Sponge-Girl
- Reads 2,974
- Votes 394
- Parts 7
“Benimle geliyorsun!”
Ses tonu o kadar sert ve korkunçtu ki, kalbimin atışının hızlanmasına sebep olmuştu. Şu anda o kadar korkuyordum ki yüzüne bakacak dahi cesaretim yoktu.
Sadece küçük bir gaz lambasının aydınlattığı, depo gibi odaya girdiğimizde sıkıca tutmuş olduğu kolumu bırakarak beni odanın diğer köşesine doğru itekledi.
“Üzgü-nüm”, dedim sakin kalmaya çalışarak. Bu kelimeyi kullanırken sesimin titrediğinden hiç şüphem yoktu.
“Üzgün mü? Demek üzgünsün.”, derken sinirden dişlerini sıkmaya başlamıştı. Onu ilk defa bu kadar öfkeli ve gergin görüyordum.
“Lütfen açıklamama izin ver.”, diyerek olduğum yere yığıldım. Canım çok yandığı için ayaklarımda bile güç kalmamıştı. İçimin acısı o kadar fazlaydı ki ağlayacak takatim dahi kalmamıştı. Tek istediğim affedilmekti. Bir hata yapmıştım. Hem de çok büyük bir hata. Ve bu hata beni geri dönüşü olmayan bir yola sürüklemişti.
“Bu iş burada bitecek.”
Başımı kaldırıp, bir kez daha ona bakma fırsatı bulmak istemiştim. Ama olan olmuştu…