Weasley ailesinin kızıl, anaç karakteri Molly'i hep bir Weasley olarak tanıdınız. Peki ya öncesi? Arthur'la tanışana kadar olan ve tanıştıktan sonra sürdürdüğü Prewett hayatını merak ediyor musunuz? O zaman sizi içeri buyur edelim. Merak etmeyin,sadece birkaç kızın yüzünü dağıttı. Bazılarını kurbağaya dönüştürdü. Ah, evet bir tanesini de çok kötü bir şekilde rezil etti. Çünkü o Molly Prewett. Ve siz onunla tanışmak üzeresiniz.

Kendinizi bir tünelin ortasında bulsaydınız, ışığa mı yoksa karanlığa mı koşardınız? Dramione • AU •

Karakterler ve olaylar Rowling'inki ile parelel yalnızca Harry Potter'ı ben yazmış olsaydım nasıl yazardım ve sonu aynı olur muydu onun için yazıyorum. Rowling'e bize açtığı bu bambaşka dünya için teşekkürlerimi sunuyorum. İsminden de anlaşılacağı üzre bu hikayenin sonu daha farklı olcak. Ufak bir giriş ile size hikayemi tanıtayım; Lilly Hogwarts Cadıcılık ve Büyücülük Okulu'na giden muggle doğumlu bir kızdır. James ise aynı okula giden fakat büyücü bir aileden gelen asi, biraz haylaz, karizmatik bir gençtir. Bu hikayede bu ikilinin aşkı ön planda olmak üzere başlarından geçen olaylar vs anlatılacaktır. (bu hikaye okunmuş fanfic ler üzerine kurulmuştur o yüzden bunları okumamı sağlayan bütün amatör ve pro yazarlara çok teşekkür ediyorum.)

Sinirle başımı kaldırdığımda Scorpius gülmemek için kendini tuttu. Son yarım saattir kütüphanenin sessizliği bozan şey Scorpius'un kalemi ritmik hareketlerle masaya vuruşuydu. Başta bunu sorun etmeyerek çalışmaya devam etmiştim. Ama Scorpius'u düşünmemeye çalışarak geçirdiğim iki saatten sonra zorla topladığım dikkatim iki dakika içinde yok olmuştu. "Onu düşünme. O burada yokmuş gibi çalışmaya devam et." diye düşündüm. İki saat boyunca parşömene bakarak onu düşünmüştüm ve şimdi ders çalışmam gerekiyordu. Scorpius'a aldırmamaya çalışarak sadece yarım saat dayanabilmiştim. Sonunda sinirle başını kaldırıp "Kes şunu." diye tırslamıştım. Scorpius'un gözleri alayla parlarken dudakları da hafifçe kıvrılmıştı. Masada öne eğildiğinde sanki nefesim boğazıma takılmış gibi hissediyordum. Avuç içlerim çoktan terlemişti ve Scorpius'a çaktırmadan masanın altından ellerimi bacaklarıma sürmüştüm. Scorpius bana her yaklaştığında böyle oluyordu. Her ne kadar bundan nefret etsem de kendime bir türlü hakim olamıyordum. Scorpius, "Beni umursamadığını ve varlığımın bile farkında olmadığını söylememiş miydin?" dediğinde gözlerimi alayla parlayan mavi gözlerden çektim ve önündeki parşomenlere döndüm. "Rahatsız mı ettim seni?" dedi Scorpius yapmacık bir merakla. Sinirimi kontrol etmeye çalışarak "Hayır." dedim ve çalışıyormuş gibi yaptım. Scorpius gülerek "İyi." diye mırıldandı ve arkasına yaslanıp kalemi masaya vurmaya devam etti. "Onu düşünme." diye uyardım kendimi tekrar. "O aptalı düşünme. Seni rahatsız ettiğini düşünme. Aynı masada oturduğunuzu ve kütüphanede yalnız olduğunuzu düşünme."

DÜZENLENDİ. Wattpad'deki ilk "Hogwarts Binaları" kitabıdır. (Trash&Textpost&IncorrectQuotes)

Gözlerimi kapattım ve göz yaşlarım yanaklarımı ıslatırken gülümsedim. Yaptıklarım için pişman değildim. Son kez derin bir nefes alırken o korkunç ses kulaklarımda yankılandı. "Avada Kedavra!" Ve Voldemort tarafından şahsen öldürülen kız olarak hatıralarda kaldım. #Eski yoldaşlık üyelerinden -çapulcular hariç- biri hakkında yazılan ilk hikayedir.#

Scorpius Malfoy ve Lily Potter hikayesi 19 Yıl Sonra... Hogwarts Cadılılık ve Büyücülük Okulu'na giden trendeki bir Slytherin ve bir Griffindorlu. Birbirinin ezeli düşmanı. Ortak bir amaç ve çıkar oyunu. İşte şimdi birlik olmalarının zamanı. Düşmanınıza güvenebilir misiniz? Aranızdaki nefreti unutup küllerini bir köşeye öylece atabilir misiniz? Kurulan tuzaklar, yapılan planlar, imkansız aşklar... sizce bu oyunu kim kazanır?