üzerinde. Bir de tatlı tatlı gülümserdi ya hani! İşte Aslı, kaybederdi kendini. Mehmet'i onu sevse, onu görse, onu bilse, onu öpse, onun elini tutsa olmaz mıydı? Ne gerek vardı yabancı ellere? Onun için titreyen, onun tenine değecek olmanın heyecanıyla terleyen kendi elleri dururken, neden başka bir kızın elini tutardı ki Mehmet? Kalbi onun için delicesine çarparken, nasıl da fark etmezdi bunu genç adam? Peki ya Mehmet? Horoz ibiğini(Öyle derdi Aslı'sına Mehmet) paylaşabilir miydi kimseyle? Fark etmeden içine yerleşen o tarifi mümkün olmayan duygularla nasıl baş edebilirdi? --- Aslı ve Mehmet, Nefretten Gelen Aşk(NGA) hikayesindeki Elif ile Ali ve Kenan ile Hayal'in çocuklarıdır. Bu hikaye NGA'nın devam hikayesidir. NGA'daki Aslı ve Mehmet kısımlarını okumak için son bölüm ve özel bölümlere bakın. Hadi, başlayalım.