Hepimizde biliyoruz ki kız çocukları hep susmalıdır ama aslında öyle değil niye hep kız çocukları niye hep ezilen onlar olur ben size birazda kendi hayatımdan bahseteceğim çünkü benim bir ağbim var ama nedense ben hep eziliyorum çünkü erkekler biraz daha üstün oluyor ben ne zaman iyi iş yapsam herkes kötü çıkarıyor ama ağbim kötü yapınca hemen iyi çıkarmaya çalışıyor birde bilirsiniz kızlara lise 1de telefon alınır erkeklere 8de veya daha erken acaba ne için diye düşündünüz mü çünkü erkekler daha üstün kızlar olmasa dünya batmışdı çannakakkale savaşında kadınlar kendi ağırlığından daha fazla mermi taşıdılar ama kimse bunu değilde erkeklerin savaştığını anlatıyor ben kesinlikle erkekler bişe yapmıyor drmiyorum ama kadınlarda yardım ben bunu anlatmak istiyorum anladınızmı ben kadınlar veya erkekler üstün olsun demiyorum herkes eşit olsun diyorum

Yüzünün her noktası ezberimdeydi. Kulak memesinin bitiminde beşgen şeklinde tuhaf olduğu kadar öpmeye de doyamadığım bir beni vardı. Kulak memeleri ayrıktı, bu yüzden o beni öpmek benim için hiçbir zaman zor olmamıştı. Elmacık kemikleri o kadar belirgindi ki, profilden bakıldığında birer tepecik gibi duruyordu. Kirpikleri uzun değildi fakat kıvrık ve gürdü. Onlara baktığınızda, kesinlikle kıskanırdınız. Dudaklarını nasıl tarif edebileceğimi bilmiyordum, henüz bu tanımı karşılayacak kelimeler ortaya çıkmış olamazdı. Aksi durumda bunu bilirdim ve onun dudaklarını boşa götürmezdim. Sadece şunu söyleyebilirim, dudaklarına baktığınızda, tüm vücudunuz ateş almış gibi hissedersiniz. Ya da, bir okyanusta boğuluyormuşsunuz da ciğerleriniz isyan ediyormuş gibi. Gözleri çözmesi en zor olan yeriydi. Hafif çekik, iri ve yeşil. Soyadı gibi durgun suların yeşili. O, benim huzur veren mavi hislerimi, şehvetle harmanlayıp siyaha dönüştüren kişiydi.

Eğer herkes o şeylere dönüştüyse bunun çözümünü bulup hayatta kalman lazım 5 Saniyeni Ayırıp Anketten bir şıkkı seçermisin üyelik yok facebook msn vb. şeylere gerek yok http://strawpoll.me/1767492

Sadece kitap

Robotik sesin dedikleri kafasında çınlıyordu. Bu açıklamasının doğru olması gerekmez miydi? "İçinde bulunduğunuz yerin ismi ‘Kerberos’ ve siz başlarından birinin en uç bölgesindesiniz. Sizin gibi diğer başlarında olan, sizin sayınızda başka insanlarda var. Oyunun esas amacı ‘Kerberos’un ’ Styx nehri ne ulaşan ilk grup olmanız. Birbirinizi öldürmek ya da herhangi bir gruplaşma yapmak zorunda değilsiniz. Tek amaç varış noktasına en az kayıpla varmak ancak, bunun için aşmanız gereken çok fazla engel var..." Ve ses kesilmişti. 'Bu oyunun asıl amacı neydi? Burası tam olarak neresiydi. Ben ne amaç için buradayım?' Işılay'ın aklından ardı kesilmeyen sorular geçerken artık oyunun ve insanların 2. Yüzünü görmesine ramak kalmıştı...

Bir kadın;bazı gerçekler ile düzeni bozulmuş,duyguları ağır bir darbeye maruz kalmış,yalnız hissetmiş,acı çekmiş,ama sadakatini kaybetmemiş. Gerçekler bir yana;onu büyüten insanlar,ki o çekinmeden ailem diyebiliyor,bir yanaydı. Dolun,güvendiği kişiler için canını bile feda edebilirdi. Bir adam;öğrendiği 'saklı' bir gerçekle her şey değişti.Bir anda olgunluk seviyesi artmış,sorumlulukları büyümüş,düzeni kökten değişmişti;ama şikayetçi miydi..Kesinlikle hayır. Selim;yeni tanıştığı oğlu için canını bile feda edebilirdi. Küçük bir çocuk.Etrafta olanları anlamak için çok küçük,küçücük.Konuşmayı bile çözememişken,anlamak güneş kadar uzaktı. Ama iki kalbin birleşmesi için zemindi,onun küçük elleri,yüreği,gözleri..Kısaca tamamı..Kağan Üvey olduğunu öğren Dolun,oğlunun varlığını geciktirmeli öğrenen Selim ve kitabın prensi Kağan... 'Bir baba en çok neyle mutlu olurdu?' 'Çocuğunun tebessümü ile.'

HERKES BAKSIN BİR :)

İlkim çaresizliğin ve acının esiri altına aldığı ama soluk mavi gözlerindeki ifadesizlikten hiçbir şey kaybetmeyen bir genç kızdır. Artık ruhunun bir parçası olan acıyı hissetmemek, duygusuz biri olmak ister ve bu noktada hayatına zifiri karanlığın esirgediği ruhsuz silüet girer. İlkim işin gerçek boyutunu hiçbir zaman anlayamamıştır ama zamanla her şeyi kavradığında geçmişine bulaşan pişmanlığın izleri, artık ruhu olmayan bedenine ağır gelecektir. Emir ona kendi çıkarları uğruna yardımcı olur ama bir bebekten farksız, masumiyetin beden bulmuş hali olan İlkim'i kirlettiğinden habersizdir. Şeytan ve melek olarak başladıkları hikayeleri İlkim'in de duygusuz, acımasız ve ruhsuz birine dönüşmesi ile devam edecektir. Hala bedenlerinde olan ama kurumuş kalpleri bir gün canlanacak ve geçmişin pişmanlık izlerini bedenlerinden silecek kadar güçlü bir aşkla birbirlerine bağlanacaklardır. "Oldukça kalabalık olan bu şehir bile benim için yalnızdı." YALNIZ ŞEHİR ∞ 28 Ağustos 2015 ♣BEYZA DÜRGEL♣

Evet,cesaretini toplayıp bu kitabı okumak istiyorsun.Cesaretini toplayıp diyorum çünkü korku hikayeleri okumak için cesur olmak gerekir fakat bununla hiçbir ilgisi yok. Bu sıradan bir korku kitabı değil.Bu Gerçek Korku Hikayeleri.Aklındaki bütün korku hikayelerini,korkunç olayları unut ve sayfalar arasındaki soğukluğu o zayıf ruhunda hisset.Ellerin buz kesecek ve ensendeki ölümün o nefesini duyup hissedeceksin.Evet herkes bunu bir gün yaşayacak. Bu kitabı yalnız okumanı tavsiye ederim fakat bu kitabı okurken asla yalnız olmayacaksın.Okumadan önce geceyi bekle, ya da gerek yok o zaten seni bulur...