Eksildikçe Eskidim
"O senin kim olduğunu bilmeyecek mi?" "O benim kim olduğumu bilmeyecek ve ben onu ikinci kez kendime aşık edeceğim" *Tüm hakları saklıdır. Çalınma, kopyalanma vb durumlarda hukuki işlem başlatılacaktır.
"O senin kim olduğunu bilmeyecek mi?" "O benim kim olduğumu bilmeyecek ve ben onu ikinci kez kendime aşık edeceğim" *Tüm hakları saklıdır. Çalınma, kopyalanma vb durumlarda hukuki işlem başlatılacaktır.
Kadının ismi yoktu hikâyede. Çünkü taşıyabileceği bir ad yakıştıramıyordu kendine. Çocuğun adıysa belliydi ama bilinmezdi. Hayatı perdelenmişti. Sonra kadın çıkageldi. Kendine bir hayat ararken çocuğun perdelerini kaldırdı. Artık iki isim iki de hayat vardı. Ortadaysa koca bir yaşanmışlık... Kadına isim, çocuğa hay...
Her insan doğmadan önce kendine yazılan kaderi yaşar. Ancak kader kara bir bulut gibi üstünüze çöküyorsa ve siz buna razı oluyorsanız hayata karşı zayıf düşmeye, yenilmeye mahkumsunuzdur. Hüma, Kurtuluş Savaşı'nın en çetin zamanlarında İzmir'de doğduğunda kaderi ona küsmüş, onu kimsesiz ve biçare halde Gediz Nehri'nde...
GÖREVLERİNİ HER ŞEYİN ÜSTÜNDE TUTAN İKİ DÜŞMAN AJANIN AŞKI... **** Kulübeye vardıklarında kıyafetlerini sıksalar içinden küçük bir gölet oluşturacak kadar su çıkardı. Katya kızıl saçlarındaki suyu sıkarken bir yandan da Maksim'i izliyordu. Bir an o da Katya'ya bakınca gözleri ye...
-Yanlızlığın tek güzel tarafı da ne biliyor musun? dedi genç kız narin ve hüzün dolu sesiyle. =ÖZGÜRLÜK İkisi de cevabını bildikleri soruyu aynı anda yanıtlamışlardı. Bu onların kendilerini avutma şekilleriydi. Birbirlerinin gözlerine derince bakıyorlardı şimdi. Çünkü birbirlerinin gözlerinde hergün aynada gördükleri...
Saraya adımını atan herkes, karşısındaki ihtişama kaptırıyordu kendini. Hırs gözlerini boyuyor, ölümsüz hissettiriyordu... Sarayın kapıları bu defa geçmişine koşmaya çalışan birine açılmıştı. İhtişamında hapsolmak yerine kaçmak istemişti saraydan. Hayalleri uğruna her şeyi göze alacak kadar inatçı olsa da, saray aldı...
18 yaşında genç bir adamın hayatı anlamaya çalışırken verdiği kararlar ne kadar etkileyebilir ki kalan ömrünü? Denize canını acıtmayan taşları savururken kendi hayatımı düşünmeye başladım. Sonra baktım ki, benim pek de düşünecek bir şeyim yokmuş. Hayatım o kadar boşmuş ki, ben o boşlukta kaybolmuşum. Papatyalara inanm...