Çok heyecanlıyım...Nasıl biri olduğunu inanılmaz çok merak ediyorum.Hayatımda hiç onun gibi biriyle karşılaşmamıştım.Hoş daha karşılaştık sayılmaz ama yine de farklıydı işte.İstedigim gibi biri. Beni anlıyor ya da ne bileyim onunla konuşmak daha doğrusu yazışmak bana o kadar iyi geliyor ki bunu kelimelerle anlatmak mümkün degil...Onun benim için nasıl farklı biri olduğunu anlamam bile uzun sürmedi. Mektubunu sabırsızlıkla bekliyorum belki de içten içe onu özlüyorum...Aslında mektubu yazdığı kalemi bile kıskanıyorum. Ben daha onu görmeden aşık olmuşken kim bilir çevresindeki kızlar ona karşı neler hissediyordur. Bunları düşündükçe kendi kendimi gaza getirip sinir krizleri geçiriyorum.Nasıl bu hale geldim bilmiyorum.Sadece onunla oynayacaktım, ben buydum. Her zaman erkeklerin duygularıyla oynar kendime aşık edip sonra terk ederdim ... Ben kimseyi sevemezdim...Beni nasıl bu kadar değiştirebildi aklım almıyor. Belki de bu sorunun cevabı yalnızlığım...

Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. Buket, çevresine ve yeni başladığı liseye uyum sağlamaya çalışırken öyle büyük bir hata yapar ki her tavrıyla belayı temsil eden Kağan'ın tüm dikkatini üzerine çeker. Hiçbir sınır tanımayan Kağan, Buket'e olan öfkesini göstermekten geri durmaz. İkisi de birbirinden ölesiye nefret ederken, kaçınılmaz sona doğru adım adım yaklaşıp kendilerini imkânsız bir aşkın içinde bulurlar. Tehlike, bir gölge misali Buket'in üzerine çöktüğünde, Kağan'ın ürkütücü karanlığını aşkıyla aydınlatabilecek mi? Yoksa etrafını saran karanlığa yenilerek ruhunu siyaha kaptırıp yok olup gidecek mi?

" Mum olmak kolay değil, ışık saçmak için önce yanmak gerek."

"Bu dünyada neyi en çok istersen o senin imtihanındır."